Kanserin erken teşhisi yıllardır tıbbın en büyük hedeflerinden biri. ABD merkezli biyoteknoloji şirketi VolitionRx, bu alanda ses getirecek bir iddia ortaya koydu. Şirket, geliştirdiği yeni bir yöntem sayesinde yalnızca basit bir kan testiyle kanserin tespit edilebileceğini söylüyor. Henüz yolun başında olsa da paylaşılan ilk veriler bilim dünyasında heyecan yaratmış durumda.

Likit Biyopsi Nedir, Neden Bu Kadar Önemli?
Son yıllarda sıkça konuşulan likit biyopsi yöntemi, klasik doku biyopsisinin aksine ameliyat ya da girişim gerektirmeden, kandan alınan örnekle kanser izlerini yakalamayı amaçlıyor. Mantık basit: Tümörler, kana çok küçük DNA parçaları bırakıyor. Ancak sorun şu ki, kanda dolaşan DNA’nın neredeyse tamamı sağlıklı hücrelerden geliyor. Kanser kaynaklı DNA parçacıkları bu yoğunluğun içinde adeta kayboluyor. Bu da özellikle erken evre kanserlerin yakalanmasını zorlaştırıyor.
Volition’un Fark Yarattığını Söylediği Nokta Ne?
VolitionRx, bu temel soruna farklı bir açıdan yaklaşmış durumda. Şirketin geliştirdiği ve Capture-Seq adı verilen yöntem, kanda bulunan tüm DNA’yı analiz etmek yerine, yalnızca belirli proteinlere bağlı “ultra kısa” DNA parçalarına odaklanıyor.
Bu sayede:
- Kanserle ilgisi olmayan DNA büyük ölçüde eleniyor
- Analiz daha net ve hedefli hale geliyor
- Kanser sinyallerinin kaybolmasının önüne geçiliyor
Şirket, bu yöntemle ilgili DNA parçalarını yaklaşık 180 kat daha yoğun hale getirmeyi başardığını belirtiyor.
CTCF Proteini Neden Bu Kadar Kritik?
Yeni yöntemin merkezinde CTCF adı verilen bir düzenleyici protein bulunuyor. Bu protein, hücrede hangi genlerin ne zaman aktif olacağını belirleyen önemli bir görev üstleniyor. Farklı kanser türlerinde, bu proteinin DNA’ya bağlanma şeklinin değiştiği biliniyor.
Volition ekibi, özel antikorlar kullanarak CTCF’ye bağlı ultra kısa DNA parçalarını ayıklıyor ve sadece bu seçilmiş parçalar üzerinde inceleme yapıyor. Bu yaklaşım, klasik likit biyopsilerde olmayan bir “ön eleme” süreci sunuyor.
Küçük Ölçekli Testlerde Sonuçlar Ne Diyor?
Yöntem şu ana kadar 70 kişilik sınırlı bir grupta test edildi. Çalışmaya meme, akciğer ve prostat gibi farklı kanser türlerine sahip hastaların yanı sıra sağlıklı bireyler de dahil edildi.
Şirketin paylaştığı verilere göre:
- Tüm kanser vakaları doğru şekilde tespit edildi
- Erken evre kanserler de ayırt edilebildi
- Yanlış negatif sonuç bildirilmedi
Bu sonuçlar kulağa oldukça etkileyici gelse de, çalışmanın henüz küçük çaplı olduğu ve bağımsız doğrulamadan geçmediği özellikle vurgulanıyor.
Maliyet ve Uygulama Açısından Ne Anlama Geliyor?
Volition’a göre bu yöntemin en büyük avantajlarından biri de maliyet tarafında ortaya çıkabilir. Çünkü:
- Gereksiz DNA baştan ayıklandığı için daha az analiz yapılıyor
- Daha kısa sürede sonuç alınabiliyor
- Test başına maliyet düşebiliyor
Eğer bu iddialar büyük ölçekli çalışmalarda da doğrulanırsa, kanser taramalarında ciddi bir dönüm noktası yaşanabilir.
Umut Verici Ama Temkinli Olmak Şart
Her ne kadar sonuçlar heyecan verici olsa da uzmanlar temkinli olunması gerektiğini söylüyor. Yöntemin:
- Daha geniş hasta gruplarında
- Farklı ülkelerde
- Bağımsız araştırma ekipleri tarafından
test edilmesi gerekiyor. Likit biyopsi alanında daha önce de umut veren pek çok çalışmanın zamanla elendiği biliniyor.
Yine de Volition’un ortaya koyduğu bu yaklaşım, gelecekte kanserin erken teşhisinde basit bir kan testinin yeterli olabileceği ihtimalini bir adım daha gerçekçi hale getiriyor. Önümüzdeki dönemde yapılacak kapsamlı klinik çalışmalar, bu iddianın ne kadar sağlam olduğunu net biçimde ortaya koyacak.




