Sorgulama gereği duymadan kabullenilen bazı kalıp yargılar var, batılılaşmamız gerektiği yargısı gibi. Neden batılılaşmalıyız, bunun artısı eskisi ne olur, kimliğimizi bir kenara mı atalım yada her şeyimizle mi batılı olmalıyız gibi sorular sorulmadan, hatta bu tip soruları "kusurlu" sayarak yaklaşıyoruz meseleye.

Bu ve benzeri bazı meseler var ki, asla derinlemesine tartışılmıyor, yüzeysel ve sloganlarla geçiştiriliyor.

Bu toplumsal eksikliğimiz yeni değil, belki kabaca 200 yıllık bir geçmişi var. Hal böyle olunca hiçbir mesele tam manasıyla masaya yatırılamıyor ve doğal olarak bir sonuca ulaştırılamıyor. Ve bu tip konular her zaman "temcit pilavı gibi, ısıtılıp ısıtılıp" gündeme getiriliyor.Bu şekilde hem toplumsal enerjimiz heba oluyor hemde suni gündemlerle uğraşmaktan bir türlü kurtulamıyoruz. Öte yandan "suni gündemler" üzerinden algı operasyonlarına maruz kalıyoruz.

Batılılaşma dediğimiz olguda ilkesel doğrular ortaya koymalıyız.Batının bizden önde olduğu alanlarda batıyı örnek almanın tartışılır bir yönü yok zaten.Mesele batıya dair yaşam tarzını alıp almamaktır ki, bu noktada eğer bir milli kimliğimiz olduğunu kabul ediyorsak, batının kültürel özelliklerine mesafeli durmamız gerektiği sonucuna rahatlıkla ulaşırız.

Herşeyimizle batılı gibi olacaktıysak, kültürümüzün yerine batı kültürünü koyup milli kimliğimizi hor görecek bir hale gelecektiysek, Türkçe yerine yabancı kelimeleri kullanacaktıysak, horonun veya zeybek oyunlarının yerine vals oynayacaktıysak, biz neden yüzyıllardır batı saldırılarına karşı koyup, onlarla savaşıp şehit veriyoruz ki? Kendi devletine sahip olmanın amacı, kendi kimliğini ve milli benliğini korumak değil midir?Biz niye İngilize veya Fransıza karşı İstiklal Harbi yaptık ki, bıraksaydık İngiliz gelip topraklarımızı alıp yönetseydi bizi, tam batılı gibi oluverseydik.

Tarihine küfreden, inancını yok sayan, kültürünü hor gören, "gelenin keyfi için, geçmişine söven", batıya karşı aşağılık komleksine kapılıp batıya kuyruk olan bir millet olacaktıysak, bin yıldır niye bu kadar şehit verdik ki?

Üstelik batı aşkıyla gözleri kör olanların, çağdaşlık anlamında batıdan aldıkları ne bir teknoloji var, ne bilimsel bir kazanım var.Varsa yoksa batılı gibi görünmek, batılı gibi içmek, kendi kimliğini, tıpkı batılıların bize bakışında olduğu gibi, hor görmek.

Hadi bu bir tercihtir batıkafalısın, senin tercihin.Peki bu nasıl bir saplantıdır ki senin gibi olmayan, batı aşkıyla yanmayan her fikri düşman görüp saldırıyorsun.Sen batıkafalıysan ben de Müslüman-Türk kafalıyım, sanane.Sen var kendi fikrini savun, benim kendi fikrimi savunmamı niye tehdit olarak sunuyorsun ki, sen ağasın ben maraba mıyım, özgürlük denilen şey sadece senin fikrinde olanlara ait bir olgu mudur?

Kalıplaşmış yargıların gölgesine sığınıp, bazı cicili bicili kavramları maske yapıp, milli kimliğimizi yok etmeye çalışanlar var.Her fırsatta bizi biz yapan değerlere saldırmak küstahlığını yapıp, enaz 80 milyon müslüman-Türk insanının hayat tarzına saldıran, sonrada zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışan bir avuç batıkafalı var, doğru.

Fakat, bunlar var diye, milli kimliğimizi, milli duruşumuzu terkedip "batılılaşmış eski Türkler" olacağımızı sanan emperyalist batılılar, boşuna beklemeyin avucunuzu yalayın.Sonuna kadar bu bayrağın altında, gurur duyduğumuz milli kimliğimizle yaşayacağiz.