Zatına layık şekilde Hamd-u sena Allah'a, sınırsız salat-u selam yüce Resulullah'a

Duvarınızda bir saat düşünün. Pili bitmiş; akrep ve yelkovan durmuş. Bu saatin içindeki pili alsak kumanda gibi düşük voltajla çalışan başka bir cihaza taksak çalışır mı? Elbette evet. İnsanın bu dünyadaki ömrü de bu duvar saatin durması gibi bir gün gelir biter. Tabiri caizse pili biter. Ancak pilin bitmiş olması başka alemde yaşayamayacağınızı göstermez. Berzah aleminde kumanda pilinin çalışması gibi yaşamımız devam eder.

Pil, duvardaki saati çalıştıramayacak seviyeye indi yani ruhumuz bedenimizi çalıştıracak enerjiyi veremez hale geldi. Berzah aleminde ise ancak bize verilen, farklı kütle boyutundaki bedenimizi çalıştıracak düzeye gelecektir.

Ölüm bir yok oluş değildir. Varlığımız farklı bir kütle formunda yeni bir alemde doğuyor. Orasının buradan farklı bir zaman akışı ve mekansal özellikleri var. Bir ucuyla da bu alemle bağı var.

Burada şehitlerin durumu biraz daha ayrıcalıklıdır ki onların tabiri caizse ruhunu, kendilerine verilen nimet gereği bedenlerini muhafaza edecek enerji verilmeye devam ediyor. Bazı şehitlerin bedenlerinin çürümemesinin sebebi de budur.

Bakara Suresi 154. Ayette Yüce Allah "Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Hayır, onlar diridirler fakat bilemezsiniz." Diye buyuruyor.

Umreye giden kardeşim, Medine'de bunda 30 yıl önce yaşanan bir olayı bize şahitlerinden anlattı. Uhud meydanında büyük bir sel yaşanıyor ve şehitler toprak üstünde artık görünür hale geliyor. Mezarlıktaki görevlilerden bir genç çağrılıyor. Bu günkü Uhud şehitliğine buradaki cesetler taşınıyor. Olayı anlatan da bu kişidir. İlk olarak taşıdığı beden Hz.Hamza'ya ait. Vücudundaki yaralar hala tazeliğini koruyordu diyor olaya şahit olan mezarcı.

Yukarıda bahsi geçen ayette vurgulanan mesaj, Hazreti Hamza (ra) ve diğer sahabe efendilerimizle canlı bir hale geliyor. Bu olaya şahit olanlar hayretler içinde kalıyor. Unutmayınız biz ölmedik ve hala hayattayız imanınız zayıflamasın diyorlar sanki.

Resulullah Efendimizde (sav.) Uhud şehitleri için onların kanları mis kokusu, kefenleri kıyafetleridir diye buyurmaktadır. Hz. Hamza'nın (ra) mezarını ziyarete gittiğinizde ona selam veriniz. Bu güzel kokuyu hiç şüphesiz alacaksınız. İşte bu da hadisin gerçek oluşuna ispat hükmündedir.

Her şeye bilimsel cevaplar veren kardeşler bu olay gerçekten yaşanmıştır. Daha 5-6 yıl öncesinde Hz. Elyasa (as) ve Hz. Zülkifl(as)'ın kabirleri yer değiştirilmiştir. Yaklaşık 4000 yıl öncesi dönemde yaşamışlar. Bedenlerinin bozulmadıkları görülmüştür. Daha niceleri var.

Ölüm bir yok oluş değildir. Ruhları nefislerinden büyük zatlara Allah Teala böyle ikramlarda bulunuyor.

Muhabbetle kalınız.