Bu yöre, tarihi açıdan büyük değer taşır. Bizans'ın, yöreye hakim olduğu dönemde İnegöl Rum tekfurları/Rum beyleri, yaz mevsimlerini buradaki Kızıl Saray'da geçirmişlerdir. Bazı tarihi kaynaklarda bu saray, Kızlar Sarayı olarak da anılmaktadır.

Kızıl Saray veya Kızlar Sarayı ile İnegöl merkezindeki Nikola sarayı arasında güçlü bir iletişim bağlantısı kurulmuştur.

TEKFUR SARAYI

İnegöl eski hükümet binasının yerinde inşa edilmiş olan İnegöl Tekfur Sarayı ile burada bulunan Kızıl Saray arasındaki irtibat, habercilerin dışında; doğan, atmaca, şahin, güvercin gibi istihbarat hizmeti gören kuşlar ve bunların yanı sıra ışıldak, bayrak ve de yakılan ateş dumanı kullanılarak sağlanmıştır.

Nikola'nın, İnegöl'deki kışlık sarayı -büyük ihtimalle- bugünkü Belediye binasının yeridir.

HONTA KÖPRÜ

Tekfur Nikola'nın kışlık sarayı ile yazlık sarayını, yekdiğerine bağlayan yollar ve bu yollar üzerinde kontrol noktası olarak kullanılan köprüler, vardır ki Osmanlıların, yöreye hakim olduğu devirlerde bu köprülere, Hunkar Köprüsü adı verilmiştir. Halk dilinde ise bu köprülere, Honta Köprüsü denmiştir. Hüdavendigar Livası Tahrir Def terleri adlı kaynak eserde bu yöreye, Lipetoma ismi verilmiştir.

Ece Mirçe ve Murad Bey, timar sahibi olarak gösterilmiştir. İlyas oğlu Mehmet Bey de bu dirliğe ortak olmuştur ki muhtemelen bu zat, Turgut Alp'in torunudur.

Yörede gelir kaynağı olarak değerlendirilen Paşa Çayırı, Mesariye, Ağa Pınarı, Yılan Pınarı, Mezraa-i Şahinci, Kirazlı ve Gölcük, Sazlık gibi yerler, dikkati çekmektedir.361876-1877 Türk- Rus Savaşı'ndan sonra bu yöreye Kafkas kökenli göçmenler, yerleştirilmiş ve köyün adı da Merzukıye/Mesariye olmuştur.

Şu kadar var ki, daha sonraki yıllarda tarihi nitelik taşıyan bu isim değiştirilmiş, önce Çiftlik adını, günümüzde de Mesariye olmuştur. Mesire yeri olması ve de Kızıl Saray harabelerinin arkeolojik değerlendirilmesinin yapılması açısından yöreye ilgi gösterilmesi gerekmektedir.

RECEP AKAKUŞ HOCA'NIN ESERİNDEN

DERLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR