Sevgili babaannecigim;

Bu dünyadan ayrıldığından beridir bir terakkidir sürmekte eşya cihetinden, bilmem farkında mısın?

Mesela su ve toprak balçık haline getirildikten sonra insan emeğiyle şekillendirilen ve ateşte pişirilmiş kaplar çatladı diye sızmıyor sular testilerden... Sızıyor çatlamış damarlardan ar ve haya cevheri !

Hele gazyağı kuyruklarını kökünden kesti teknoloji celladı.

Köye Elektrik geldiğinden beridir, Sokaklarda bile lambalar yanıyor. Mahallenin köpekleri bile ay aydınlığında uyumuyor artık.

Uzak memleketlerdeki bir dostu görmek uğruna harcadığın bir kaç günlük zamanı, sinemada,tv izlerken,telefonla oynarken harcayabiliyorsun. Tv'de ne diyeceksin; oturduğun yerden baktığın kutunun içinde,çok uzaktaki insanların görüntülerini ve seslerini görebiliyor duyabiliyorsun. Lakin duymuyor kulaklar hakikati ! Göremiyor gözler yine kendini !

Babaanne,

Hani babam doğduğunda sarıp sarmalayacak kumaş bile bulmakta zorlanırken yaşadığın duygu varya,işte o duygu yine yerinde durmakta.lakin bebek kundağına bir metrelik bezin arayışından doğan acziyeti,biz şimdilerde adamlık kumaşını ararken yaşıyoruz...evveliden kolaylıkla elde edilemeyen bezlerin,çaputların şimdi denizinde yüzerken,her terzi de bulunmayan,bulunsada kolay alınamayan,her cüsseye oturmayan insanlık kumaşını alacak şuur ve irfan mangırı her akıl kesesinde mevcut değil !!!

Sen Bakma benim terakki dediğime, gelişmek dediğime.kahrımdan inanki ! sokakları bile aydınlatan yüzlerce voltluk elektirik, cehaletimizin karanlığına bir mum alevi etkisi bile yapmıyor vallahi !

Yeri gelip te kuru ekmek ile doyurduğun evlatlarının üzerine bir melek edası ile gerdiğin o nurdan kanatlarınla doğurduğun merhameti, şimdilerde işyerinde ki patronlarından, bankadaki hesaplarından uman bir duruma geldi beşeriyet !

Uzak memleketlerdeki tanıdıklarına çarçabuk varınca bir anda geçiveren ve harcanıveren vuslat çocuğu,özlem anasını ve gönül babasını yitirdiğinden beridir sersefil !!!

Yetim ve öksüz kaldı arayışlar .Kolay elde etmek neler götürdü bir bilsen bizlerden.bedelsiz düşüncelerin ve ruhsuz bilgilerin tufanında boğuldu çağın Nuh'larının evlatları !

Kolaylıklar bozdu alınteri ile abdest aldırdığımız aklımızı, nefsimizi ruhumuzu.

Nur yüzlerle aydınlanan kalp hanelerinin her birinde şimdi hırs baykuşları,kibir kargaları tünemiş.tamah fareleri kol gezmede !

Kazandıkça kaybeden, kaybettikçe kazandım sanan ahmaklarin sermayesi ile dönüyor şimdi devr-i zaman.

Ey fakirlik övüncü ile sadrını genişletip gönlünde kainat gezdiren garip.inan kalmadı şükür ve kanaat ekmeği ile doyan.

"El fakr un fahri" diye haykıran O padişah sofralarında ne olur beni de an !

Beni de an !

HAMZA SÜNGÜ