Recep Akakuş'un köşe yazısı

AMASYA

Sultan I. Murad devrinde (1361-13389) bir taraftan Amasya Ertana Beyliği Osmanlıya bağlanarak Şehzade Bayezid, Amasya sancak beyliğine getirilirken Germiyan Beyi Süleyman Şah kızı Devlet Hatun’u Şehzade Beyazıt’ a vererek Osmanlı hânedanı ile sıhrî bağlantı kurmuş ve Germiyan Beyliğine ait bazı yöreleri de ceyiz olarak damadı Şehzade Bayezid’ e vermiştir. Böylece; Yıldırım Bayezid devrinde (1389-1402) Ankara, Amasya ve Kütahya’nın bazı yöreleri, Osmanlı hakimiyeti altına girmiştir.

Aksungur = Sungur Paşa, Ankara Ahîlerinin bir bölümünü İnegöl coğrafyasına aktararak Ahî Dağı çevresine yerleştirirken; Yıldırım Bayezid de Germiyan damadı olarak İnegöl coğrafyası ile daha yakından ilgilenme gereği duymuştur. Bu nedenle İnegöl kasaba merkezine bir hamam ve bir Cuma camii yaptırırken Kurşunlu Beldesi’ne de bir zaviyeli Cuma mescidi ve bir de kervansaray inşa ettirmiştir.

Diğer taraftan 1389 yılında vukû bulan Birinci Kosava Savaşı’na katılan Amasya beylerinden Sungurzâde âilesine mensup Yahşî Bey ile ile Şadgeldi âilesine mensup İsa bey’e İnegöl coğrafya sında birer dirlik tahsis ederek onların, Amasya’ ya dönmesini önlemiştir.

Söz gelimi Sungurzâde âilesine mensup Yahşî Bey’e günümüzdeki Yenice Beldesi’ni dirlik olarak tahsis ederken Şadgeldi âilesine mensup olan Îsa Bey’e de –kendi ismiyle anılan - İsâören Köyü’nü dirlik olarak tahsis etmiştir.

Böylece; 1389 yılından itibaren Amasya ile İnegöl coğrafyası arasında sosyolojik bir bağ kurulmuştur. Tarihî süreç içinde Yahşî Bey’in sülâlesi, oğlu Bayezid Paşa ve Hamza Bey aracılığı ile asırlar boyunca İnegöl coğrafyasında söz sahibi olmuştur.

Aynı şekilde İsa Bey’in sülâlesi de oğlu İbrahim Ağa, torunu İshak Paşa ve oğulları ve de kahyası aracılığı ile İnegöl coğrafyasında söz sahibi olmuşlardır. Diğer yandan Ankara-Çıbuk Meydan Muharebesi’nde Yıldırım Bayezid, Timur’a mağlup olunca Osmanlı Deevleti, parçalanmış ve 12 yıl kardeşler arasında iktidar mücadelesi yapılmıştır.

Sonunda 1412 yılında Yıldırm Bayezid’in oğullarından Şehzade Çelebi Mehmed (1412-1420) Amasya beylerinden Bayezid Paşa ve arkadaşlarının desteği ile iktidara gelmiş ve Amasya kökenli Bayezid Paşa, Çelebi Sultan Mehmed’in hiç değişmiyen sadrazamı olmuştur.

Bu arada Bayezid Paşa ve kardeşi Hamza Bey, Bursa’da tesis ettikleri vakıfların işletme giderlerini karşılamak üzere; İnegöl coğrafyasında yer alan bir çok köy ve mezrayı vakıf statüsü içinde işletmişlerdir. Bu sebepten hem Hamza Bey soyu ve hem de İshak Paşa soyu, uzun yıllar, İnegöl ve de İnegöl’lüler üzerinde geniş hâkimiyet tesis eylemişlerdir.

Şembellizâde İbrahim Efendi aracılığı ile Hamzabey sülâlesi, 1950’lili yıllara kadar İnegöl’ de varlığını sürdürmüştür. İshak Paşa sülâlesi de İnegöl’ de varlığını, oğulları ve de kahyası Sofu Hacı Sinan Efendi (ki daha sonraki yıllarda bey olarak anılmıştır) aracılığı ile sürdürmüştür ki bu sülâlenin de İnegöl’deki son temsilcisi, İnegöl’ün eski belediye başkanlarından olup ” Sâdıkzâdeler” diye anılan Nuri Doğrul Bey’dir. Açık seçik görülüyor ki tarihî süreç içinde İnegöl’ün Amasya ile olan bağlantısı hiç kopmamıştır. Bu nedenle Anadolu coğ rafyasında İnegöl’ e kardeş şehir aranırken öncelikle Amasya şehri hatırlanmalıdır.