Bel bölgesi, günlük yaşamda en fazla yük taşıyan ve en fazla hareket eden yapılar arasında yer alır. Bu nedenle zaman zaman bel ağrıları ortaya çıkabilir. Ancak haftalarca süren ve istirahatle geçmeyen bel ağrıları, mutlaka değerlendirilmesi gereken ciddi bir durumu işaret edebilir. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmed Heydar, uzun süre geçmeyen bel ağrısının genellikle omurga temelli rahatsızlıklardan kaynaklandığını belirtti.
Bel Fıtığı: Disk Baskısı ile Ortaya Çıkan Şikayetler
Bel fıtığı, omurga disklerinin yapısal bütünlüğünü kaybetmesi ve sinir köklerine baskı uygulaması sonucu oluşur. Bu durumda ortaya çıkan tipik şikayetler arasında:
-
Belde başlayan ve bacağa yayılan ağrı,
-
Uyuşma ve karıncalanma,
-
Güç kaybı gibi belirtiler yer alır.
Bel fıtığı, özellikle uzun süre oturan, ağır yük kaldıran veya ani hareketlere maruz kalan kişilerde daha sık görülür.
Sinir Kökü Sıkışması: Basıncın Etkileri
Sinir kökleri omurga kanalı içinden geçerken dar alanlardan ilerler. Çevredeki dokuların genişlemesi, kemik çıkıntıları veya diskin yer değiştirmesi bu bölgede sıkışmaya neden olabilir. Bu durum şu belirtilere yol açar:
-
Keskin bel ve bacak ağrısı,
-
Hareketle artan şikayetler,
-
Öksürme veya hapşırma ile şiddetlenen ağrı.
Erken dönemde müdahale edilmesi önemlidir.
Dar Kanal (Spinal Stenoz): Yürümeyle Artan Bacak Ağrıları
Yaşla birlikte omurga yapılarında kalınlaşmalar sonucu gelişen dar kanal, omurga kanalının daralması nedeniyle sinir dokusunun baskı altında kalmasına yol açar. Dar kanalın belirtileri arasında:
-
Yürürken bacaklarda ağrı veya yanma,
-
Sık sık dinlenme ihtiyacı,
-
Oturmakla rahatlama gibi şikayetler yer alır.
Bazı hastalar, kısa mesafeleri bile yürümekte zorlanabilir.
Ağrının Kaynağını Bulmak Neden Önemlidir?
Geçmeyen bel ağrısının tek bir kaynağı yoktur. Farklı omurga yapıları ağrıya katkı sağlayabilir. Bu nedenle ağrının kaynağını belirlemek, tedavi sürecinin en önemli basamağıdır. Uzun süre devam eden ağrı, bacaklara yayılan şikayetler veya yürümede zorluk gibi belirtiler, omurga kaynaklı bir sorun olabileceğini düşündürür.
Tedavi Yöntemleri: Konservatif Yöntemlerden Minimal Müdahalelere
Bel ağrısının büyük bir kısmı, istirahat, ilaç tedavisi, fizik tedavi ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile kontrol altına alınabilir. Postür düzenlemeleri, kas güçlendirme egzersizleri ve ergonomik düzenlemeler tedavi sürecinde önemli yer tutar. Ancak bazı durumlarda, şikayetler devam edebilir veya sinir basısına bağlı ilerleyici problemler görülebilir. Böyle durumlarda minimal invaziv müdahaleler gündeme gelebilir.
Endoskopik bel cerrahisi, küçük kesilerle yapılan modern bir tekniktir ve çevre dokulara daha sınırlı müdahale gerektirmesiyle iyileşme sürecini hızlandırabilir.
