" Allah ve Resulünden kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz müşriklere bir ihtar! (Ey müşrikler!) Yeryüzünde dört ay daha dolaşın. İyi bilin ki siz Allah'ı aciz bırakacak değilsiniz; Allah ise kafirleri rezil (ve perişan) edecektir. (TEVBE 1-2)

Bu Ayet-i Kerime'de puta tapan müşriklere ihtar vardır. Mekke fethedilmiştir. Artık Mekke, İslam beldesidir. Orada putlara ve putperestlere yer yoktur.Tevbe Suresi Hicri 9. Yılında Hac mevsiminde nazil olmuştur. Daha önce müşrikler Kabe'yi diledikleri gibi ziyaret edebiliyor. Hatta çırıkçıplak şirk üzere ibadet edebiliyorlardı. Bu sure ile Müşriklerin Kabe'ye girmeleri yasaklanmıştır. Daha önce yapılan anlaşmalar dikkate alınarak müşriklere 4 ay mühlet verilmiştir. Ya Müslüman olacaklar ya da Mekke'yi terk edecekler.

Rivayetler şöyledir: "Allah Rasulü (s.a.) dokuzuncu sene hacc mevsiminde hacc emiri olarak Hz.Ebubekir"i gönderdi. Arkalarından Hz. Ali İbn Ebu Talib'i de Tevbe Suresi'nden kırk ayeti tebliğ etmek üzere gönderdi.

Hz.Ali(r.a.), Allah Rasulü (s.a.) nün Adba isimli devesinin üzerine binip Hz.Ebubekir'e yolda yetişti. Ebubekir O'nu gördüğünde : "Emir olarak mı yoksa me'mur olarak mı geldin?" diye sordu. Hz.Ali de : "Me'mur olarak." diye cevab verdi. Beraberce gittiler. Hz.Ebubekir insanlara haccettirdi. Müşrikler de, hacdaki yerlerinde bulunuyor ve kendilerine göre hac yapıyorlardı. Nihayet kurban günü olunca; Hz.Ali, Allah Rasulü'nün (s.a.) kendisine emretmiş olduğu şeyleri insanlar içinde kalkıp ilan etti.

Bu ayetleri onlara Arefe günü okuyarak müşriklere şu süreyi verdi: Zilhicce ayından yirmi gün, Muharrem, Safer, Rebiul-evvel ayı ve Rebiülahir'den on gün."

Böylece tüm insanlara 4 şey ilan edilmiş oldu: 1-Ka'be'yi hiç bir çıplak tavaf etmeyecek. 2-Allah Rasulü (s.a.) ile andlaşması olanın andlaşması, süresi sonuna kadardır. 3-Cennete ancak inanmış kimseler girecektir. 4-Bu senemizden sonra hiç bir müşrik haccetmeyecektir.

Mekke fethinden sonra, eski adetlere göre ilk hac, Hicri 8. yılda yapılmıştı. Hicri 9. Yılda yapılan Hacc'da hem Müminler hem de Müşrikler de vardı. Bu yılda müşriklere kendi adetlerince hac yapmalarına izin verilmişti.

Ancak, Hicri 10. yılda yapılan Veda Haccında hiçbir müşrik hacca kabul edilmemiştir. Bu Hacc, Resulullah Efendimiz'in (s.a.v) katılımı ile sadece Müminler tarafından yapılmıştır. Ve o günden bu güne Müslüman olmayanların Kabe'yi ziyaretine izin verilmemiştir.

Bu Ayet-i Kerime ile izni ve anlaşması olmayan her müşrik, İslam beldesinde yasadışı durumuna düşmüştür. Ya İslam'ı kabul edeceklerdi, ya savaşıp kaybedeceklerdi ya da İslam ülkesini terk edip gideceklerdi. Yaptıkları Şirk, zulüm ve terör ile artık İslam ülkesinde yaşama hakları yoktu.

Taberi'ye göre; "Burada ahidleri bozularak kendilerine savaş açılacağı ihtar edilenler; Resulullah Efendimiz'e (s.a.v) karşı İslam düşmanlarına yardım edenler ve tek taraflı olarak Resulullah (s.a.v) ile olan andlaşmalarını bozanlardır."

Tevbe Suresi son nazil olan surelerden biridir. Bu surenin bir adı da Beraet'tir. Bu kelimenin anlamı; "Herhangi bir çirkin şeyden kurtulmak ve uzaklaşmak." demektir.

Ebu Bekri Razi Beraet'i; " Dostluk antlaşmasının kesilmesi, dokunulmazlığın kaldırılması ve sağlanmış olan güvencenin sona ermesi" olarak tanımlar. Fahreddin Razi de: "Beraetin manası dokunulmazlığın kaldırılmasıdır." der.

Tevbe Suresi bir beraettir, bir ültimatomdur, bir resmi tebliğdir. Bu sure ile müşriklerle tüm ilişki ve anlaşmalar ve saldırmazlık durumu sona ermiştir.Müşriklere 4 ay sure verildi. Bu sürede İslam beldesinde dolaşıp seyahat edebileceklerdi. Ancak 4 ay sonrasında özel bir izin ve vize olmadıkça kaçak durumuna düşeceklerdi.K.Kerim'de başında besmele olmayan tek sure Tevbe Suresi'dir.

Hz.Ali (r.a) bu durumu şöyle açıklamıştır: "Besmele-i şerife bir güvencedir. Tövbe suresi ise cihada ve uygulanmayan antlaşmaları feshe dair ayetleri kapsamaktadır. Bunlarda ise güvence yoktur. Binaenaleyh bu surenin evvelinde güvence manası içermiş olan besmele-i şerifenin yazılmaması emir olunmuştur."