Yüce Rabbimize sonsuz hamdu senalar, O'nun kutlu Nebisine Cenabı Hakk'ın verdiği nimetler ve faziletler adedince salat u selam olsun

İnsan evladı yaşı küçükken kendi anne babasından başlamak üzere yakın çevresine bağlıdır. Bu serüven bebek olduğu zamandan başlar.

Ağlar, hastalanır, acıkır bu ihtiyaçlarını başta 'annesi' olmak üzere ebeveynler karşılar.

Çocuk, ihtiyaçlarını gideren bu kişilere karşı sevgi bağı kurar.(Takva Risalesi, Seyyid Muhammed Ruhi)

Çocuğun anne babasına karşı sevgisi bir diğer yönüyle 'muhtaciyeti' böylelikle başlar. Korkar annesine sığınır, kaybolsa anne babasını arar.

Yaşı ilerler bedeni kuvvetlenir ve 'muhtaciyeti' azalır. İlk karşı çıkmalar ergenlik dönemiyle başlar. Eğer aklı başına gelir de nefsani davranmazsa vefalı evlat olur.

Kul ile Allah arasındaki ilişki biraz buna benziyor. Kul, yaratıcıya muhtaç olduğunu bildiği sürece O'na sığınır.

İnsan evladı Cenabı Hakka her zaman muhtaç olduğunu bilse ona göre davranacaktır. Kuran-ı Kerim'de yoldan sapan kavimlere verilen özel nimetlerden bahsedilir.

Bunlarla zenginleşmişler, şımarmışlar ve sonuç olarak Yaratıcıya kendilerini muhtaç hissetmeyip günah bataklığında -suçüstü- helak olmuşlardır.

Her işlerini kölelere yaptırınca kimseye minnet duymaz hale gelen insan nefsi tavan yapmış, nasihatçileri duymaz, iyilik ve ihsanı terk eder olmuştur.

Bugüne ve gelişen teknolojiyi de hesaba katıp yarına baktığımızda insanın işini kolaylaşıyor. Ancak başkalarına olan ihtiyacı azaldığı için 'nefsaniliği' onu esir alıyor.

Ben özgürüm diyor, istediğimi yaşarım. Tıp çok ilerledi nasıl olsa her şeyi yerim.

Çılgınlar gibi tatil yaparım çünkü çok zenginim. Örnekleri çoğaltabiliriz. Gelecek ise biraz ürkütüyor. 100 sene öncesinde bu günleri anlatanlar olsaydı, kimse inanmazdı.

100 sene sonra insan oturduğu yerden her ihtiyacını karşılar olduğunda 'nefsini ilah edinmiş' insanlar ortaya çıkmış olacak.

İnsanın gönlünün bir köşesinde kendini yaratan ve ona rızıklar bahşeden Yüce Yaratıcıya bir kapı olmalı.

Her ne kadar genç, güçlü, otorite sahibi, sosyal mevki bakımından üstünlüklerin olsa da dönüşünün O'na olduğunu unutma. Kul olmak bunu gerektirir.

Annene babana yaptıkların Rabbine yapacaklarına delalet eder.

Muhabbetle selamlar..