Suda doğum özellikle Avrupa’dan sonra Türkiye’de de revaçta olan bir doğum yöntemi olarak dikkat çekmeye başladı. Suda doğumun ılık suyun ağrı hissini azaltması esasına dayandığını belirten uzmanlar, 36 haftanın üzerinde olan her gebenin bu yöntem için uygun olduğunu söyledi. Bursalı Turgut ve Ayşe Sağnıç çifti de doğum için suyu seçti. Pek çok kadın sancı çekmemek için sezaryen isterken, ilki gibi ikinci bebeğini de normal doğumla, fakat suda doğumla dünyaya getiren 29 yaşındaki anne Sağnıç, “Suda doğum daha kolay, daha az sancılı oldu. Güzel bir tecrübe oldu. Herkesin denemesini isterim. Daha önce başka şehirlerde olduğunu duymuştum” dedi.
Asel bebeğin doğumunu gerçekleştiren Doruk Sağlık Grubu Çekirge Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hatice Taşlı, “Suda doğum, annenin ağrıları başladıktan sonra havuza girmesi, suyun rahatlatıcı ve ferahlatıcı etkisinden faydalanması, istendiği zaman sudan çıkarak doğumu su dışında gerçekleştirmesidir. Ayşe hanımda suya girdiğinde ne kadar rahatladığını ve kısa sürede acısız bir şekilde doğum yaptığına şahit olduk. Suyun ağrı kesici ve rahatlatıcı avantajlarından faydanıldı. Genellikle tek gebelik, baş gelişli gebeler ve 36 haftanın üzerinde olan gebeler suda doğum için uygundur. Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı da annede bir hafiflik hissi olur. Aileler suda doğum yapmaya karar verdiği zaman gerekli eğitimleri ve egzersizleri doktoru tarafından birebir olarak gösterilir” dedi.
Doruk Sağlık Grubu Yönetim Kurulu üyesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Atilla Güray ise, “Dünyada ve Avrupa’da çok rağbet gören bir doğum yöntemidir. Biz kendi bünyemizde ilk kez gerçekleştirme fırsatı bulduk. Doğum korkusunu yenmesi açısından suda doğum gerçekten çok önemli olduğunu gördük. Bu doğumu daha sık yapmak için gereken bilgilendirmeleri de yapacağız” diye konuştu.
Suda doğum için özel üretilmiş doğuma uygun şişme havuzlar tercih edilirken, her anne için ayrı kılıf kullanılması hijyenin de önemini ortaya koyuyor.
Muhabir: Yazar Silinmiş