1699 yılında Avusturya ile yapılan Karlofça Antlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti, toprak kaybına uğramaya başlayınca bu yörelerden hem İstanbul'a ve hem de Anadolu'ya göçler başlamıştır. Bu göçlerden İnegöl Kasabası da nasibini almış ve merkezinde İshak Paşa İmareti'nin yer aldığı ticari bölge dışında kalan eski her üç mahallenin çevresinde çekirdek halinde üç yeni mahalle daha oluşmuştur .

Bunlardan ilki, günümüzde "Osmaniye Mahallesi" diye anılan eski Muradiye/Çamaşırlık Mahallesi'dir. Bu mahalle, çekirdek halinde Hocaköy Deresi kenarında "Eğrek Yeri"nde ve de "Eğrek Mescidi" çevresinde kurulmuştur.İlk yıllarda: "Çamaşırlık", daha sonraki yıllarda "Muradiye", son dönemde de "Osmaniye" adını almıştır. Bu mahalle, aslında, Hocaköy Deresi'nin tabii yatağı üzerinde kurulmuştur. Bir diğer ifadeyle, Hocaköy Deresi, bu mahallenin, ortasından geçmekte ve de "Kızlar Deresi" adıyla anılmaktadır. İnegöl'lü kızlar, bu derede çamaşırlarını yıkadıkları için, ayrıca, bu dere "Çamaşırlık Deresi" diye de isimlendirilmiştir.

1699 yılında imzalanan Karlofça ve 1718 yılında imzalanan Pasarofça antlaşmalarından sonra Balkanlar'dan İnegöl coğrafyasına göç eden mühacirler, bu mahallenin çekirdeğini oluşturmuşlardır. Yine Balkan kökenli olmakla birlikte; yağcı, demirci, düvenci, marangoz ve hırdavatçı gibi zanaatkar nitelikli ailelerden oluşan bir göçmen gurubu da "Çardak Camii" çevresine yerleşerek Orhaniye Mahallesi'nin çekirdek bölümünü oluşturmuştur.

1771 yılından itibaren Osmanlı hakimiyetinden çıkan ve kısa bir süre sonra da Rusya'nın himayesine giren Kırım Hanlığı'ndan Anadoluya göç eden Kırımlı Tatar göçmenler,İnegöl'e gelmişlerdir. Bunlar da Yenice Mahallesi'nin güney-doğusunda ve Domaniç'i İnegöl'e bağlayan "yörük yolu" üzerinde "Tatarlık Mahallesi"ni oluşturmuşlardır.

Bu mahalle nüfusu, daha sonraki yıllarda Kafkas kökenli göçmenlerin bu mahalleye yerleşmesi ile artmış ve adı da "Hamidiye Mahallesi" olmuştur. Yükselme devrinde -ticari bölge dışında- üç mahalleden oluşan İnegöl kasabası g erileme ve islahat devirlerinde Balkanlar'dan ve de Kırım coğrafyasından gelen göçmenlerden oluşan bu üç ayrı mahalle ile İnegöl'de mahalle sayısı altıya yükselmiştir. Hocaköy Deresi, Osmaniye Mahallesi'ni derinden etkilediği gibi Bedre Deresi de Hamidiye Mahallesi'ni etkilemiştir.

İSLAHAT DEVRİNDE GENEL VE YEREL YÖNETİM

İnegöl, Osmanlı Devleti'nin kuruluşuna şahid olan bir müstesna kasabımızdır. 1299 yılı ilkbaharında Turgut Alp eliyle fetih edlince, Domaniç dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında ve Domaniç derbemdi ile Geyikli Baba karyesi arasında yer alan ve eski kaynaklarda "Turguteli" diye isimlendirilen yöreyi, Osman Gazi, Turgut Alp'e dirlik olarak vermiştir. Bu yörede Oylat Kaplıcası yer aldığı gibi nikel, kurşun, demir. . gibi değişik madenlerin çıkarıldığı Cevher Lala Karyesi ve tatlı menba su kaynaklarına ilaveten -başta- kestane ve elma olmak üzere birçok meyva türleri ve de av hayvanları, bu yöreye mahsus ekonomik değerlerdir. Bu yöreye Turgut Alp, kendi aşiretini iskan eylemiştir. Bursa'da faaliyet gösteren darphane'nin ihtiyacı olan odunları temin etmek görevi de bu yöre halkına verilmiş olduğundan bunlar, devlet vergisinden muaf tutulmuşlardır.

Yılın sekiz-dokuz ayında çevresi göl ve bataklıklar ile çevrili olduğundan Turgut Alp, "Genci köyü"nde oturmuş; sarayını da derin saygı duyduğu Geyikli Baba karyesi'nde inşa etmiştir. İnegöl kasaba merkezindeki emniyet ve güvenliği sağlamak üzere de Domaniç'i İnegöl'e bağlayan ve "yörük yolu" olarak nitelenen yol üzerinde bulunan "Diğrihi çayırı"nda emniyet ve güvenlik birimi olarak "yaya birliği"ni konuçlandırmış ve ileri gözetleyici olarak da Genceli Dede'yi (Sırnaz Dedesi'ni) Dedebayırı'nın zirvesine yerleştirmiştir.

RECEP AKAKUŞ HOCANIN ESERİNDEN

DÜZENLEYİP YAYINA HAZIRLAYAN

AYHAN BAYRAKTAR