ÇOCUK MAĞDUR OLMAMALI: Bakara suresi 233. Ayet-i kerimede ortaya konulan ölçüye göre; boşanmış olsalar da, çocuğun velayeti babada olsa da, boşanan eşler aralarında anlaşırlar. Bu anlaşmaya göre anne, çocuğu 2 yaşına kadar emzirir. Kocasından boşanmış olan anne, iki yıl içinde çocuğu emzirmeye başkalarından daha layıktır. Sütanne yerine çocuğun kendi annesi ilk tercihtir. Boşanmış durumdaki bu annenin nafakası ve ihtiyaçları, süt emzirdiği müddetçe baba tarafından karşılanır. Anne, çocuğa süt emzirme konusunda uygun şartlara sahip değilse sütanne tercih edilir. Ne çocuk zarar görsün, ne de boşanmış anne babası... Taraflar çocuklarını kullanarak birbirlerine zarar vermeye çalışmamalı. Bir anne çocuğunu emzirmeye mecbur edilmemeli. Emzirmek istiyorsa sırf ceza olsun diye çocuk anneden alınmamalı. Veya anne "Ben boşandım, çocuğu da emzirmem, ne yaparsanız yapın" anlayışında olmamalı.

NAFAKA KONUSU: Dahhak diyor ki: Eğer erkek, karısını boşar ve karısından çocuğu varsa kadın çocuğu onun için emzirir. Bu durumda kadının geçimi ve giyimi yani nafakası uygun şekilde babaya aittir.[1] Bu noktada, medeni kanundaki, dul kalan kadına ömür boyu nafaka uygulamasının, bir takım sıkıntıları da beraberinde getirdiğini ve bu uygulamanın İslam Fıkhına göre doğru olmadığını belirtmiş olalım. İslam hukukunda, aile reisi olarak kadının ve çocukların geçimini sağlama görevi kocaya aittir. Kadının geçimi yani nafakası da, nikah suresince kocanın sorumluluğundadır.

Hz. Aişe (r.a) annemiz anlatıyor: Ebu Süfyanın karısı Hind b. Utbe Rasulüllah Efendimiz'e (s.a.v) gelerek kocasından şikayetçi oldu. Dedi ki: "Ey Allah'ın elçisi, gerçekten Ebu Süfyan çok cimri bir adamdır. Bana kendime ve çocuklarıma yetecek kadar nafaka vermiyor. Onun malından haberi olmaksızın bir şey alırsam, bana günah var mıdır?" dedi. Rasulüllah Efendimiz de (s.a.s); "Onun malından sana ve çocuklarına yetecek kadarını uygun şekilde alabilirsin." buyurdu.[2] Demek ki karısı ile çocuklarının nafakasını vermek, kocaya vacibtir.

Boşanma durumunda iddet nafakası vardır. Bu da 3 aydır. İddet bitiminde bu nafaka sona erer. Hamilelik söz konusu ise doğum sonrasında süt emzirme dönemi de nafaka suresine eklenir. Boşanma durumunda süt emen çocuk varsa anne süt verdiği süreçte nafaka devam eder. Çocuk sütten kesildiğinde bu nafaka da sona erer. Boşanan karı koca arasında mehir borcu kalmışsa bu da kadına ödenmekle mali sorumluluk sona ermiş olur. Çocuk varsa zaten çocuğun mali sorumluluğu babaya aittir. Demek ki boşanma sonucunda başta kadın ve çocuk olmak üzere, koca da mağdur olmamalı. Taraflar boşanmanın acısını biririnden çıkarmaya çalışmamalı. Ayrılan karı koca birbirine zulmetmemeli.

SÜT EMZİRME: Süt emzirme konusu K.Kerim'de şu ayet-i kerimelerde de geçmektedir: "Biz insana, ana-babasına iyi davranmasını tavsiye etmişizdir. Çünkü anası onu nice sıkıntılara katlanarak taşımıştır. Sütten ayrılması da iki yıl içinde olur." (LOKMAN 14) "Biz insana, ana-babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zahmetle taşıdı ve zahmetle doğurdu. Taşınması ile sütten kesilmesi, otuz ay sürer." (AHKAF 15)

"Boşandığınız kadınları, imkanınız ölçüsünde oturduğunuz yerde oturtun. Onlara, sıkıntı olsun diye zarar vermeye çalışmayın. Eğer hamile iseler, doğum yapıncaya kadar onlara bakın. Sonra, çocuğu sizin için emzirirlerse karşılığını ödeyin. Aranızda güzellikle konuşup anlaşın. Eğer bu konuda anlaşamazsanız, çocuğu başka bir kadın emzirsin." (TALAK 6)

HÜLASA: Görüyor musunuz, İslam'ın kanunları ne kadar ince... İslam, insan söz konusu olduğunda ne kadar ayrıntı ve ihtimalleri dikkate alıyor. Aslında nasıl nikahta iki şahit varsa, boşanırken de iki şahit gösterilmeli. En doğrusu budur. Bu iki şahit önce tarafları barıştırma yönünde gayret eder.[3] Boşanmada dedikodu, kavga ve ihtilafları önlemenin en güzel yollarından biri; aile büyüklerinin ve adaletli şahitlerin devreye girmesidir. Gel gör ki; insanların çoğu bu tür ayrılıklarda ne kanun, ne nizam, ne din, ne ahlak tanıyor. Boşanma aşamasında ve sonrasında, birbirine zarar verebilmek için her türlü zulmü reva görüyorlar. Sanki daha önce hiç karı koca olmamışlar. Sanki hep düşman olarak yaşamışlar. Allah affetsin. Rabbim hepimizin evliliğini ve yuvasını korusun.


[1] İbn-i Kesir

[2] Buhari, Büyu', 95; Nesai, Kudat, 31; İbn Mace, Ticarat, 65

[3] Talak suresi 1-3