Dünya genelinde 213 milyon kişinin Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) ile yaşadığı, her yıl yaklaşık 3,5 milyon kişinin bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiği belirtiliyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Filiz Süngün, KOAH’ın tüm ölüm nedenleri arasında dördüncü sırada yer aldığını ve kalp hastalıklarından kas-iskelet sistemi sorunlarına, diyabetten anemiye kadar birçok hastalığı tetikleyebildiğini söyledi.
Medicana Çamlıca Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Filiz Süngün, KOAH’ın çoğunlukla 40 yaş sonrasında sinsi bir şekilde başladığını belirterek nefes darlığı, göğüste sıkışma hissi, merdiven ya da yokuş çıkarken çabuk yorulma, hırıltılı solunum, kronik öksürük ve balgam gibi belirtilerin dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Dr. Süngün, bu bulguların birçok kişi tarafından “yaşlanma” ya da “sigaranın doğal sonucu” olarak görüldüğü için tanıda gecikmelere sıkça rastlandığını kaydetti.

“KOAH’ta erken belirti, ilerleyen yıllarda ciddi kısıtlama yaratabilir”
Hastalığın ilk evrelerinde yalnızca ağır efor sırasında hissedilen nefes darlığının, zamanla istirahat halinde bile günlük yaşamı sınırlayan ciddi bir tabloya dönüşebildiğini belirten Dr. Süngün, özellikle soğuk havalarda artan atakların bazı hastalarda hastane yatışını zorunlu kıldığını ifade etti.
Türkiye’de sigara kullanım oranlarının yüksekliğine dikkat çeken Dr. Süngün, “Türkiye’de 40 yaş üzeri her beş yetişkinden birinde KOAH görülüyor. Günde bir paket sigaranın 20 yıl boyunca tüketilmesi, hastalığın gelişiminde kritik eşiktir” dedi.

Tedavide ilk ve en güçlü adım: Sigaranın bırakılması
KOAH yönetiminde en etkili tedavi yaklaşımının sigaranın bırakılması olduğunu vurgulayan Dr. Süngün, nefes açıcı ilaçlar, inhale kortikosteroidler, balgam inceltici ilaçlar, akciğer hacim küçültücü cerrahiler, bronkoskopik yöntemler ve pulmoner rehabilitasyonun hastalığın seyrini olumlu yönde etkilediğini söyledi. Ayrıca her yıl grip ve zatürre aşılarının yapılmasının atakları ve hastane yatışlarını önemli ölçüde azalttığı belirtildi. İleri evre hastalarda evde oksijen tedavisi ve pozitif basınçlı solunum cihazları da tedavi seçenekleri arasında yer alıyor.
“Basit bir solunum testiyle risk kolayca ortaya konabilir”
KOAH riski taşıyan bireylerin yalnızca birkaç dakikalık solunum fonksiyon testiyle hastalık durumunu öğrenebileceğini hatırlatan Dr. Süngün, “Sigara içiyorsanız, geçmişte içtiyseniz ya da toz, duman, gaz gibi zararlı maddelere maruz kaldıysanız solunum testi için geç değil. Erken teşhis yaşam kalitesini korur” dedi.
KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunun altını çizen Dr. Süngün, nefes darlığı, kronik öksürük ve hırıltı gibi belirtilerin normalleştirilmemesi gerektiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
“Belirtileri ertelemeyin, yaşa bağlamayın; çünkü nefes almak yaşamın kendisidir.”





