Elektrik faturası geldiğinde kaşlar çatılıyor, "Bu enerji nereden geliyor?" diye kimse sormuyor. Oysa Türkiye enerji bağımsızlığı için yıllardır dev bir adım atıyor: nükleer enerji. Peki bu santraller nerede, hangi aşamada, ne işe yarıyor? Ve en önemlisi, güvenli mi? Gelin birlikte bakalım...
1. Akkuyu Nükleer Güç Santrali (Mersin)
Burası sadece bir santral değil, Türkiye’nin enerji tarihinde kırılma noktası. 1976’da yer lisansı alınan Akkuyu, tam 34 yıl bekledi. Ta ki 2010’da Türkiye ile Rusya arasında imzalanan anlaşmayla düğmeye basılana kadar…
Konum: Mersin – Gülnar ilçesi, Akdeniz kıyısı
Kapasite: 4 reaktör – toplam 4800 megavat
İşletici: Rusya’nın devlet firması Rosatom
Maliyet: Yaklaşık 20 milyar dolar
Son Durum: İlk reaktör devreye girmeye çok yakın
Bu santral, Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık %10’unu tek başına karşılayabilecek kapasiteye sahip. Şu anda Türkiye'nin en somut nükleer projesi.
2. Sinop Nükleer Güç Santrali (Karadeniz)
Sinop’a nükleer santral yapılacağı ilk kez 1980’lerde gündeme geldi. 2013’te Japonya ve Fransa ortaklığıyla anlaşma sağlandı. Ancak masraflar öyle arttı ki 2019’da Japonlar projeden çekildi.
Konum: Sinop – İnceburun mevkii
Geçmiş: Anlaşma 2013, rafa kaldırılma 2019
Yeni Gelişme: 2024’te TÜNAŞ’a saha onayı verildi, yani proje fiilen yeniden başlatıldı
Yeni Ortaklar: Henüz net değil, Çin ve Güney Kore ile görüşmeler sürüyor
Sinop, stratejik olarak Karadeniz’e enerji kazandırmak açısından önemli ama yıllardır siyasi ve ekonomik dalgalanmalarla boğuşuyor.
3. Trakya (İğneada) Nükleer Santrali
Trakya’da, özellikle Kırklareli İğneada’da, 2015’ten bu yana nükleer santral konuşuluyor. Ancak bu kez çevreci tepkiler daha yoğun. Bölge, milli park ve ormanlarla kaplı. Çevreciler, santral yapılırsa doğanın büyük zarar göreceğini savunuyor.
Konum: Kırklareli – İğneada
Son Durum: Yer tespiti çalışmaları sürüyor
Görüşülen Ülkeler: Çin başta olmak üzere alternatif ortaklarla masada
Gelişme: 2024 yılında 4 reaktörlü tesis için Çin’le görüşmeler yürütüldüğü açıklandı
İğneada, sadece enerji değil, çevresel ve politik tartışmaların da merkezi olmuş durumda.
Nükleer Enerji Neden Tartışılıyor?
Artıları:
- Devamlı enerji üretir, güneş ya da rüzgâr gibi kesintiye uğramaz
- Karbon salınımı düşük, iklim krizine karşı avantaj sağlar
- Az alanda çok enerji üretir
- Enerji dışa bağımlılığını azaltır
Eksileri ve Kaygılar:
- Kaza riski, deprem ülkesi Türkiye için ciddi bir endişe
- Atık yönetimi yeterince şeffaf olmayabilir
- Çevreye olası uzun vadeli etkiler
- Şeffaflık eksikliği ve halkın sürece dahil edilmemesi
Tarihçeye Kısa Bir Bakış:
- 1955: Türkiye, atom enerjisiyle tanıştı
- 1961: Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi kuruldu
- 1976: Akkuyu ilk defa seçildi ama yıllarca rafta kaldı
- 2000’ler: Yeniden gündeme alındı, 2010’da Rusya ile anlaşma yapıldı
- 2020’ler: Akkuyu yükseliyor, Sinop ve Trakya ise hala belirsiz
Türkiye, kömür ve doğalgazın dışına çıkmak, daha az ithalat yapmak ve daha fazla enerji üretmek istiyor. Bu yüzden nükleer enerjiye yönelmiş durumda. Ama bu yol sadece teknolojiyle değil, şeffaflıkla, halkla ve doğayla birlikte yürünmeli.
Enerji üretmek hakkımız, ama geleceği yok etmeden üretmek zorundayız