İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ''Öğretmen Buluşmaları' adıyla bence müthiş bir projeye imza attı.Öğretmen Buluşmalarının ilki 5.Mevsim Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıldı.Program akşam saat 20.00'de başladı.Salon ağzına kadar doluydu.Salonun doluluğu benim için çok önemliydi.Çünkü ''ben mesai saatimin dışındaki bir etkinliğe çoluğumun çocuğumun zamanından çalarak katılamam''diyen öğretmen arkadaşlarımızın varlığını da çok iyi bildiğim için soğuğun tüm ihtişamıyla insanın iliklerine kadar işlediği bir akşamda İnegöl'ün çeşitli okullarında görev yapan sevgili öğretmenlerimizin ve değerli okul müdürlerimizin salonu doldurması benim kadar İlçe Milli Eğitim Müdürümüz sayın Ali Doğru Bey'in de çok ilgisini çekmiş ve toplantıya katılan çok değerli öğretmen ve yönetici arkadaşlarımıza teşekkür etmişti.

Programda ilk konuşmacı olarak İlçe Milli Eğitim Şube Müdürümüz Halil İbrahim Zengin yer aldı.Yılların birikimiyle kendinden emindi.Bizlere ilk önce galibiyete inanmayan bir sporcunun koçunun yönlendirmesiyle inanılmaz işler başarabileceğini gösteren bir motivasyon videosu izletti.Ardından Kuleye tırmanmak isteyen kurbağa hikayesini anlattı.Motivasyon ve kurbağa hikayesinden o kadar çok etkilenmiştim ki bir yandan konuşmacıyı izlerken bir yandan da bu müthiş sunumu köşe yazıma taşımayı düşünüyordum.Hayatta öğrenmenin sınırı yoktur.

Her katıldığımız organizasyonda istekliysek çok şeyler öğreniriz.44 yıllık meslek hayatıma rağmen herkesin öğreneceği bir şey vardır diye düşünenlerdenim.O nedenle Sayın Şube Müdürümüz Halil İbrahim Zengin Bey'in anlatımından çok etkilendiğim Kırlangıç Hikayesini siz değerli okurlarımla da paylaşmak istedim.Hikaye şöyle:

Günlerden bir gün Kırlangıcın biri bir adama aşık olmus. Ve adamın penceresinin önüne konup adama söyle demis;
-Ben seni cok seviyorum lütfen pencereyi açıp beni içeri al da birlikte yaşayalım.
Adam:
-Olmaz alamam... Sen bir kuşsun hiç bir kuş adama aşık olur mu?...demiş.
Kırlangıc tekrar:
-Lütfen pencereyi açıp beni içeri al, birlikte yaşarız. Hem ben sana dost ve arkadaş olurum. Canın da sıkılmaz birlikte yaşar gideriz demiş.
Adam yine:
-Olmaz alamam...Git başımdan, diye cevap vermiş.
Üçüncü ve son defa kuş adamın penceresinin önüne konup adama tekrar şöyle demiş:
-Lütfen beni içeri al.. Artık soğuklar da başladı, dışarıda kalamam. Biliyorsun ben sıcak havalarda yasayabilirim sadece. Beni içeri almazsan başka sıcak ülkelere gitmek zorunda kalırım. Lütfen beni içeri al da burada kalayım. Birlikte yemek yer omuzuna konar, seni neşelendirir, sana yarenlik ederim. Hem sen de benim gibi yalnızsın, der...
Adam ona:
-Git derhal başımdan!... Ben yalnız kalmak istiyorum, demiş ve kuşu kovmuş.
Kırlangıç da bu cevap üzerine üzüntülü bir şekilde uçmuş ve uzaklara gitmiş.


Adam, kırlangıç uzaklara gittikten sonra düşünmüş ve kendi kendine:
''Ben ne aptal , ne kadar akılsız bir adamım, niye kırlangıçla birlikte kalmayı kabul etmedim? Ne güzel birlikte kalırdık'' demiş ve çok pişman olmuş. Pişman olmuş olmasına ama iş işten geçmiş. Kendi kendine :''Nasıl olsa sıcaklar başlayınca kırlangıcım yine gelir, ben de onu içeri alır, birlikte mutlu bir hayat sürerim'' demis. Penceresini sonuna kadar açıp beklemeye başlamış.. Yazın gelmesiyle Kırlangıçlar da gelmeye başlamış. Ama onun kırlangıcı gelmemiş.Yazın sonuna kadar hiç penceresini kapatmadan, pencerenin başında beklemiş ama ama boşuna.. .. Kırlangıç bir türlü gelmemiş. Gelen kırlangıçlara sormuş ama onun kırlangıcını gören olmamış. Sonunda bir bilge kişiye halini danışmak ve ondan bilgi almak için gitmiş...
Bilge kişiye olayı anlattıktan sonra, bilge kişi ona söyle demiş:


- Kırlangıçlarım ömrü altı aydır. -Hayatta bazı fırsatlar vardır ömründe bir defa insanın eline geçer ve değerlendiremezsen uçup gider.

(Devam edecek)