Recep Akakuş yazdı

Mercidâbık şehidi Mehmed Bey/Paşa, eşi Hatice Hatun’a devletçe mülk olarak tahsis edilmiş olan Kulacahisar köyü’nde bir cami ve bir de medrese inşâ ettirmiştir.

Hatice Hatun da sahip olduğu bu köyün devletçe alınması öngörülen vergi gelirini vakfeylemiştir .

Hatice Hatun, Kulaca Köyü’nde devletçe alınması öngörülen vergi gelirini ölünceye kadar yönetim ve denetimi kendi elinde olmak ve öldükten sonra da çocuklarına ait olmak şartı ile vakfetmiştir.

Elde edilen mahsulün onda birinin yarısı, vakıf yöneticisine; oşrün, dörtte biri de vakıf denetçisine ödenecektir .

Yapılacak hizmet ise her gün altı hafız, Bursa Kükürtlü mevkiinde bulunan ve; “Havâtîn Türbeleri” adı verilen mahalde iki cüz Kur’ân-ı Kerîm okuyacaktır.

K.Kerim’in okunacağı türbe; Süleyman Bey ve eşinin medfûn bulunduğu türbededir.

Diğer dört cüz Kur’ân-ı Kerîm ise Fatma Hatun Türbesi’nde okunacaktır.

Her gün bir cüz Kur’ân-ı Kerîm okuyan hafızlara yevmiye birer akçe verilecektir.

Vefat ettiğinde Fatma Hatun’un borcu çıkarsa artan vakıf gelirinden ödenecektir.

Vakıf yönetim, denetim ve hizmet cihetlerine ödenen masraflar çıktıktan sonra bakiye kalan vakıf geliri, Kulaca Köyü için harcanacaktır.

Vakfiyede yer alan isimlerden anlaşılıyor ki; Mehmed Bey’in zevcesi Hatice Hatun’un, İl-aldı ve Fatma Hatun adında iki kızı, Mustafa Çelebi ve Hamza Çelebi adında iki de oğlu vardır.

Ali ve Mehmed adında iki de torununun bulunduğu görülmektedir.

Dikkati çeken husus, kendilerine; “Tilâvet-i Kur’ân” hizmeti sunulacak kişilerin, İnegöl’de değil de Bursa Kükürtlü’de bulunan Havâtîn=Kadınlar Türbelerinde defnedilmiş olmalarıdır.