Bu dönemde Anadolu'da kurulan ilk devlet, İznik merkezli Bitinya Devleti'dir. Bitinya Devleti, İnegöl coğrafyasını da nüfuzu altında bulundurmuştur.

Akdeniz üzerinde hakimiyet kurmak amacıyla Romalı'lar ile Kartacalı'lar arasında yapılan ve uzun yıllar süren savaşlar sonrasında Kartaca ordusu yenilmiş; ünlü Kartacalı komutan Anibal, Bitinya Devleti'ne sığınmış ve Bursa'ya gelmiştir.

Tarihi kayıtlara göre Bursa, Kartaca'lı ordu komutanı Anibal'in önerileri doğrultusunda kurulmuş bir Bitinya şehridir . O günden günümüze intikal eden belgeler, Bursa Kalesi'nin alt tarafında yer alan "Anibal Çeşmesi" ile Bursa'yı kuran Bitinya Kralı Prussa II' nin bronz madalyon üzerinde yer alan kafa röliyefleridir.

Roma orduları, Kartaca ordularını mağlup ederek Akdeniz hakimiyetini sağladmıştır. Sonra da mağlup Kartaca ordu komutanı Anibal'i yakalamak üzere; Anadolu'ya yönelmiş ve Bitinya Devleti'ni ortadan kaldırarak Anadolu coğrafyasını işğal ederek Bursa merkezli bir Roma eyaleti kurmuştur.

Romalılar devrinde Bursa bir kaplıca şehri olarak yeni baştan dizayn edilmiş ; Roma valisi Plianus, şehri bu özelliğini dikkate alarak imar etmiştir. Roma imparatoriçesi, zaman zaman 500 kişilik mıyyetiyle Bursa-Çekirge semtine gelip yerleşmiş ve kaplıcalardan yararlanmıştır.

MODRA İNEGÖL

Şüphesiz bu devirde "Modra" adıyla anılan İnegöl coğrafyası da Bursa'da oturan Roma eyalet valisinin etkisinden uzak kalmamıştır.

Özellikle Oylat Kaplıcası nedeniyle Roma eyalet valileri, Bursa'nın arka bahçesi durumunda olan İnegöl coğrafyası ile de ilgilenmişler ve güvenlik açısından tarihi ipek yolunun Bursa ayağını oluşturan

"Ulu-Yol" üzerinde yer alan "Ermeni Derbenti" ile "Ulular-Derbenti"ni daima göz altında bulundurmuşlardır. .

Bizans Devrine gelince de Bitinya Devleti'nin başkenti olan İznik / Nikya, büyük önem kazanmış; şehir, son derece güçlü görkemli surlar ile çevrilmiş ve Hıristiyanlık ile ilgili ilk ruhani konsil, 325 yı- lında İznik'te toplanmıştır.

Söz konusu ruhani konsillerin bir yansıması olarak İnegöl coğrafyası da gündeme gelmiştir. Çünkü Hıristiyanlığın Anadolu'ya yayılması konusunda büyük hizmetleri geçen Aziz Tomas, İnegöl coğrafyasında ve günümüzde; Şehidler Köyü / Doma Köyü ismiyle anılan köyde oturmuştur ve İznik' te yapılan ruhani konsillere katılmıştır.

ANTİKTOMA VE ANJELEKOMA

Şu kadar var ki Aziz Tomas, Mısır-İskenderiye Metropoliti ile birlikte "Aryanizm" adıyla anılan bir Hıristiyanlık anlayışına sahip olduğu için aforoz edilmiş ve İznik ruhani konsillerini himayesi altında bulunduran Bizans imparatoru, "Aryanizm"i savunan metropolit ve azizleri ortadan kaldırmıştır.

O tarihe kadar İnegöl, "Antik-Toma" adıyla anılırken bu isim terkedilmiş ve "uyuyan-melek" anlamına gelmek üzere ; İnegöl, Anjelekoma diye anılmaya başlamıştır. Çiftlik Köyü "Lipe-Toma" diye anılırken Aziz Tomas'ın oğlunun ikamet ettiği coğrafya da " Tomaniç " diye anılmıştır . Zira " Tomaniç " Toma'nın oğluna ait yer anlamına gelmektedir.

Görülüyor ki İnegöl, ilk Hıristiyanlık döneminde "Antik-Toma" adıyla anılırken Aryanizm Mezhep anlayışı, ortadan kaldırıldıktan sonra "uyuyan melek" anlamına gelmek üzere; İnegöl, "Anjelokoma" adını almıştır . Bu dönemde sosyal hayatta "pağan" anlayıştan "Hıristiyani" bir anlayışa geçiş görülmektedir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR