İnegölspor ile Amedspor arasında oynanan karşılaşmadan açıkçası futbol keyfi alabileceğimizi düşünmüştük.
Geçen hafta Körfez deplasmanından eli boş dönen İnegölspor'un moral aradığı maçta Amed karşısında daha fazla pozisyon üreten ve baskı oluşturan taraf olmasını bekledik.
Bursaspor'u eleyen; savunmatif tarzıyla bu sezon adından söz ettiren Fenerbahçe'ye 3 gol atmış bir takımın da İnegöl'e 1 puan için geldiğini görmek de şaşırttı.
İnegölspor, geçtiğimiz haftalara nispeten maça daha diri başladı. Fakat bu dirilik 3.bölgede daha fazla topla buluşma ve pozisyon üretme anlamında olmadı.
Orta saha mücadelelerinde daha diri olduğumuz kesin. Fakat, Yasin-Erdi ikilisinin savunmayı rahatsız edecek pas trafikleri yoktu.
Savunma, Tevfik'in elinden kaçırdığı pozisyon da dahil hatasız oynadı. Burak'ın pas zamanlaması, pas tercihlerindeki hataları da açıkçası tribünleri çıldırttı. Burak yetenekli oyuncu. Fakat mesele o yeteneği doğru zamanda doğru şekilde ortaya çıkarmak.
Taşkın Hoca, Burak'ın atılacağını anladığı anda da oyundan aldı. 5 dakika geç kalsa takım kesinlikle 10 kişi kalırdı.
Amed'in beraberlik istemesi, bizim kontrollü oyunumuz, hücumsal anlamda birkaç pozisyon haricinde etkili olmamamız maçı da keyifsiz bir hale getirdi.
Allah'tan taraftarın 90 dakikaya yayılan şovu vardı da uyumadık. Tebrik etmek lazım İnegölspor taraftarını. Hem takımına destek verdi hem de Şehmuz gibi provoke eden futbolcuları dinlemeden işini yaptı.
İnegölspor'un menfaatine uygun bir şekilde hareket etmenin olabildiğince önemli olduğu maçı, kazasız belasız atlatmamızı sağladı.
Tabii ki taraftarlarla bir araya gelen, İnegölspor'a zarar verebilecek davranışlardan kaçınmalarını ısrarla söyleyen Emniyet Müdürü Şükrü Kaplan ve ekibini de kutlamak lazım.
Yazımızı gereksiz heyecan yapmama üzerine bitirelim. Bu takımdan ben Play-Off beklemiyorum. Çıksa da ilk maçta geri döner. Bu sene ligde kalın yeter.
Bu takımın Play-Off kapasitesi yok bu çok net ortada. Sıkıntıya girmeden şu ligi bitirelim de önümüzdeki sezonun hesaplarını yapmaya başlayalım.
