Başlangıçta çok fazla kişi değildi.
Bir iki kişi bile yetti.
Tarihte ona atfettiğimiz bütün isimler ve bu isimlerin altında yaptığımız bütün betimlemeler aslında bizim bakış açımızı ortaya koydu. Kendisini gizleme yönünde hiçbir çabası olmayan şeytan, tarih boyunca bütün dinlerde açık şekilde beyan edildi.
Muharref dinlerde ise insanların isyanı tanımlama biçimlerine göre şekillendi. Şekil nefse tabi olmuş bir kere. Gerçekleri kendince örtüverdi.
İsyan, insana göre şekillenen kalıptan sızan nefsin iniltisidir.
Doğru olan, asli olan ve bize gerçeği söyleyen Kuran'ı Azimuşşan'da her şey hakikatiyle ortaya döküldü.
Sadece dinsel bir metafor olarak değil, aynı zamanda hayatın içerisinde karşılığının görülüyor olması; onun dinden hariç insanın varlığı ile olan ilişkisindeki gerçeklik olarak karşımıza çıktı.
İsyan, şeytani özlemlerin başlangıcı...
İnsan bir dine müntesip olmadan evvel de şeytan insana düşmandı. Bu ilişki her seferinde farklı anlamlarla karşımıza çıktı.
Her bir anlam esastan koptuğunda, "İnsan isyan etse nasıl olur?" sorusunun cevabını verdi. Biz onu böylece etraflıca tanımış olduk.
Şeytan Hintçe'de tanrı anlamına bile geliyor. Bu kadar da kuvvet ve kudret sahibi olduğu iddia ediliyor.
İsyanla gelen kuvvet beklentisi var. "Pan" menşei itibariyle iyi adam olmak olarak da biliniyor. Bu yüzden isyan, kimi zaman iyi adam olmanın gereği olarak da ifade ediliyor.
Yahudiler için şeytan, melek oluyor. Tanrı'nın hizmetindeyken insana kötülük yapmasını fısıldayarak insanın özgür iradesini kullanabilmesini sağlıyor. İnsan, hep özgür iradeyi merkeze alırken isyana köle oluveriyor anlaşılan.
Hristiyanlık'ta tanrının krallığıyla şeytanın krallığının savaşı var. İnsan bu savaşta tanrının tarafında yer alsa da nefsani istek ve arzularıyla şeytanın krallığı ile ortaklık kuruyormuş gibi önümüze geliyor.
Mısır'da kötülük tanrısı olmuş, göklerin tanrısıyla savaşmış. İsyan savaş seviyor demek ki. Türk mitolojisinde sonsuz karanlıklar içinde kalıyor, iradesizliği simgeliyor. İsyanın karartısının neden kıyafetlere yansıdığını anlatıyor.
Satanizmin Marduk'u Antik Mezapotamya mitolojisinden geliyor. Marduk, insanın isyan adına reklam çalışmasında en önemli karşılık olarak görülüyor.
Hint mitolojisinde şeytan bir bireydir ve savaş tanrısının düşmanıdır. Düşmanlar hep savaşmak zorundadır.
Slav mitolojisinde şeytanın yaratılışı yoktur, öteden beri vardır. Artık bir tanrısal özelliğe kavuşmuştur. İsyankarı, bir yerde isyan hep vardı anlayışı güçlü kılar.
İnsanın kendisini düşman bellediği yerde zarar kendisine dönüyorsa, isyan ettiği Rabbi de olsa, farkında değildir.
TEVHİT OCAĞINDAN DERGİSİNİN 3.SAYISINDAN ALINARAK ALİ YORAN TARAFINDAN YAYINA HAZIRLANMIŞTIR
