Geçen akşam AK Parti İnegöl teşkilatı gençlik kollarından arkadaşlar geldi. Önceki günkü "GERÇEKTEN "AK" GENÇLİK Mİ!?" başlıklı yazımla ilgili hasbihal ettik.

Yazıda yapıcı eleştiriler olmasına karşın kendi yönetimlerine haksızlık da yapıldığını söylediler.

Çünkü daha dört aylık yeni bir yönetim olduklarını, gelir gelmez seçim hattı mahalline girdiklerini ve yoğun çalıştıklarını, yeni bir değişim ve yenilenmeye gittiklerini, benimle AK Gençliğin ilmi ve irfani gelişim konusundaki aynı duyguları paylaştıklarını söylediler.

Ayaküstü hasbihalimizden İnegöl'de ki CHP'li gençlerin benim yazım üzerinden fitne çıkarmaya çalıştıklarını gördüm.

Oysa ben CHP'yi de gençlik kollarını da bu gençlerin ne yanına koyarım ne uzağına.. Bahis konusu bile olamazlar.

Önce HDP'yi, teröristleri nasıl meclise taşıdıklarının hesabını büyüklerinden sormayı öğrensinler.

İçlerindeki mevki makam kavgasının dışarıdan ne kadar çirkin göründüğünü söylesinler büyüklerine. Önce kendileri bi aynaya baksın.

Biz onlar gibi kol kırılır yen içinde kalır sakat mantığını taşımadığımızı, gerekirse ülke için, ümmet için sesli tartışabileceğimizi ve bunu da korkusuzca yapabileceğimizi gösterdik. Keşke siz de becerebilseniz. Bizi bize kırdıramazsınız. Buradan size ekmek çıkmaz.

AK Gençlik beni toplantılarına çağırdı. Kısa süre zarfında gideceğim inşallah! Projelerini, yapmak istediklerini ve yaptıkları güzel işleri anlatmak istiyorlar. Bir kısmından ayak üstü bahsettiler.

Ben de onlara ülkede yaşanan genel sıkıntıların İnegöl'de ki yansımasını lokal örnekleriyle vermek istediğimi ve yeni yönetimin bunda bir dahli olmadığını, aksine yapılacak olan toplantıda bir katkımız olursa sevineceğimi söyledim.

Her türlü yapıcı eleştirilere açık olduklarını nazik bir üslupla dile getirdiler. Sert eleştirilerimden dolayı azıcık utanmadım desem yalan olur.

Lakin aynı duyguları ve endişeleri taşıdığım içinde mutlu oldum. Bu yeni yönetim fişek gibi gençler. Birçoğu bizim camiadan tanıdığım pırlanta gençler.

İnşaallah artık en azından İnegöl'de hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Umudum bu yönde...

Toplantıda konuştuklarımız, projelerini, endişelerini gazetede yeni bir yazıyla duyurmaya çalışacağım inşallah!

Umutlarım bu gençlerle sohbet ettikten sonra tekrar yeşerdi.

Aynı dertleri paylaştığımı gördüm. Heyecanlandım.. Aynı mefkureye meftun olduğumuzu gözlerindeki ışıktan fark ettim.

Sonuçta hepimiz eksik insanlarız. Önemli olan bizi uyaran, kılıç ya da kalemleriyle, sözleriyle doğrultan dostlarımızın olması..

Ya onlar da olmasa...