"Somuncu Baba" lakabı ile şöhret bulmuş olan Hamidüddin-i Aksarayi, rivayete göre, Ulu Camii inşaatında çalışan işçilere ekmek pişirmekle işe başlayan daha sonra ki yıllarda da bu mesleğini sürdüren devlet ile takışmayan ve halk ile de kapışmayan bir Allah dostudur.

Ulu Camii -Vaaz Kürsü'sünde halkı irşat hizmeti üstlenmiştir.

Ulu Camii'nin dışına çıkıldığında sağ-ön köşede yer alan "Va'zıyye Medresesi"nde ilk Osmanlı Şeyhulislamı Muhammed Molla fenari, ilk Osmanlı müderrisleri arasında yer alan Davud-u Kayseri'nin izinden giderek, İslami ilimleri tedris eylemiştir.

İmam Muhammed el- Cezeri de söz konusu mabedin sol-dış köşesinde ve -günümüzdeki duruma göre- "musalla-taşları"nın bulunduğu yerde inşa edilmiş olan "Hundi Hatun Mektebi" de ilm-i kıraat tedris eylemiştir.

Bu zat, "Takrib" isimli meşhur kaynak eserini de Bursa'da ikamet ederken kaleme almıştır.

İnegöl coğrafyasından Bursa coğrafyası istikametine doğru akarken "Babi" ve "Ahi" gelenekleri, önce kırsal alanda, "İshak-ı Kazeruni Tarikat" geleneği ile karşılaşmışlar.

Ve bu karşılaşma sonrasında her üç tarikat geleneğinde, tanışma ve de belli noktalarda buluşma, gerçekleşmiştir.

Bursa Ulu Camii inşa edilerek hizmete açıldıktan sonra da yazımızda isimleri zikredilen ilim ve irfan sahibi bilginlerin fikri, imani ve de ahlaki katkıları ile Osmanlı Devletinin sosyal yapısının temel harcı,işte burada oluşturularak hayata yansıtılmıştır.

Yıldırım Beyazıt'ın kızı Hundi hatun tarafından yaptırılan mektepte İmam Muhammed el- Cezeri , ilm-i kıraat, okutmuştur.

İlm-i kıraat tedrisi için kullanılan bu Hundi Hatun Mektebi, Ankara - Çıbuk Meydan Muharebesi' den sonra; Timur'un oğlu tarafından yaptırılan yağma ve tahrip esnasında yıkılmıştır.

Ancak daha sonraki yıllarda Karaca Bey'in kızı ikinci bir Hundi Hatun tarafından söz konusu Hundi Hatun Mektebi, ihya edilerek, tekrar Kur'an-ı Kerim öğretiminde kullanılmıştır.

Aslında Ulu Camii, inşa edilerek ibadete açıldığı günden itibaren cam ile örtülü kubbe altında yer alan fıskiyeli mermer havuz yakınında bulunan "maksureler" de İmam Muhammed el-Cezeri'nin talebeleri için müzakere mahalli olarak kullanılmıştır.

Timur tarafından Orta Asya coğrafyasına götürülen ve Semerkant yakınında bulunan Keş şehrinde - zevcesi adına- inşa ettirmiş olduğu medresede görevlendirilen İmam Muhammed el -Cezeri, bir daha Bursa' ya dön- memiştir.

Kıraat ilmiyle ilgili olarak Osmanlı coğrafyasında doğan boşluğu daha sonraki yıllarda mısrdan gelen ve Fatih Sultan Mehmed'e hocalık yapan Molla Gürani doldurmuştur.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR