MUZIR NE DEMEK?

3-168

Arapça kökenli bir kelime... Zararlı demek… Zarar kelimesi de Arapça. Bu iki kelime aynı kökten geliyor.

Türkçemiz’de zararlı, sağlığa zararlı, kötü şeyler için muzır kelimesi kullanılmaktadır. Yaramaz, eşyalara zarar veren çocuklar için de bu kelime kullanılmakta.

Yine cinsel sağlığı olumsuz etkileyen durumlar için de muzır kelimesi kullanılmaktadır.

“Muzır” sözcüğü, “yayın” anlamına gelen neşriyat ile birlikte de anılır. Çocukların ve gençlerin cinsel gelişinimine zarar veren, olumsuz etki yapan tüm yayınlara muzır neşriyat denirdi.

Hatta  “Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu” denilen bir kanun vardı.

Muzır kelimesi bu anlamları ile tarihte ilk kez 1500’lü yıllarda Kınalı Zade Ali Efendi’nin Ahlâk-ı Alâî eserinde yer almıştır.

Bu kelimeyi muzur diye söylemek yanlıştır. Doğrusu muzır…

3-169

Örnek cümle: “İnternette muzır yayın yapan çok site var. Çocuklarımızı internetteki muzır yayınlardan korumalıyız.”

Örnek bir haber metni: “Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında incelemeye aldığı "Makul Şüphe" isimli kitabın içerisinde yer alan edebe aykırı, yakışıksız ifadeler ile Türk toplumunun aile yapısına uygun olmayan çarpık ilişkilerin anlatıldığı ifadelerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatları ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğuna karar verdi.”

2-445

MÜTEHASSİS NE DEMEK?

2-405

Arapça iki kelime..“Mütehassıs” sözcüğüyle ile “mütehassis” sözcüğü birbirine çok karıştırılır. Oysa anlamları çok farklıdır. Birinde ı harfi var, diğerinde i harfi. Tek bir nokta anlamı o kadar çok değiştiriyor ki…

Mütehassiz kelimesi; “duygulanmış, duygulanan, duygulu, eskimiş, sıfat” anlamlarına geliyor. His kelimesi ile aynı köktendir. Osmanlı döneminde, 15. yüzyılda Türkçe’de kullanılmaya başlanan bu kelime; mütehassis olmak, hem duygulanmak hem de coşmak manasına gelir. Genellikle aşırı duygusal ve coşkulu insanlar için bu kelime kullanılır. Deyim olarak kullanımları şu şekildedir: Mütehassiz etmek, mütehassiz olmak.

3-138

İnsan sözüne kulak verip dinleyen, hayırlı işlere dair haberlere dikkat edip araştıran kişilere de mütehassis denir.

Örnek cümle paylaşalım:

“ Sevdiğimi görünce çok mütehassis oldum. Sevdiğim de beni görünce mütehassisane bir karşılık verdi.”

''Onun gibi mütehassis insanların kalbi çok kolay kırılır.''

“Gösterdiğiniz alicenap tavırlar karşısında pek bir mütehassis oldum efendim.”

Bakan Açıkladı! Atama Sayısı Belli Oldu! Bakan Açıkladı! Atama Sayısı Belli Oldu!

MÜTEHASSIZ NE DEMEK?

Mütehassız kelimesinin anlamı ise “uzmanlık”tır. Uzman, usta, ihtisas eden demektir. Has ve mahsus kelimeleri ile aynı köktendir. Bir işin hakîkatini, iç yüzünü çok iyi bilen, bir ilim dalında veya meslekte mâhir olan kişiye mütehassız denir.

Örneğin uzman doktora eskiden mütehassız hekim denirdi.

Mütehassıs kelimesi Türkçe'de "özel olma, uzman olma, özel bir hal alma" anlamına gelir.

Örnek bir cümle kuralım: “Alanında mütehassız kişilerle çalışmayı tercih ediyoruz.”

4-89

MÜTEVELLİD NE DEMEK?

2-388

Kökeni Arapça. Aslında dünyaya gelmiş, doğan, doğmuş anlamına geliyor.

