"Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar." (NAZİAT 13)

SUR AYETLERİ: Sura üflemek ve dirilişle ilgili ayet-i kerimeler mealen şöyledir: "Sur'a üfürüldüğü gün, Allah'ın diledikleri müstesna, göklerde ve yerde bulunanlar hep dehşete kapılır. Hepsi boyunları bükük olarak O'na gelirler."[1]

" Sur'a üflenince, Allah'ın diledikleri müstesna olmak üzere göklerde ve yerde ne varsa hepsi ölecektir. Sonra ona bir daha üflenince, bir de ne göresin, onlar ayağa kalkmış bakıyorlar![2]

"Sura üflenince, sanki etrafa yayılmış çekirge sürüsü gibi bakışları perişan utançtan yere bakar bir halde ve davetçiye koşarak kabirlerden çıkarlar. O esnada kafirler: Bu, çok çetin bir gündür! derler."[3]

"Birinci üflemenin kainatı sarstığı, onu ikinci üflemenin takip ettiği gün, işte o gün yürekler kaygıdan oynar, gözlerini korku bürür. «Öldükten sonra biz, dünyadaki ilk halimize mi döndürüleceğiz, hem de çürümüş kemikler olduktan sonra mı?» derler. «O zaman bu, bizim için çok zararlı bir dönüş olur» dediler. Bu dönüş, sadece bir seslenmeye bakar. Birdenbire kendilerini mahşerde buluverirler."[4]

"İnsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. Bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş. Kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: «Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?» diyor. De ki: Onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. Çünkü O, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir."[5]

İNSANIN ÇÜRÜMEYEN ÖZÜ: Resulullah Efendimiz (s.a.v) sözlerinde, öldükten sonraki dirilişi tasvir ederken acbü'z-zeneb kavramını kullanır. Acbü'z-zeneb sözlükte; kuyruk sokumu anlamına gelir. Acbü'z-zeneb; insanın ilk yaratılışında ve öldükten sonraki dirilişinde bedenin özünü oluşturduğu kabul edilen maddedir.[6]Resulullah Efendimiz (s.a.v) buyurular ki: "Allah gökten bir hayat suyu indirir ve bu sayede ölüler, bitkinin yerden bitişi gibi kabirlerinden çıkarlar. İnsan cesedi bütünüyle çürüyüp yok olur, ancak acbü'z-zeneb müstesna, insanlar bundan yaratılır"[7]

Resulullah Efendimiz (s.a.v) bu maddeyi hardal tanesine benzetmiş ve insan bedeninin çekirdeği olarak tasvir etmiştir[8] Acbü'z-zeneb; "omurga kemiğinin son parçasını teşkil eden kuyruk sokumudur. Çürüme sonunda en son nokta büyüklüğünde kalan bu madde, kıyamete kadar özelliğini koruyan, insanın bütün bedeni özelliklerini, DNA ve ruh şifresini ihtiva eden özel bir maddedir. İnsan bedeni toprağa, suya, nereye karışırsa karışsın bu madde nokta kadar kalsa da özelliğini korur. "Toprak insanoğlunun acbü'z-zeneb dışındaki bütün cesedini yiyip tüketir. İnsan acbü'z-zeneb'ten yaratılmıştır; tekrar ondan meydana getirilecektir"[9]

HÜLASA: Ölünce toprağa karışan bedenimiz, tamamen yok olup, tek bir atom, molekül, hücre vb hiçbirşey kalmasa bile ölümden önceki bedeni ve ruhi tüm özelliklerimizle Allah (c.c.) bizi yeniden diriltmeye kadirdir. Yoktan var eden için tekrar yaratmak zor değildir. "Yaratmayı ilkin başlatan, sonra onu tekrar eden yalnızca O'dur. Bu O'nun için pek kolaydır"[10]


[1] Neml suresi 87

[2] Zümer suresi 68

[3] Kamer suresi 7-8

[4] Naziat suresi 6-14

[5] Yasin suresi 77-79

[6] TDV, İslam Ansiklopedisi, Acbü'z-zeneb

[7] Buhari, "Tefsir", 39/3, 78/1; Müslim, "Fiten", 141; İbn Mace, "Zühd", 32

[8] Müsned, III, 28

[9] el-Muva??a?, "Cenaiz", 48; Müsned, II, 322, 428; Müslim, "Fiten", 142; Ebu Davud, "Sünnet", 20).

[10] Rum suresi 27