''Şehit olmakta vardı...Görevimi seviyorum.Bu mesleğe girerken her şeyin başımıza geleceğinin bilinciydeydik. Bir gözüm görmeyecek.. Ama görevime devam etmek istiyorum.. Olmazsa ''gazi '' olacağım.. Memleketim için yine elimden geleni yapmaya her zaman hazır olacağım.''

Tıp Fakültesinde kontrolüm geç saate denk gelince aradaki boşluğu değerlendirmek için Ali Polisimizi ziyarete gittim.. Yatağında oturmuş, Bursa Emniyetin'den gelen misafirlerini ağırlıyordu. Yataktan indi, sarıldık kucaklaştık. ''Hoşgeldin Yavuz Abi, nasılsın ?'' cümlesi sapasağlam ayakta duran bir ses tonundaydı. Ziyarette gelen emniyet mensuplarıyla tanıştırdı. Bir süre sohbet ettikten sonra; Bir ihtiyacının olup olmadığını sordular. Ali yine metanetli ses tanuyla: ''Sağolun. Allah razı olsun'' dedi.. Bir polis arkadaş görevlendirilmiş. Ali polisin yanında 24 saat...Diğer ziyaretçiler gidince , tekrar sarıldık birbirimize ve oturduk koltuğa. Kayınbiraderi refakatçi. Çay almaya gitti bir koşu. Çaylarımızı yudumlarken; ''Abi o anda bir tek seni sesinden tanıdım .Neden böyle oldu anlamıyorum. Oradaki kalabalığın önüne bir kamyon taş döksem , geçsem karşılarına, bir tanesi bile beni taşlamaz. Neden oldu, nasıl oldu? İnegöl insanı bu değil'' derken sesi ilk defa titredi.

O gece ameliyata almışlar. Çıktığında doktor; ''Ali çok kötü bir yerden , sinirlerin olduğu bölgeden almışsın darbeyi. Sana açık söylüyorum, benim hiç umudum yok'' dediğinde, diğer gözüm bana yeter demiş. İşimi yapabilir miyim yapamam mı bilemem. Ama yine de bir göz yeter demiş usulca. Eşim ve çocuklarım da buradaydı..''Üzülmemelerini , ağlamamalarını söyledim. Kader böyle imiş bundan sonraki hayatımızda böyle yaşayacağız.'' Ve yıllar önce yaptıkları bir kazadan dolayı da zor günler yaşadığını dile getirdi. Hepsi geçiyordu işte.

''Şehit olmak da vardı...Görevimi seviyorum. Bu mesleğe girerken her şeyin başımıza geleceğinin bilinciydeydik. Bir gözüm görmeyecek..Ama görevime devam etmek istiyorum.. Olmazsa ''gazi '' olacağım.. Memleketim için yine elimden geleni yapmaya her zaman hazır olacağım.'' dedi konuşmamızın en duygusal anlarıydı. Daha fazla üzülmemek için kayınbiraderine fotoğraf çekmesini rica ettim. Koltukta yine kol kolaydık,''O''gecedeki gibi.. Çaylarımızı yudumlayıp, boğazımızdaki düğümleri çözdük.. Yıllardır tanışıyorduk. "Hadi abi aşağıya inelim" dedi ''Birer cigara boğalım'' İnegöl'lü tabiriyle...

Dışarıya çıktık yine kolkola. ''Abi , kaçıyorum arada sigaraya '' derken gülümsüyordu. Sigaralarımızı bizi kavuran güneşin altında çekerken, bir kaç kare daha fotoğrafladık; anlamlı kılmak için yaşadıklarımızı...

Ziyaretin kısa olanı makbuldü töre de , biz de uyduk töreye. Can sağlığı diledi herkese. Selamlarını gönderdi İNEGÖL'e....

YAVUZ TURHAN 29 TEMMUZ 2010 BURSA TIP FAKÜLTESİ...