Dün öğle saatlerinde Kıbrıs Rum Kesimi’nin güneybatısında meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem ve akşamüstü gerçekleşen 5.4’lük sarsıntı, Doğu Akdeniz’de geniş bir alanda hissedildi. Gün içinde 4 ile 5 arasında değişen çok sayıda deprem daha kaydedilirken, art arda gelen hareketlilik bölgenin tarihsel deprem geçmişini yeniden gündeme taşıdı.

Akdeniz’in en kritik fay zonlarından birinin hemen yanında yer alan Eratosthenes Deniz Dağları, bu sarsıntıların merkezine oldukça yakın. Antik çağın önemli bilim insanlarından Eratosthenes’in adını taşıyan bu deniz dağları, hem bölgenin jeolojik yapısı hem de büyük depremlerle anılan geçmişiyle dikkat çekiyor. Peki bu son depremler ne anlama geliyor? Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Milliyet’e yaptığı değerlendirmede bölgenin yapısını ve olası senaryoları anlattı.

Prof. Dr. Üşümezsoy’dan Peş Peşe Gelen Depremler Sonrası Kritik Açıklama (1)

“Eratosthenes Deniz Dağları’nın Olduğu Bölgede Gaz Çıkışı Var”

Üşümezsoy, Kıbrıs’ın güneybatısındaki hattın sık sismik aktivite üreten bir bölge olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Deprem Paphos yakınlarında meydana geldi. Burası zaten aktif bir hat. Samandağ’dan başlayıp Kıbrıs’ın güneyine uzanan fayın devamı niteliğinde. Ancak bu durum Hatay’da deprem olacak anlamına gelmez. Depremin olduğu noktanın hemen güneyinde Eratosthenes deniz dağı yer alıyor. Burada gaz çıkışları görülüyor. Bu sırt içinde ciddi miktarda gaz depolanmış durumda. Aynı zamanda Kıbrıs’ın güneyindeki gaz yatakları da bu yapının içinde bulunuyor.” Uzmanlara göre bölge, dalma-batma zonunda bulunan büyük bir blok yapısı barındırıyor ve bu nedenle hem sismik hem jeolojik olarak oldukça hareketli.

Bölgenin Tarihsel Deprem Arşivi: 7.5 ve Üzeri Depremler Kaydedildi

Doğu Akdeniz, yüzyıllardır büyük depremlerin gerçekleştiği bir alan. 11 Mayıs 1222’de Baf ve çevresini harap eden, büyüklüğü 7 ile 7.5 arasında olduğu tahmin edilen deprem, adanın tarihinde derin bir iz bıraktı. O dönem Limasol, Lefkoşa ve Baf’ta ciddi yıkım yaşanırken; denizin limandan çekilip geri döndüğü, bazı bölgelerin sular altında kaldığı kayıtlara geçti.

Daha yakın tarihte ise 10 Eylül 1953’teki 6.5’lik depremde 40’tan fazla kişi hayatını kaybetti. 24 Şubat 1995’te ise bölgede 5.9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi.

Prof. Dr. Üşümezsoy’dan Peş Peşe Gelen Depremler Sonrası Kritik Açıklama (2)

“Kıbrıs’ı Batıdan Saran Hat Antalya’ya Kadar Etkili”

<p>Kıbrıs'ın güneyindeki bu fay zonunun etkisi geniş bir alana yayılıyor. EMSC verilerine göre dün yaşanan 5.2’lik ve 5.4’lük depremler özellikle Türkiye’nin güney kıyılarında hissedildi.

SON DAKİKA| Adana'da deprem mi oldu? AFAD – Kandilli son depremler listesi
SON DAKİKA| Adana'da deprem mi oldu? AFAD – Kandilli son depremler listesi
İçeriği Görüntüle

Üşümezsoy bu durumu şöyle açıkladı: “Kıbrıs’ın güneydoğusundaki zon boyunca gelişen 5.2 ve 4.7 gibi depremler, Kıbrıs’ı batıdan çevreleyen bir hatta diziliyor. Bu hareketlerin etkisi daha çok Antalya Körfezi’nde hissedilebilir. Şiddet ivmesi dağılımına bakıldığında, depremin Kıbrıs’ın doğusundan kuzeye doğru uzanarak Antalya’ya kadar etkili olduğu görülüyor.”

Büyük Deprem Beklentisi İçin Ne Söylenebilir?

Üşümezsoy, bölgede binlerce yıldır büyük depremler meydana gelmiş olsa da dün yaşanan depremlerin tek başına “büyük bir depremin habercisi” olarak yorumlanmaması gerektiğini belirtiyor. Ancak Doğu Akdeniz’in karmaşık fay yapısı ve Eratosthenes dağ sırtının hareketliliği, bölgenin sismik açıdan her zaman dikkatle izlenmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

Kaynak: milliyet.com.tr