"(Resulüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: İkişerli olarak ve teker teker Allah'a yönelin ve düşünün! Arkadaşınızda (peygamberde) hiçbir delilik yoktur! O ancak şiddetli bir azap gelip çatmadan evvel sizi uyaran bir peygamberdir." (SEBE 46)

TEFEKKÜR ET: K.Kerim'de insanı düşünmeye ve aklını kullanmaya davet eden ayetlere şunları da örnek verebiliriz:

"Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri peşinden gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü haldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için (Allah'ın varlığını ve birliğini isbatlayan) birçok deliller vardır."[1]

"Muhakkak ki göklerin ve yerin yaratılışında, gündüzle gecenin ardarda gelişinde akıl sahipleri için alametler vardır. Onlar ayakta, otururken ve yaslanmışken Allah'ı zikredip göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler"[2]

"Hala Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı." [3]

"Eğer biz bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün. Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz." [4]

"Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki akledecek kalpleri ve işitecek kulakları olsun" [5]

"İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde ayetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kuran'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi?" [6]

"Düşünüp ibret alın, ey basiret sahipleri!" [7]

"Onlar Kur'an'ı tefekkür etmiyorlar mı? Yoksa kalpler üzerinde kilitler mi var?"[8]

Resulullah Efendimiz de (s.a.v) Müminleri tefekkür etmeye teşvik ederek şöyle buyurmuştur: "Bir saat tefekkür bazen bir sene ibadetten daha hayırlıdır." [9] Çünkü imana sebep olan tefekkür, birçok ibadetten daha kıymetlidir.

HÜLASA: Müslüman düşünen ve düşündüren insandır, Can! Müslüman düşünceli insandır. Bu anlamda her Müslüman bir mütefekkirdir. Müslüman'ın düşünce ve hayat ölçüsü; Allah'ın (c.c.) kitabı K.Kerim ve Resulullah'ın (s.a.v) sünnettir. Müslüman olaylara bakarken önce bu gözlüğü takar. Müslüman'ın aklı, fikri ve düşüncesi, bu ölçüye göre şekillenir. Müslüman'ın her konuda başvurduğu kaynakların bir ve iki numarası bu ölçüdür. Hiçbir isim, hiçbir kitap, hiçbir felsefe, hiçbir parti ve ideoloji, bu ölçünün önüne geçemez:

"Gözüm, aklım, fikrim var deme, hepsini öldür. Sana göl gibi gelen, O göl diyorsa göldür." "Müjdecim! Kurtarıcım! Efendim! Peygamberim! Sana uymayan ölçü, hayat olsa teperim."[10]

Müslümanın aklında ve kalbinde, tüm fikir ve kaynaklar, ancak bu ölçüden sonra sıra alabilir. Müslüman aklını ve vicdanını, K.Kerim ve Sünnet ölçüsü dışında olan hiçbir şeye bağlamaz ve kiralamaz. Müslümanın görüşü nettir: K.Kerim ve Sünnet... Akıl ve Hikmet...


[1] Bakara suresi 164

[2] Al-i İmran 190-191

[3] Nisa suresi 82

[4] Haşr suresi 21

[5] Hac suresi 46

[6] Fussilet suresi 53

[7] Haşr 2

[8] Muhammed suresi 24

[9] Suyuti, Camiu's-Sağir, II-127 /Acluni, I/310

[10] Necib Fazıl Kısakürek, Çile