Evcil Hayvan Sahiplenmek Geçici Bir Heves Değil Hayat Boyu Sorumluluktur
Evcil hayvan sahiplenmek, sadece birkaç günlük bir mutluluk değil, uzun yıllar sürecek bir yaşam arkadaşlığıdır. Bu yüzden, sahiplenme kararı almadan önce hem duygusal hem de fiziksel olarak hazır olmak gerekir. Bir kedi ya da köpek sahiplendiğinizde, sadece onun mama ve suyunu değil, sağlığını, mutluluğunu ve güvenliğini de üstlenmiş olursunuz. Günümüzde terk edilen hayvanların sayısı artarken, bu durumun temelinde bilinçsiz sahiplenme yatmaktadır.

Ev Ortamı Sahiplenmeye Uygun Olmalı
Bir hayvanın sizinle birlikte yaşayabilmesi için evinizin koşulları uygun olmalıdır. Örneğin; büyük ırk bir köpek, dar alanda mutsuz olabilirken, bir muhabbet kuşu ya da hamster daha az yer kapladığı için küçük evlere daha uygundur. Alerji, apartman kuralları, komşuların hassasiyetleri gibi detaylar da önceden düşünülmelidir. Ayrıca, hayvanın ihtiyaç duyacağı alanların (tuvalet alanı, yatma yeri, mama-su köşesi) ev içinde düzenlenmiş olması gerekir.
Maddi Yükümlülükler Göz Ardı Edilmemeli
Evcil bir dost edinmek, sadece mama almakla bitmiyor. Veteriner kontrolleri, aşıları, iç ve dış parazit uygulamaları, beklenmeyen hastalıklar, oyuncaklar, bakım ürünleri ve gerektiğinde pansiyon ücretleri gibi birçok maliyetle karşı karşıya kalınabiliyor. Özellikle bazı ırklar, doğuştan gelen sağlık sorunlarına yatkın olabiliyor ve bu durum uzun vadeli tedaviler gerektirebiliyor. Bu yüzden düzenli bir gelire sahip olmak, hayvanın ihtiyaçlarını aksatmadan karşılayabilmek açısından önemlidir.

Zaman Ayırmak Zorunluluktur
Her hayvan ilgiye, sevgiye ve vakte ihtiyaç duyar. Özellikle köpekler, sahipleriyle yürüyüş yapmak, oyun oynamak ve sosyalleşmek ister. Kediler biraz daha bağımsız gibi görünseler de, onların da oyun ve sevgiye ihtiyacı vardır. Eğer iş yoğunluğu, seyahat alışkanlıkları ya da sağlık nedenleriyle hayvana yeterli zaman ayıramayacaksanız, sahiplenmek doğru bir karar olmayabilir. Hayvanlar da tıpkı insanlar gibi yalnızlıktan ve ilgisizlikten mutsuz olurlar.
Hayvanın Türü Ve Irkı İyi Seçilmeli
Her hayvanın mizacı ve ihtiyaçları farklıdır. Aktif bir yaşam süren bir kişi için enerjik bir köpek ideal olabilirken, daha sakin bir yaşam süren biri için bir kedi daha uygun olabilir. Ayrıca bazı ırklar daha fazla tüy dökebilir, bazıları ise eğitimi zor olabilir. Sahiplenmeden önce, hayvanın türü ve ırkı hakkında detaylı bilgi edinmek ve beklentilerinizi buna göre şekillendirmek önemlidir.
Uzun Vadeli Planlar Gözden Geçirilmeli
Evcil hayvanlar ortalama 10-15 yıl arasında yaşar. Bu süre zarfında hayatınızda birçok şey değişebilir. Evlenmek, taşınmak, çocuk sahibi olmak, iş değiştirmek gibi planlar hayvanı da etkiler. Bu yüzden sahiplenmeden önce “Hayatım boyunca ona bakabilecek miyim?” sorusunun yanıtı net olmalıdır. Gelecekteki yaşam planlarınıza hayvanınızı da dahil edebilecek misiniz? Bu sorunun cevabı sahiplenme kararında belirleyici olmalıdır.

Çocuklarla İletişimi Değerlendirilmelidir
Evde çocuk varsa, sahiplenilecek hayvanın çocuklarla uyumlu olup olmadığına dikkat edilmelidir. Bazı hayvanlar çocuklardan rahatsız olabilir ya da istemeden zarar verebilir. Aynı şekilde çocuğunuzun hayvanlara yaklaşımı da önemlidir. Çocuklara hayvan sevgisini öğretmek güzeldir ama onların da birer canlı olduğunu, oyuncak gibi davranılamayacağını anlatmak gerekir. Evcil hayvanlar çocuklar için harika dostlar olabilir ama bu ilişki dikkat ve denge gerektirir.
Geçici Değil Kalıcı Bir Karar Olmalı
Bazı insanlar, yalnızlık, sıkıntı ya da hevesle hayvan sahiplenebiliyor. Ancak bu kararlar genellikle uzun ömürlü olmuyor. Hayvanı sahiplendikten birkaç hafta sonra bakamayacağını anlayan ve onu terk eden çok fazla insan var. Bu tür sorumsuz davranışlar, hayvanlarda psikolojik travmalara yol açabiliyor. Bu yüzden sahiplenme kararı, anlık duygularla değil; uzun düşünülmüş, planlanmış ve gerçekçi bir temele oturtulmuş olmalıdır.

Barınaktan Sahiplenmek Hayat Kurtarır
Satın almak yerine sahiplenmek, bir hayatı kurtarmak anlamına gelir. Türkiye’deki birçok barınakta yüzlerce sahipsiz hayvan, sıcak bir yuva bekliyor. Barınaktan sahiplenilen hayvanlar, genellikle kısırlaştırılmış, aşıları yapılmış ve sağlık kontrolleri tamamlanmış olur. Üstelik onlara yeni bir hayat sunmak, toplumda farkındalık yaratmak açısından da oldukça önemlidir.
Hayvanın Davranışları Takip Edilmelidir
Sahiplendiğiniz hayvan, size alışana kadar zaman isteyebilir. Bu süreçte sabırlı olunmalı, hayvanın davranışları gözlemlenmelidir. Ani hareketler, iştahsızlık, sürekli saklanma gibi belirtiler varsa veteriner ya da uzman bir eğitmen desteği alınmalıdır. Her hayvanın karakteri farklıdır ve zamanla sizinle kurduğu bağ, davranışlarını da olumlu yönde değiştirebilir.

Sahiplenmeden Önce Eğitim Ve Hazırlık Yapılmalı
Evcil hayvanların temel eğitimi, yaşadıkları ortamın daha huzurlu olmasını sağlar. Tuvalet eğitimi, sosyal uyum, temel komutlar gibi konular sahiplendikten sonra öğretilmelidir. Ancak sahiplenmeden önce bu süreçlerin zorluğu hakkında bilgi sahibi olunması önemlidir. Özellikle ilk kez hayvan sahiplenecek olanlar için eğitim kitapları, videolar ya da uzman görüşleri oldukça faydalı olabilir.
Unutulmamalı Ki Hayvanlar Duygusal Varlıklardır
Evcil hayvanlar sadece beslenmekle mutlu olmazlar. Sevgi görmek, ilgi görmek, oyun oynamak ve sahiplerine bağlanmak isterler. Onları yalnız bırakmak, ilgisiz davranmak, hatta fiziksel şiddet uygulamak ciddi psikolojik ve fiziksel hasarlar bırakabilir. Bu nedenle hayvan sahiplenmek isteyen herkesin önce bu canlıların da hisleri olduğunu bilmesi gerekir.




