Sanırım Ramazan ayının son haftalarıydı.Bir kanalda sahurdaki Dini sohbeti dinliyordum. F.Ç.isimli hocanın anlattığı şu menkibe dikkatimi çekti.

Şöyle anlatıyordu:"...(Falan Hazretleri) yedi yaşında çocuklar ile oyun oynarken çocuklar oyun oynuyor o ise yanıbaşlarındaki mezarlıkta yatan ölüler ile konuşuyordu".

Bu anlatım beni düşündürmüştü.Üstelik ciddi bir kanalda ve tanınmış bir hoca tarafından anlatılan bu menkibe dikkatimi çekmişti.

Bildiklerimle ve şu ana kadar okuduğum İslami ölçülerle bu menkibeyi değerlendirmeye çalıştım.

-Birincisi bu olay gerçekten yaşanmış mıdır? Çünkü tanınmış insanlara böylesi hikayeler çok uydurulmuştur.Unutmayın Peygamberimize (sav) bile yalan Hadisler uydurulmuştur.

-İkincisi Akaid ve Kelam ilimlerinde şu kural vardır.Peygamberlik hariç bütün mevki ve makamlar KESBİ'dir.Yani çalışarak elde edilir.Bu duruma göre yedi yaşındaki bir çocuk İbadet ile mükellef değildir,çünkü ergenlik yaşına gelmemiştir.Dolayısıyla kendi hakkıyla bu makama gelmesi imkansızdır.

-Üçüncüsü, hemen şu soru sorulacaktır." O'na o makamı Allah vermiştir.Allah isterse yapamaz mı?"Ne yazık ki bir kısım Müslümanlar cevap veremediği,bilmediği ve hatta bazı uydurmaları Allah'ı ileri sürerek inandırmaya çalışıyorlar.

Yedi yaşındaki bir çocuğa bu velayet (Evliyalık) makamının ve bu kerametin Allah tarafından verildiğini var sayalım.Hesap gününde Cehenneme atılmak üzere olan bir ateist (inkarcı) Allah'a şöyle derse "Allah'ım şu kişiye sen yardım ettin ve evliya oldu.Bana da aynısı yapsaydın şimdi ben de Cehenneme atılmazdım.Bu senin adaletine yakışır mı?" dediğinde ne yapardınız?

Kur'an'da Allah'ın mutlak adalet sahibi olduğu ve kimseye haksızlık yapılmayacağı ile ilgili çok ayetler vardır:

-"Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez."(Ali İmran,182).

-"Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık etmez..."(Nisa 40).

-"Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şekilde zulmetmez; fakat insanlar kendilerine zulmederler."(Yunus 44)

Bir zamanlar İnsanları Allah ile aldatmak" sözü çok yaygındı.".Gerçekten doğru bir sözdü.İnsanları Allah ile aldatan ilk varlık bildiğiniz gibi Şeytandır.Hz.Adem'e (as) Yasak ağaçtan yemesi için Allah adına yemin etmişti.Onun için 'yalan yere yemin' insanları Allah ile aldatmanın ilk yoludur.

Günümüzün bir kısım Müslümanları işin içinden çıkamadıklarını yada bilemediklerini veya uydurduklarını "Allah isterse yapamaz mı?"sorusuyla karşıdakini susturmaya çalışıyorlar.

Hatta bu konu ile ilgili fıkraya benzer bir anekdot anlatılır.Şöyle ki,Coğrafya öğretmeni öğrenciye sorar:

-"Neden Doğu bölgesi soğuk ve sert geçerken,Akdeniz bölgesi ılık ve yumuşak bir iklime sahiptir?" Cevabı bilmeyen öğrenci hemen şunu söyler:"Hocam! Allah öyle yaratmıştır".

Oysa Kur'an,bize Allah'ın yarattıklarını "NİÇİN" ve "NASIL" sorularıyla anlamamızı istemektedir.

Sanırım bu konuya en güzel cevap şu olaydır.İstanbul Boğazın iki yakasına yolcu taşıyan bir kayığın kapasitesi 10 kişilikmiş ve kayık 10 kişi ile doluymuş.O sırada kıyıya gelen bir alimi kayıkçı kayığa almak ister.Alim, kayığın dolduğunu ve bindiği takdirde batma tehlikesi olacağını söyleyince kayıkçı bildiğimiz şu klasik cevabı verir.

-"Hocam gel.Allah büyüktür". Bunun üzerine o alim şu güzel cevabı verir.

-"Allah büyüktür ama senin kayığın küçüktür".

İnsanları Allah ile aldatmayın.Allah ile aldatmanın Şeytani bir metot olduğunu biliyormusunuz?

"Ey insanlar! Allah'ın vaadi gerçektir; sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O çok aldatıcı olan Şeytan da sizi Allah ile aldatmasın."(Fatır,5).

Abdulvasih DURAN