İnegöl Belediye Başkanı olarak Cemal Arık'ın dikkati çeken en önemli çalışmalarından biri, İnegöl'e mücavir köylerden olan Mesudiye Köyü'nü, İnegöl'ün 10 ncu mahallesi olarak İnegöl belediye sınırları içine alarak çevre yolunun altından geçirilen Bir "alt-geçit" ile Mesudiye Mahallesi'ni, İnegöl belediye sınırları içine almış olmasıdır.

İnegöl'ün en büyük mahallesi haline gelen Kemalpaşa Mahallesi ile Osmaniye Mahallesi arasında yer almak üzere; her iki mahelleden bir miktar meskun yerleşim alanını alarak İnegöl'ün 12 nci mahallesi olarak "Turgutalp Mahallesi"nın kurulması da yine Cemal Arık'ın İnegöl belediye başkanlığı döneminde gerçekleştirilmiştir.

Kemalpaşa ve Mahmudiye mahahllelerinin güney kısmını oluşturan meyve ve sebze bahçeleri de rant elde etmeye çok el verişli hale geldiği için bu yöre de Cemal Arıl'ın İnegöl belediye başkanı olduğu dönemde iskana açılmış ve buraları, kurulan yapı kooperatiflerine tahsis edilmiştir.

Günümüzde "Alanyurt" ve "Huzur Mahallesai" adıyla anılan yöreler de yine bu dönemde iskana açılmıştır. 1990'lı yıllarda İnegöl belediye başkanlığını üstlenen Cemal Arık Bey'in kanaatimce en büyük ve de hiç unutulmayacak kalıcı hizmeti,"Geçmişten Günümüze İnegöl" isimli kitabın yayınlanmasında İnegöl Belediyesi adına kurulan bir sanat vakfı aracılığı ile finansör olmasıdır ki bu hizmeti ile Cemal Arık Bey, daima hayırla yad olunacaktır.

Bir sonraki dönemde Fazilet Parti listesinden İnegöl belediye başkanlığına seçilen Merhum Hikmet Şahin Bey de selefleri gibi İnegöl'ün merkezinde yer alan İshakpaşa Külliyesi'nin yakın çevresini düzenlemekle işe başlamış ve medrese dahil tüm kubbe kurşunlarını, yenileri ile değişimini sağlayarak burasının vakıfın şartlarına uygun hizmetlerde kullanılmasını temin etmiştir.

Eski İnegöl Hastahaesi'nin yerine yeni hükümet binası inşa edilmiştir. Kaymakamlık, yeni hükümet binasına taşınınca da eski hükümet binasına da İnegöl belediye başkanlığı taşınmıştır. Aslı "Otel "olan eski İnegöl belediye başkanlık binası da"Kent Müzesi" halinde dizayn edilerek günümüzde olduğu gibi halka yararlı hizmet sunmaktdır.

Yeri gelmişken anti parentez bir bilgi olarak sunmak ve de ilgililere teşekkür için şunu arzedeyim, İnegöl'de bir "Kent Müze" sinin kurulmasını düşünenlere, bunun alt ve üst yapısını oluşturanlara kalbi teşekkürlerimi ve minnet duygularımı arzederken isabetli bulmadığım bir kaç noktayı da ilgili dostıarımla paylaşmak isterim.

Bildiğim kadarı ile İnegöl'de geçmişten günümüze intikal etmiş en eski mimari yapı, dördüncü Osmanlı hükümdarı Yıldırm Beeyazıt (1389-1403)in, Kurşunlu Beldesi'nde bulunan Zaviyeli Cuma Mescidi ile İnegöl'de Sinabey Mahallesi'nde ve halen şahıs mülkiyetinde bulunan Yıldırım Hamamı'dır.

Çınarlaraltı Çay Bahçesi karşında yer alan İshak Paşa Hamamı, 1469'a inşa edilmiş olduğuna göre bu hamam da -halen şahıs mülkiyetinde bulunsa da tıpkı 1396 Yılında inşa edilmiş olan Yıldırım Hamamı gibi vakıf eserdir ve İnegöl'de ayakta kalarak günümüze intikal eden ve de tarihi derinlik ifade eden müze değerinde iki mimari eserdir .

Bunlar, Osmanlı tarihlerinde "Kıyamet-i Suğra=Küçük Kıyamet" ismiyle anılan ve Sultan II. Beyazıt devrinde 1509 Yılında vuku bulan korkunç deprem sonrasında İnegöl, yeniden inşa edilmiştir.

Devlet desteğinde İshakpaşa kethüdası Sinan Bey tarafından inşa edilmiş olan Sinan Bey Hamamı da -günümüzde şahıs malı olsa da - yine vakıf eserdir ve de tarihi derinliği olan bir binadır.

İnegöl coğrafyasında tarihi derinliğe sahip olan bu üç mimari yapı, kanaatimce, en kısa zamanda, kamulaştırılarak "Kent Müzesi"nın alt yapısı ve obje arşiv mahalli olarak değerlendirilmelidir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR