Bir Cuma günü şadırvanda abdest alırken yanımdaki kişinin defalarca yüzünü yıkadığını fark ettim.Kendisine neden bu kadar yüzünü yıkadığını sorduğumda "Bir sohbete gitmiştim.Orada ki hoca abdest/gusül alırken iğne ucu kadar kuru yer kalmayacak,demişti.Ben de acaba iğne ucu kadar kuru yer kaldı mı? diye defalarca yıkıyorum" şeklinde cevap vermişti.

Bazen de camide yanınızdaki kişinin, defalarca niyet getirmeye çalıştığı ve her defasında bozup tekrar niyet getirdiğine,(daha doğrusu bir türlü getiremediğine) sanırım şahit olmuşsunuzdur.

Vesveseye sebep olan unsurların başında her işte olduğu gibi bilgi eksikliği gelir.Şunu hepimiz biliyoruz ki her dil de mecazlar vardır."İğne ucu kadar kuru yer kalmamalıdır" sözü mecazi bir sözdür.Yani iyi ve güzel bir abdest alınmalı anlamındadır.Onun için büyüklerimizin güzel bir sözü vardır,derler ki,"Mecaz, cahilin dilinde hakikate dönüşür".Yani mecazda geçen anlam gerçek gibi algılanır.

Şöyle bir benzetme yaparsak sanırım konu daha iyi anlaşılır:Bir bahçe sahibi bahçıvana,"Şu çimleri sula.Ancak öyle olsun ki iğne ucu kadar kuru yer kalmasın" derse ve bahçıvan da bu sözü gerçek gibi algılarsa hem tonlarca suyu boşa harcamış olur hem de çokça suladığı o çimlerin çürümesine sebep olur.

Peki bu vesvese dediğimiz diğer adıyla evham-kuruntu nedir?

-Öncelikle vesvese (evham-kuruntu) bir hastalıktır.Fakat bu hastalığın diğer hastalıklardan farkı vesvese hastalığına yakalanan kişinin bunun bir hastalık değil de tam tersine bir TAKVA olduğunu sanmasıdır.Zaten asıl zorluk ta buradadır.Çünkü hastalığı tedavi etmek kolaydır,ancak hastayı tedavi etmek zordur.Çünkü hasta hastalığının farkında değildir.

-Vesveseye sebep olan konulardan birisi de mükemmeliyetçilik algısıdır.Her şeyi en iyi şekilde yapayım anlayışıdır ki bu algı yaptığımız işlerin eksik olduğu izlenimini verir.Onun içindir ki mükemmel bir abdest/ gusül alayım derken çokça suyun israf olmasına sebep oluyoruz.

-Vesveseye önem verdikçe vesvese artar.Vesveseyi ortaya bırakılan bir bala benzetirsek,bal açıkta kaldıkça sinekler daha çok gelirler.Sineklerin gitmesi için öncelikle o balı ortadan kaldırmak gerekir.

-Vesveseye sebep olan konulardan birisi de tedbiri abartıp takdiri hesaba katmamaktır.Özellikle güncel bir konudan örnek vermek istiyorum.Koronavirüs tedbirleri kapsamında temizliğin önemli olduğunu hepimiz biliyoruz.Ancak bazılarının bu konuyu abartıp ekmeği bile yıkamaya çalıştığı,meyve ve sebzeleri çamaşır suyuyla yıkamaya çalıştığını duyuyoruz.

İbadetlerin dışında vesvesenin en yoğun geldiği alanlardan biriside "İMAN" ile ilgili konulardır.Yani "GAYB" ile ilgili mevzulardır.Kişinin kalbine gelen "imani konular" ile ilgili vesveselerin imana zarar vermediğini bütün alimlerimiz ittifak ile dile getirirler.Ve şöyle bir örnek verirler."Boş binaya hırsız girmediği gibi boş kalbe de şeytan girmez".Yani eğer imani konularda şüphe geliyorsa bu kişinin kalbinde iman olduğunu gösterir.

Vesvesenin temeli şeytan ve şeytanlaşmış insanlardır.Şeytanın ve şeytanlaşmış insanların diğer düzgün insanları yoldan çıkarmaları verdikleri vesveselerin sonucudur.

"De ki: "Cinlerden ve insanlardan; insanların kalplerine vesvese veren sinsi vesvesecinin kötülüğünden, insanların Rabbine, insanların Melik'ine, insanların İlah'ına sığınırım."(Nas,1-6).

Kur'an,vesvese geldiğinde Allah'a sığınmayı bizlere hatırlatıyor:

"Şüphe yok ki Allah'a karşı gelmekten sakınanlar, kendilerine şeytandan bir vesvese dokunduğu zaman iyice düşünürler (derhal Allah'ı hatırlarlar da) sonra hemen gözlerini açarlar."(A'raf,201).

Vesvesenin, insanın bedenine,aklına ve ruh sağlığına büyük zararları vardır.Belki şöyle küçük bir faydası olabilir.Özellikle iman konularında taklidi(kulaktan dolma) olan imanını araştırarak ve okuyarak tahkiki (hakiki) imana çevirebilir.