Mecaz anlamı: Meydana gelmiş, ileri gelmiş…

Mevlid kelimesi de aynı köktendir. Arapça’da Mevlid doğum zamanıdır. Veled; çocuk anlamındadır. Valide de doğum yapan kadın yani anneyi ifade eder.

Mütevellit kelimesinin orjinali mütevellid’dir. Türkçe kullanımında, içinde yer aldığı cümleye “-den dolayı” anlamı katıyor.

3-124

Türk Dil kurumuna göre mütevellit kelimesi meydana gelmek ve ileri gelmek anlamlarında kullanılmaktadır.

Mütevellit kelimesi doğmuş, dünyaya gelmiş anlamına geldiği gibi belirli bir mevkiye gelmiş anlamında da kullanılmaktadır.

3-125

“ Bir aşk meselesinden mütevellit başı dertte.”

“Bana olan mahcubiyetinden mütevellit beni görünce kaçıyor.”

 “Haybeden kaybettik, heybeden çıkar sandık. Hatıradan mütevellit, kaldıramadık o hesabı… “ şarkı sözlerini bu kelimenin kullanımına örnek verebiliriz.

‘’Gönlüm arzu ile korkudan, muhabbet ile nefretten mütevellit duygularla mütehassıs olduğu halde gidiyordum.’’ A. H. Müftüoğlu

karistirilan-kelimeler

MÜNFERİT NE DEMEK?

1-436

Münferit kelimesi Arapça kökenli bir kelime… Yine Türkçemizde sıkça kullanılan fert kelimesinden türetilmiştir.

Münferit kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde şu şekilde: “Tek, ayrı veya kendi başına olan.”

Türkçe tam karşılığı; “Bireysel”

Kişinin bireysel olarak almış olduğu kararları, yaptığı davranışları, içinde bulunduğu durumları anlatmak için bu kelime kullanılır. Kişinin müsait olma durumunu da gösterir.

Kişinin bireysel açıdan yalnız olmasını ve yalnız başına bir şeyler yapmasını anlatır.

1-437

Kelimenin örnek kullanımı Cemil Meriç’e ait: “Ama bu münferit hayranlıklar aldatmamalı bizi.”

Halk dilinde kullanımı azalsa da siyasi ve resmi açıklamalarda bu kelimeyi sık sık duyarız.

3-116

Bu kelimenin kullanıldığı “Münferit olay” gibi tanımlar vardır. Genel durumlardan farklı, ayrı, istisnai durumları anlatmak için söylenir.

Örneğin; ‘’Umarım bu münferit olay bir daha yaşanmaz.’’ Deriz.

4-74

MAMAFİH

MAMAFİH: Arapça bir kelime. Türkçemizde “Bununla birlikte” anlamında kullanılıyor.

Ayrıca “durum böyleyken, buna rağmen” gibi anlamları da barındırıyor. Mamafih kelimesi aslında bir bağlaçtır. Farklı cümleler arasında anlam bağı kurar. Cümle içindeki öğeleri birbirine anlam yönünden bağlamayı sağlar.

Rahmetli Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel bu kelimeyi çok kullanırdı.

4-69

Bu kelimenin kullanımına günlük hayattan ziyade daha çok edebi eserlerde rastlıyoruz. Hatta bazı dönem dizilerinde ve filmlerinde sık sık kullanıldığını görürüz.

6-28

Eski Yeşilçam filmlerini sevenler bu kelimeyi hemen hatırlayacaklardır. Dava dosyalarındaki metinlerde de hukukçular bu kelimeyi çok kullanırlar.

3-106

Cümle içinde kullanımına şu örnekleri verebiliriz;

“O’na aşık olduğu için çok acı çekti. Mamafih, sevmekten vazgeçmeyi hiç düşünmedi.”

“Günahlarım gün geçtikçe artıyor mamafih tevbe edecek aklım yok.”

“Şimdi uzaklardasın mamafih kavuşmamıza az kaldı.”

2-360

“Senin, gelecek için büyük umutların vardı, mamafih hayallerin gerçekleşmedi.”

 

Editör: AYHAN BAYRAKTAR