Her tatil dönüşü mutlaka tatil notlarımı paylaşırım. Geçmiş yıllarda daha çok Cunda'ya özgü notlardı bunlar ancak bu kez özellikle Bozcaada'yı sizlere aktaracağım.

'Türkiye'de denize girilebilecek en iyi 10 yer' paylaşımında Bozcaada'yı gördüğümde açıkçası şaşırmıştım.

Ege'de bir çok yere gittim. Akdeniz'de de Antalya, Mersin ve Adana'yı biliyorum ancak Bozcaada acayip gelmişti.

Onun için bu yıl çevremize de sorup soruşturunca Bozcaada kararı vermiş olduk. Baştan söyleyeyim görmediyseniz kesinlikle gidip görün.

Buz gibi ve tertemiz ayağınızdaki kumları hissettiğiniz bir denizi var Bozcaada'nın... Sebze yemeklerini seviyorsanız Ege'nin zeytinyağlı yemeklerine hayır diyemezsiniz.

Türkiye'de köyü olmayan tek ilçe konumundaki Bozcaada'da 5 yıl önce Kaymakamlığın aldığı karar da dikkatimi çekti.

Naylon poşet kullanımı adada yasak. Ya bez poşet, ya kağıt... Ya da poşet yasak deyip elinizde götürmek zorunda kaldığınız ürünler...

Bence örnek bir karar almış Kaymakamlık. Belki büyük bir risk ama naylon poşet kullanımını yasaklamak doğa adına çok değerli bir karar.

Geçmiş yıllarda da yazdım batıda pazarlarda ürünleri seçme hakkınız var ve bu artık pazarcılar tarafından size sunulmuş bir lütuf değil.

Bunu İnegöl'de uygulamaya kalktığınızda nelerle karşılaştığınızı söylemeye gerek yok.

Ayvalık'ta bunu yaşadım. Bozcaada'da yaşadım. Daha muhafazakar bir konumda olan bizde bunu talep etmek, bununla ilgili ağzınızdan en ufak bir şeyin çıkması bile mümkün değil.

Oysa oralarda insanlar domatesinden dolmalık biberine, patlıcandan kabağına, yumurtasına dahi seçerek alıyor. Tam bir market anlayışıyla...

İnegöl'de bunu neden yapamıyoruz, neden bunu istediğimizde 'Olmaz' denilerek karşılanıyoruz ki?

Bu arada Ayvalık da Büyükşehir nimetlerini hissetmeye başlamış. Su sorununu geçtiğimiz yıllarda çözen Balıkesir Büyükşehir, Cunda adasına köprüyü de kısa sürede bitirdi.

Biz de İnegöl olarak Büyükşehir nimetlerini beklemeye devam edeceğiz. İnşallah sıra bize de gelecek.