Bir zararı olduğuna inansam hekim olarak 16 yaşındaki tek evladıma iki doz aşını yapmazdım
Yeni normalleşme sürecinde ölümlerin gençlerde, hamile ve loğusa dönemindeki vatandaşlarda da yoğun görüldüğünü belirten Dr. Yavuzyılmaz, Birkaç gün önce Bursada, doğumuna vesile olduğumuz çocuğu annesine sadece fotoğrafıyla gösterebildik. Birbirleriyle buluşturamadan maalesef anneyi kaybettik. Bu çok üzücü bir hadise. Hem bir evlat annesini hiç göremeden büyüyecek, hem de daha hayatının baharında bir anne, çocuğunu kucağına alamadan hayatını kaybetti. Bunun vicdanî sorumluluğu var. O yüzden aşı konusunu üzerine basa basa vurguluyoruz. Oğlum 16 yaşında, aşı hakkı geldiği gün iki doz aşısını da yaptırdım. Ailemdeki aşı hakkı olan herkes, aşı olma hakkını kazandığı ilk gün aşısını yaptırmaya gayret etti. Bir zararı olduğuna inansam, eşim de hekim, ben de hekimim, böyle bir düşüncemiz olsa, herhâlde tek evladımıza 16 yaşında iki aşı yaptırmazdık. O yüzden ben vatandaşlarımızın bu konudaki hassasiyetlerini bir üst seviyeye çekmelerini, eğer bu işi aşarsak birlikte omuz omuza aşacağımıza inanıyorum dedi.
Doğru ve sağlıklı bilgiyi sahibinden almak lazım. Kulaktan dolma bilgilerle yapmamak lazım
Salgınla mücadelenin tek silahının aşı olduğunu belirten Dr. Yavuzyılmaz, aşı karşıtlarına örnekle cevap verdi. Konuyla ilgili konuşan Yılmazer, Manava meyve almaya gittiğinizde, bana iyisinden meyve ver diyorsunuz. Ama sağlık konusunda, aşı konusunda, basında ve sosyal medyada alakasız kişilerin söylemlerini algılıyoruz. Bizim bütün sağlık tesislerimiz ve aşı merkezlerimizde hekim arkadaşlarımız var. Doğru ve sağlıklı bilgiyi sahibinden almak lazım. Kulaktan dolma bilgilerle yapmamak lazım. Biz çocukluk çağında 14 tane aşıyı sürekli yapan bir ülkeyiz. Aşıyla önlenebilir bir hastalıkla aşıdan geri durmak, aşı karşıtlığı yapmak gerçekten akıl kârı değil. Sonuçları ve bedeli çok ağır. On yıl sonra ne olacak? On yıl sonrasını hesaplamak için önce hayatta kalmak lazım. Kovid hastalığına yakalandığımız zaman ne olacağını bilmiyorsak, on gün sonrasını hesaplayamadığımız bu hayatta, 10 yıl sonrasının hesabını yapmam akıl kârı olmaz. Ben ilk gün kendi aşımı yaptırdım şeklinde konuştu.
Bursada 4 milyon doz aşı yapılmış durumda
Okulların açılmasıyla beraber gençlerdeki aşı oranlarının yükseldiğini belirten Dr. Yavuzyılmaz, Gençlerde aşı olanların görülüp, örnek alınmasının da büyük etkisi var. Bursada 4 milyon doz aşı yaptık. Aşı yaptıranlarda hayatî bir tehlike olduğunu görmedik. Yani bunun önemli bir ölçüt olduğunu düşünüyorum. Elimizde şu anda bu hastalığa karşı aşıdan daha güçlü bir silah olmadığını söylemek istiyorum. Çünkü tedbirsiz ve dikkatsiz olduğumuzda bir kartopunun çığ felaketine dönüşmesi gibi bu vakaları hemen önümüzde görüyoruz. Kovid açısından da, hummalı çalışmamız gerek. Birinci basamakta bulunan filyasyon, aşı ve önleme çalışmaları, gerekse hastanedeki aşı takip çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor diye konuştu.
Bursa Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Öğretim Üyesi Dursun Topal ise, Yoğun olduğumuz dönemlerde, acile kovid hastalarıyla beraber 3 bin 500 başvuru olduğunu gördük. Yoğun bakım kapasitemizi o dönemde yüzde yüz arttırma şansımız oldu. Bu manada da 150 civarında kovid hastasını yoğun bakımda takip edebildik. Geriye dönüp baktığımızda ise 5 bin civarında kovid hastasına hizmet vermiş olduğumuz görünüyor. Kovid yoğunluğuyla alakalı tabii aşı çalışmalarından sonra ciddi bir yoğunluk azalması mevcut. Ama tetikte olmamız muhakkak gerekiyor. Aşıyı çok önemsememiz gerekiyor. Çünkü yatırdığımız hastalarla birlikte özellikle yoğun bakımda yatan hastalarla alakalı önemli veriler görmekteyiz. Yoğun bakıma yatırdığımız hastaların yüzde doksanının aşısız olduğunu görüyoruz. Aşılı olanlarında çoğunluğunun tek doz olduğunu, azınlık olarak da 2 ve 3 doz aşı yaptıranlar olduğunu görüyoruz. Bu bizim aşıyı önemsememiz gerektiğini gösteriyor. Aşıyla alakalı az önceki veriden de yola çıkarsak, aşı olanlar hastalığı çok ufak ve önemsiz semptomlarla geçiriyor. Fakat önemli bir solunum sıkıntısı ya da akciğer rahatsızlığı bulunan hastalar daha zor atlatıyor. Dolayısıyla diğer gruba göre, hastanede kalış süreleri de önemli bir ölçüde düşük oluyor dedi.