Eşbah Kelimesinin Anlamı Nedir?
“Eşbah” kelimesi, Türkçeye Arapça kökenli bir sözcükten geçmiştir. Arapça “şebh” (benzerlik, gölge) kökünden türemiş olan bu kelime, “benzerler, suretler, gölgeler” anlamına gelir. Çoğul bir kelimedir ve “şebih” kelimesinin çoğulu olarak kullanılır.
Eşbah, özellikle edebî ve dini metinlerde, “birbirine benzeyen şeyler” ya da “gölgeye benzer varlıklar” anlamında geçmektedir. Günlük konuşmada pek sık kullanılmasa da eski Türkçe metinlerde, tasavvuf ve felsefe alanlarında yer bulmuştur.
Eşbah Kelimesinin Kökeni ve Tarihçesi
Arapça kökenli “şebh” kelimesi, “benzemek” veya “gölgeye dönüşmek” anlamını taşır. “Eşbah” ise bu kelimenin çoğul hâlidir ve “benzerlikler” veya “gölge suretler” demektir.
Osmanlı döneminde yazılmış bazı ilmihal, fıkıh ve tasavvuf kitaplarında “Eşbah ve Nezair” adıyla geçen eserler, birbirine benzeyen konuların veya hükümlerinin karşılaştırıldığı kaynaklardır. Bu yönüyle kelime, sadece dilde değil, düşünce dünyasında da “benzerlik” kavramını temsil eder.
Eşbah Kelimesi Günlük Hayatta Nasıl Kullanılır?
Bugün günlük Türkçede “Eşbah” kelimesi neredeyse hiç kullanılmamaktadır. Ancak edebî bir anlatımda veya eski metinlerde şu şekilde karşımıza çıkabilir:
- “Gece çöktüğünde duvarlarda eşbah gibi gölgeler belirdi.”
- “Rüyasında tanıdık eşbahlar arasında yürüyordu.”
Bu cümlelerde “eşbah”, gölge, hayalet ya da siluet anlamına gelir.
Eşbah ve Nezair: Klasik İslam Edebiyatında Kullanımı
“Eşbah ve Nezair” terimi, İslam hukukunda ve Arap edebiyatında sıkça kullanılmıştır. Burada “Eşbah”, birbirine benzeyen meseleleri; “Nezair” ise birbirine yakın anlamlı kavramları ifade eder.
Örneğin; İslam hukukunda “Eşbah ve Nezair” isimli kitaplarda benzer konular bir araya getirilir ve farklı durumlar arasında kıyas yapılır. Bu yönüyle “Eşbah” kelimesi, karşılaştırma ve benzerlik kavramını temsil eden bir ilmi terim olarak da önem kazanmıştır.
Eşbah Kelimesinin Edebiyattaki Anlamı
Edebiyat alanında “Eşbah”, genellikle hayalet, siluet, gölge gibi soyut imgeleri tanımlamak için kullanılmıştır. Divan edebiyatında veya halk şiirinde, sevgilinin yüzü ya da anısı bir “eşbah” gibi anlatılır. Bu da kelimeye duygusal ve mistik bir derinlik kazandırır.
Örneğin bir divan şairi şu tarz bir beyitte kelimeyi kullanabilir:
“Gözümde eşbahınla doldu bu gece, / Rüya mıydı, hakikat mi bilemedim.”
Buradaki anlamıyla “eşbah”, sevgilinin hayali, gölgesi anlamına gelir.
Eşbah Sözcüğünün Felsefi ve Tasavvufi Yorumu
Tasavvuf felsefesinde “eşbah”, bazen insanın ruhsal yansıması veya ilahi tecellinin gölgesi olarak da yorumlanır. Yani insan, varlığın bir “eşbahı” yani yansımasıdır. Bu bağlamda kelime, sadece fiziksel bir gölgeyi değil, manevi bir benzerliği ve yansıma hâlini de ifade eder.
Eşbah, Dilden Düşmeyen Bir Gölge
Sonuç olarak “Eşbah”, anlam olarak hem benzerlik hem de gölge kavramlarını içinde barındıran derin bir sözcüktür. Günümüzde sık kullanılmasa da geçmişte ilim, felsefe ve edebiyat dünyasında önemli bir yere sahipti.
Bir bakıma “Eşbah”, hem görünen hem de görünmeyen şeylerin benzerliğini anlatan bir kelimedir. Yani her dönemde, insanın düşünce dünyasındaki gölgeleri temsil etmeye devam eder.




