2 Mart 2021 Salı günü illerimizin yarısından fazlasında okullarda ders başı yapıldı.Uzaktan eğitimden yüz yüze eğitime geçildi.Sabahleyin evden çıktım ekmek almaya giderken okula giden çocukların yüzünde tebessüm,sevinç ve kaygıyı bir arada gördüm.

Arkadaşlarına kavuşacakları için mutluydular ama akıllarına yüz yüze dersler geldiğinde kaygılıydılar.

Kolay değil 1 yıla yakın zamandır biraz tembelliğe alışmışlardı.Veliler çok sevinçliydi.Hepsinin yüzünde büyük bir mutluluk vardı.

Çocukların okula uyumu elbette zaman alacaktır.Bu uyum sürecinde anne,baba ve öğretmenlere büyük sorumluluklar düşmektedir.Uyumun anahtarı sabır ve ilgi olacaktır diye düşünüyorum.

Çocuklar, pandemi sürecinde eğitim öğretim faaliyetlerinin uzaktan eğitime geçmesiyle, sokağa çıkma kısıtlamaları sebebiyle akranlarından ayrılmalarıyla şüphesiz süreçten en çok etkilenen yaş grubu olmuşlardır.

Okulların yüz yüze eğitimlere başlamasıyla birlikte aklıma Milli Eğitim Bakanlığımızın Web sayfasında yayınlanan 2 kılavuz geldi. Bu iki kılavuzda anne ve babalara yol gösterici açıklamalara rastladım. Yol gösterici olacağına inandığım açıklamaları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kendisi de eğitimin içinden gelen biri olan Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk, öğrencilerimiz ve velilerimizin salgının yarattığı kaygıyı normalleştirmelerine destek olabilmek için Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğünün iki ayrı kılavuz hazırladığını duyurdu. Bakan Selçuk, psikolojik travmalar konusunda uzman bir ekiple çalışılan kılavuzların Meb 'in internet sayfasında yayımlandığını belirtti.

1.Kılavuz ''Aileler için Çocuklara Yardım Rehberi''.2.Kılavuz ''Yetişkinler için Bilgilendirme Rehberi''isimlerini taşımaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinden yayımlanan "Salgın Hastalık Dönemlerinde Psikolojik Sağlamlığımızı Korumak İçin Aileler İçin Çocuklara Yardım Rehberi"ne göre, koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle çocuk ve ergenlerin kendileri, aileleri, arkadaşları, sevdikleri ve yakınları için endişe, kaygı, panik ve korku yaşamasının oldukça olağan olduğu vurgulanarak çocukların zorlu durumlar karşısında yetişkinler gibi stres, endişe, korku, şaşkınlık ve üzüntü hissedebileceğine işaret edilen rehberde, çocukların, yaşadıkları kaygı ve stresi farklı şekillerde yansıtabileceği anlatıldı.

Kılavuzda, zorlu yaşam olayları karşısında 5 yaş altı çocukların ebeveynlerin yanından hiç ayrılmak istememe, sürekli ağlama ya da ağlamaklı olma, huzursuz, huysuz ve sinirli olma, karın ağrısı ya da baş ağrısı gibi ortak stres tepkileri verebileceği aktarılarak, çocukların kendilerini daha iyi hissetmelerinin çoğu zaman çevrelerindeki yetişkinlere bağlı olduğu vurgulandı.

6-11 yaş arasındaki çocuklarda zorlu durumlar karşısında dikkatini toplayamama, aşırı alıngan, sinirli ya da kavgacı olma, herkesten uzaklaşma, içine kapanma, kabus görme, uyumak istememe ya da uyku problemleri,

12-18 yaş arasındaki çocuklarda ise bunların yanında salgın hastalığı hatırlatıcı ortamlardan kaçma, aşırı alıngan ya da öfke gibi durumlar görülebileceğine işaret edildi.

Kılavuzda ,Velilere çocukların psikolojisi için 11 altın öneri sunuldu.

(YARIN DEVAM EDECEK)