Her maddeyi atom parçacığı olarak düşünüp, hakkını da sizden istediğini düşünürseniz; her maddeye ödenen bedelin cehennemden çıkışa engel olduğunu görürsünüz.

Dolayısıyla müebbet hapsin ahiretteki karşılığı cehennemdir. Kafirler cehennemden çıkamayacaklar.

Çünkü onlardan hak iddiasında bulunan her atom zerresinin hesabını ödeme mecburiyetleri olacaktır. Bizler diğer bütün varlıklarla, bu varlıkların bize hizmetiyle ayakta durmaktayız.

İsyan hareketlerinde isyankarlar, halkla karşılaşınca halkın polis olarak kabul edildiği anlar da vardır.

Türkiye Cumhuriyeti'nde böyle bir olayla karşılaşıldığında ve insanlar ülkesini müdafaadan sorumludur ve nefsi müdafaa olarak vatan sathı ve civarında görevlendirme beklenmeden vatanını koruma mecburiyetine ve hakkına sahiptir.

Bu yetki ve hakkın hayatımızdaki tezahürü de vicdanımız olmalıdır. Bu vicdan iman sahibi olduğunda sesini çıkarabilir ve insana polislik yapabilir.

İnsanın aradığı polis kendisindedir. Vicdanıdır. Vicdan nefsi emmarenin altında ezilmiş ve iman hakikatinden vazgeçerek fasık bir hayata sürüklenmişse, elbette ağzından hiçbir şey çıkmayacaktır. Ağzından bir şey çıkmadığı için bu teyakkuzu engelleyemeyecektir.

İsyankarların bildiriyle uyarılması süreci, tarih boyunca pek çok devlet tarafından kullanılmıştır. Çünkü direnmeyenlerin affedilmeleri için bir imkan doğmuştur.

İsyankar, affedilmeyi istemese de, zıvanadan çıkmıştır ama aynı zamanda affedilme beklentisinde olup hatasının farkında olandır.

Bireysel olarak işlenilen isyan suçu dünyaya sığmadığı için ahirette cehennem azabı vardır.

Suç, başka insanı kastederek gerçekleşmişse artık işlediği makama göre suçun ceza niteliği ve niceliği değişir. Her makamın kendisine ait bir özelliği ve üstünlüğü vardır.

Her makamın temsil ettiği temsilci aynı zamanda o makamda hak sahibidir. Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan seksen üç milyon insanın hak ve hukuku devlet bütünlüğü kaimiyetindedir.

Devletin bir yapısına isyan eden kişinin hukuken cezasını çekmesi normalken, Rabbine isyan etmiş kişinin ne kadar büyük bir belaya maruz kaldığını anlamak daha kolay olacaktır.

İnsan, kimi zaman Allahu Zülcelal'in emirlerini değil de kendi akli muvazenesinin oluşturduğu imkanları kanun haline çevirmek ister.

Dünyanın dört bir tarafında isyan edene kesilen ceza açıkça ortadayken, bizler Rabbimize "Hayır, böyle olmasın, böyle olmamalı." nasıl diyebiliyoruz?

İsyankar, ahmaktır.

Sen ise Emaneti İlahi taşıyorsun.