Vesvese ile ilgili Kur'an'da müstakil bir sure vardır.Hepinizin bildiği gibi bu sure NAS suresidir.Kur'an öylesine mucize bir Kitap ki hem anlamıyla hem de okunuşuyla bir mucizedir.Nitekim Kur'an'ın ilk indiği dönemde Yüce Rabbimizin, "benzeri bir sure getirin ama getiremezsiniz" buyurması da bunu gösteriyor.Yani hem kelimeleri hem de anlamı mucizedir.

Nas Suresini sessizce okuduğunuz zaman yanınızdaki kişi sureyi ilk defa duyan birisi bile olsa hafifçe çıkardığınız SSSS seslerinden size "bu sure "Vesveseyi (Fısıltı"yı) mı anlatıyor ?"diye soracaktır.

Nas suresinin ilk ayetlerinde Rabbimiz şöyle buyuruyor:" De ki:insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına sığınırım".

RAB:"Terbiye eden,yetiştiren ve koruyan" demektir.

MELİK:"Her şeyin sahibi,her şeye hakim" demektir.

İLAH:"Her şeyin kontrolü onda olan" demektir.

Surenin bu üç isimle başlaması çok önemlidir.Bizlere verilen mesaj şudur:"Ey İnsan!Eğer sen insanların Rabbine,Melikine ve İlahına sığınırsan biraz sonra anlatılacak olan tehlikelerden (vesvese v.b) emin olacaksın.Sana kesinlikle zarar veremeyecekler.Yeter ki Allah'ı unutma.

Kur'an ayetlerinin bir özelliği de ayetler birbirlerini açıklar.Yani bir suredeki bir ayeti başka bir suredeki diğer bir ayet açıklıyor.Nas suresin ilk ayetlerinde Rabbimiz kendisine sığınmamızı ve kendisini unutmamamızı istemektedir.Zührüf suresi 36.Ayette Yüce Allah bizi ikaz ediyor ve kendisini unuttuğumuz takdirde başımıza neler gelebileceğini açıklıyor:"Kim Rahman'ı (Allah'ı) anmaktan gafil olursa,yanından ayrılmayan bir şeytanı ona musallat ederiz".

İşte o şeytanın özellikleri Nas suresinin devamındaki ayetlerde açıklanıyor:"Sinsice vesvese verenin (Şeytanın) şerrinden"(Nas,4). O Şeytan sinsidir,Kendisini gizler,korkaktır ve dönektir.Her metodu dener ve her yol onun için mubahtır.

Sure şöyle devam eder:"O (Şeytan) ki insanın içine (kalbine) vesvese verir.O şeytanlarda Cinlerden ve İnsanlardandır"(Nas,5-6).Vesvese verenler sadece cinlerden olan Şeytanlar değil,insanlardan da Şeytanlaşmış olanlar vardır.Bunlar da aynı görevi yaparlar.

Vesvese aynı zamanda 'yanlış bilgi ,yalan ve kandırmak' demektir.Şu ayet bunu açıklıyor:" Nihayet şeytan ona (Adem'e) vesvese verip şöyle dedi: "Ey Adem! Sana ebedilik ağacını ve yok olmayan bir saltanatı göstereyim mi?"(Ta-Ha,120).Şeytanın Hz.Adem'e (as) verdiği bilgi yanlış, yalan ve kandırmaca idi.Çünkü söyledikleri doğru değildi.Yalan haberlerdi.Kur'an bu yalan haberlere vesvese der.

Öyleyse Şeytandan ve onun vesveselerinden korunmanın en garantili yolu Allah'a sığınmaktır.Bu konu da Kur'an bize korunma yolunu öğretiyor:" Şüphe yok ki Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah'ı hatırlarlar da) sonra hemen gerçeği görürler."(A'raf,201).

Demek ki Allah'ın bizimle beraber olduğunu unutmazsak Şeytan bize zarar vermez.Ama bir an bile olsa Allah'tan gafil olursak Şeytan hemen işbaşı yapar.

Ne yapar?

İnancımızdan tutun abdestimize kadar,oradan gusül abdestimize,oradan namazımıza ve oradan günlük hayatımıza kadar her konuda kafamızı allak bullak eder.

Ve içimize artık rahatlıkla şu vesveseleri verir.

-Abdestin olmadı.Çünkü şurası kuru kaldı.İğne ucu kadar kuru kaldı.(Oysa bu söz mecazdır).

-Gusül abdestin olmadı çünkü sırtında bir yer kuru kaldı.(Tonlarca su dökmeye devam edersin).

-Namazı eksik kıldın. (3 mü 4 mü kıldım? Acaba hangi rekattayım?).

-Muslukları,ocağı ,kapıyı açık bıraktın (Yarı yoldan geri dönersin).

Çözüm yolu Şeytandan Allah'a sığınmak.Yoksa Şeytan zaten ne yapacağını açıklıyor:

"Onları mutlaka saptıracağım.ve onları muhakkak boş kuruntulara boğacağım" (Nisa,119).

Abdulvasih DURAN