Haftasonu uzunca bir aradan sonra beklenen sokağa çıkma yasağını yaşadık. Belki önümüzdeki süreçte tekrar yaşayacağız. Bu güne gelene kadar gerek ülkemizde gerek uluslararası boyutta yaşanan salgının ekonomik bilançosunun daraltılması amacıyla destek paketleri açıklanmaktadır. Hemen tüm ülkeler kendi güçleri ölçüsünde düğmeye basmış durumdalar. Buradaki en büyük etken başta hizmet sektörü ve turizm olmak üzere hemen her sektörde yaşanan daralma ve resesyon hesaplamalarının olmasıdır.

Resesyon Derinleşiyor

Avrupa'da en çok etkiyi hisseden İtalya ve İspanya'daki daralma beklentileri Euro bölgesinde başı çekmektedir. Avrupa Merkez Bankasının yaklaşık 1 Trilyon Euro'luk likidite sağlaması hedeflenmekte olmasına rağmen ülkelerdeki yara önemli boyutta olacak gibi gözüküyor. Eş zamanlı olarak Avrupa Birliği Korona Borçlanma senetleri ile ilave kaynak yaratma üzerine değerlendirmeleri yapmaktadırlar.

Ülkemizde de hedeflenen 100 Milyar TL civarındaki bir yardım ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Kısa çalışma ödeneği, faiz destekleri, KGF gibi bir çok mekanizma hayata geçmiştir. Ancak işleyiş anlamında bu desteklerle ilgili önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. Öncelikle olarak kapanan işletmeler olmakla birlikte dönemsel nakit akış yaratma ile ilgili finansal girişimlerde kaynak eksikliği dolayısıyla işleyişte aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu noktada iç piyasadan yaratılamayacak olan kaynağı dış piyasadan karşılamamız gerekmektedir. Aksi takdirde önümüzdeki süreçte Dolar tarafında yükselişler ve daha yüksek finansman maliyeti ile karşı karşıya kalırız.

Mb03 Nisan para

Merkez bankasının son rakamlarını da yazımda paylaşıyorum. Haftalık olarak para arzı tarafındaki değişimi görebilirsiniz.

Bu süreçte uluslararası sermaye en büyük kaynağı ABD üzerinden piyasaya sürmektedir. Tabloda ülkelerin ekonomik programlarının büyüklüklerini görebilirsiniz. FED ,IMF ve Dünya Bankası üzerinden tüm dünyaya sağlanacak kaynak önümüzdeki süreçte önemli bir likiditenin Dünya üzerinde konuşlanmasını sağlayacak. FED aracılığıyla organize edilen desteklerde ABD Tahvili karşılığı swap işlemlerine izin verilmesi ile ülkelerin kaynak sağlanmasının önü açılmaktadır. Burada ülkeler kendi pozisyonlarına göre araçları ve kurumsal iletişimini organize etmektedir. 190 kadar ülke IMF'e başvurmuşken Endonezya 60 Milyar Dolar kadar bir fonlamayı New York Fed aracılığıyla sağlamıştır.

worlds-economic-programs-against-coronavirus-(1)-d442

Bunlar yaşanırken hep karşılaştığım soru şu oluyor. Nasıl oluyor da ABD karşılıksız olarak bu kadar para basabiliyor?

Daha önceki yazılarımda da bahsetmiştim. Dünya'da para basma işlemi ilk dönemlerinde altın karşılığında yapılmaktaydı. Ancak piyasanın gelişmesini sağlamak amacıyla 1970 sonrasında bu ilke ortadan kaldırılarak serbest hale getirildi. O günden sonrasında tüm ülkeler para basmakta istediklerini yapabilmektedirler ki Türkiye'de geçmiş dönemlerde bunu yaşamıştır. Fakat burada kritik faktör para basmanın rezerv para dışındaki ülkelerin paralarında konvertable/uluslararası piyasalardan değiş tokuşa konu olmaması dolayısıyla enflasyonu tetiklemesidir. Tüm bu sebeplerle ülkemizin nakit akış konusunda dönemi daha rahat aşması için borçlanma araçlarını kullanması gerekmektedir.

Burada borçlanma araçlarını kullanması gerektiğini söylerken özel sektörü kısa ve uzun vadeli borçları döviz borçları göz önüne alınmalı, ihracat ve ithalat süreçleri gözden geçirilmelidir. Çin gibi Dünya üretiminin %28,6 sını yapan bir ülkeyi göz önüne aldığımızda önemli bir plana ihtiyacımız olacaktır. Eş zamanlı olarak bundan sonraki süreçte hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. Başta finans, sağlık, gıda, enerji sektörleri olmak üzere bir çok sektör ve çalışma biçimlerinde değişimleri yaşamaya başlayacağız. Bundan sonra kesinlikle bilgiye dayalı olarak yürüyecek Dünya ticaretinde nasıl konumlanacağımız ciddi bir organizasyon gerekmektedir. Oyun tekrar başladığında çeviklik ve hız için kaynak planlaması yapılmalıdır.

Mart ve Nisan ayı dış ticaret rakamlarının açıklanması ile birlikte 2 ay sonrasında nelere hazır olmamız gerekiyor daha net göreceğiz. Gerek uluslararası emtia piyasası, tedarik zinciri ve şirketlerin zinciri boyutunda Türkiye olarak lider olmak için bilgi olmazsa olmaz olacaktır.