İslam dininde hurafelerin yeri nedir? Dinimizdeki batıl inançlar ve bunların hayatımızdaki etkileri nelerdir? Bu haberimizde, İslamiyetin batıl inançlarla olan mücadelesini derinlemesine inceliyoruz. Hurafeler, İslamiyet'in temel prensipleriyle nasıl çelişiyor? Bu yanıtları ve daha fazlasını haberimizde bulacaksınız.
Ulûhiyyetle İlgili Hurafeler: İslam'da Allah İnancının Bozulması
Allah'ın herhangi bir maddî varlık şekline bürünmesi,
yaratıklarından birinin bedenine girmesi (hulûl, tecessüd),
yaratıklarla birleşmesi (ittihad ve vahdet-i vücûdun bazı uç yorumları)
veya onlara benzetilmesi (teşbih) ulûhiyyetle batıl inançlardandır.
Bu tür inanışlar, İslami inanç sisteminde açıkça reddedilen örnekler arasında yer alır. Özellikle Hıristiyanlık ve Yahudilikte görülen bu tür inançlar, İslam'da kesin bir şekilde batıl ilan edilmektedir.
Allah'ın imamlara hulûl ettiğini kabul eden aşırı Şii gruplarının sapkın fikirleri ve bazı Ehl-i Sünnet Akaidi dışına çıkan sûfîlerin batıl inançları bu tür hurâfenin belli başlı örneklerini oluşturur.
Gayb Bilgisi ve Batıl İnançlar
Kur'an-ı Kerim'de, gayb aleminde kalan bilgilerin sadece Allah tarafından bilinebileceği belirtilir. (Enam, 6/59; Yunus, 10/20; Neml, 27/65 vs.)
Ancak bazı ehl-i sünnet dışı tasavvuf mensupları ve falcılar, gaybı bilmek veya geleceği tahmin etmek gibi iddialarla batıl inançların yayılmasına neden olmaktadır.
Yıldızlardan ahkâm çıkarma, kahve, ok, bakla, iskambil kâğıdı, suya bakma ve kitap açma gibi yöntemlere başvurularak yapılan falcılık, astroloji ile gelecekten haber verdiğini iddia etmek, İslâm öncesi döneme ait batıl inançlardır.
Uğur ve Uğursuzluk İnançları
İslam inancında, bazı hayvanları görmenin veya seslerini duymanın uğur veya uğursuzluk getireceğine dair bir temel bulunmamaktadır. Buna rağmen, toplumda yaygın olarak bu tür batıl inançlara rastlanmaktadır.
Belirli gün ve zamanlarda iş yapmanın, mavî boncuk vb. şeyleri takmak, bazı rakamların ve harflerin uğursuz yahut uğurlu olduğuna inanmak İslâmî temeli olmayan inançlardandır.
Bu konuda şu örnekleri de sıralamak mümkün: evden çıkarken kedi veya köpek görmek, baykuş sesini veya köpek ulumasını duymak, elden ele sabun veya makas vermek, salı günü iş yapmak veya yolculuğa çıkmak, cuma günü çalışmak, iki bayram arası nikah kıymak, cumartesi günü yorgan kaplamak, insan üzerinde iken elbisenin söküğünü dikmek uğursuz sayılmış,
at nalı, kurt dişi, leylek kemiği, inek veya koç boynuzunu taşımak ya da evin dış kısmına asmak uğurlu kabul edilmiştir. Bunların hepsi uydurmadır, hurâfedir.
Ölülerden Medet Ummak
Mezar ziyaretleri İslam'da meşru bir davranış olmakla birlikte, ölülerden yardım beklemek veya dilekler için adaklar adamak gibi uygulamalar tamamen hurafeye dayanmaktadır.
Mezar ziyareti, İslâmî ölçülere uyulduğunda sünnettir. Ancak dileklerin gerçekleşmesi için, doktora gitmeden, ilaç kullanmadan, hastalıktan kurtulmak için mezarları, türbeleri ziyaret edip mum yakmak, bez bağlamak, kabir veya başka yerin ağaçlarına bez bağlamak, çaput bağlamak, taş yapıştırmak, elini yüzünü sürmek, kabir önünde eğilmek ve adak adamak suretiyle ölülerden medet ummak batıl inanıştır, hurafedir. Bunlar kişiyi şirke düşüren davranışlardır.
Cinlerle İlgili Hurafeler
Cinlerin varlığını Kur'an ayetleri ve Hadis-i Şeriflerden öğreniyoruz. Onlar da insan gibi irade ve sorumluluk sahibi kullardır. Cinler de gaybı bilemezler. Cinler insanların maddi hayatlarına ve eşyalarına karışma konusunda perdelidirler. Onların etkisi vesvese, kuruntu ve zandan ibaret olup psikolojiktir. Mikrop ve virüslerden korunduğumuz gibi abdest, namaz, dua, zikir, Kuran tilaveti ve temizlik gibi uygulamalarla onların psikolojik etkilerinden korunuruz. Şeytanlardan ve cinlerden yardım istemek, onların öğrettiği söz ve davranışlarla sihir, büyü ve tılsım yapmak batıl inanıştır.
Sonuç olarak, İslam tevhid dinidir. İslam'ın başlıca iki kaynağı Kuran-ı Kerim ayetleri ve Peygamber Efendimizin (s.a.v) sünnetidir. Bu iki temel ölçüye uymayan her türlü inanç batıl inançtır. Kuran ve Sünnete uymayan her davranış hurafedir.
Hazırlayan: Ayhan Talha Bayraktar
