Depremin vurduğu Hatay’dan ailesiyle birlikte Bolu’ya gelen Cengiz Yılmaz, yaşadığı zor anları anlattı. Sarsıntının çok uzun sürdüğünü, bu sırada eşyaların devrildiğini ve kapıyı zor açtıklarını söyleyen Yılmaz, "Bizi binadan ilahi güç çıkardı, ben buna inanıyorum" dedi.

Hatay’ın Antakya ilçesinde ikamet eden Yılmaz ailesinin yaşadıkları ev, depremde ağır hasar aldı. Yılmaz ailesine hayırseverlerin de yardımıyla Bolu’nun Mudurnu ilçesinde ev tahsis edildi. Canlarını zor kurtaran aile, Mudurnu’da yaşamaya başladı.

Yaşadığı korku dolu anları anlatan Cengiz Yılmaz, "Allah’ım kimseye bir daha yaşatmasın. Hakikaten sözlerle, kelimelerle ifade edilecek gibi değil. Çok acı, çok üzüntülü bir olaydı. Malum çok insanımız kayboldu, çok insanımız vefat etti. Kimi yaralı, kimi sakat kurtuldu. Rabbime hamdolsun biz çekirdek aile olarak bir kaybımız olmadı. Şükür ederken buna seviniyor değiliz. Üzüntümüz, acımız asla bitecek gibi değil. Ben 54 yaşına geldim, böyle uzun süre devam eden deprem yaşamadım. Aşırı bir gürültülü ses. Birkaç defa sarstıktan sonra şiddetini artırarak, sağlı sollu sallamaya başladı. Bina, bir fırtınada, rüzgarda kavak ağacı sallanır ya, öyle salladı. Hepimiz uykuda yakalandık. Uyku sersemiyle kalkıp çocukları toplamaya başladık ama sallantı beni bir o duvara vuruyor, bir o duvara vuruyor. Yerden kalkamıyoruz. O esnada eşyalar dökülmeye başladı, dolaplar devrildi. Kendimizi zor kapıya atabildik. Çocuklarla bir araya geldik. ’Allah’ım canımızı alacaksan toplu şekilde al’ dedik. 105-106 saniye kadar sürdü bu sarsıntı. Onun sonunda bir 10-15 saniye duraklama oldu. O duraklamadan sonra bizi binadan ilahi güç çıkardı, ben buna inanıyorum" dedi.

"Taş yerinde ağırdır"

Yardım edenlere teşekkür eden Yılmaz, "Rabbim bize umut verdi. Çocuklarım burada iş buldu. Nasipse yarın memleketime döneceğim. Memleketi terk edecek değiliz. Taş yerinde ağırdır. Benim gönlüm oradan yanadır. Bize yardım edenlerden Allah razı olsun" diye konuştu.

Dünya savunma sanayisi IDEF'te buluşacak Dünya savunma sanayisi IDEF'te buluşacak

"Yalın ayak dışarıya çıktım"

Depreme uykuda yakalandığını ifade eden Yılmaz’ın annesi Fatma Eke, "Evde yalnızdım. Gece yattığım yerde sallantı oldu. Televizyon yere düştü. Kapıyı açayım dedim. Bir o tarafa, bir bu tarafa savruldum. Kapı üstündeki anahtara yapıştım. Sallantıda kapıyı açtım, kendim dışarıya çıktım. Yağmur yağıyordu. Yalın ayak dışarıya çıktım. Ayağımda ayakkabı yok, kafamda şemsiye yok. Komşum geldi. Cenaze çadırına götürdü beni, yardımcı oldu" şeklinde konuştu.

"Çok gürültülü, patlama gibi olduğunda ben yere düştüm"

Ailenin gelini Ayşe Yılmaz, deprem sırasında zor anlar yaşadıklarını belirterek, "Ben kızımı aldım, eşim oğlumu aldı. Koridora geldik ayakta duramadık. Çok gürültülü, patlama gibi olduğunda ben yere düştüm. Kucağımda kızım vardı. Üzerime portmanto düştü. Eşim de dolabı tutayım derken karanlıkta çocuğum kayboldu. O sıra kayınbabam geldi. Beni aldı, çocukları aldı. Sarsıntı durmadı. Ben ’Bina çökecek’ dedim. Kayınbabam şiddetin durmasını bekledi. Durur durmaz çocukları battaniyeye sarıp aşağıya indik. İner inmez dükkana gittik. Sobayı yaktık, kendimize gelmeye çalıştık. Üstümüzde hiçbir şey yoktu. Kayınvalidem, eşim içeriye girip kıyafet almak istedi. Ben binanın içini görünce cesaret edemedim" ifadelerini kullandı.

"Bir dileğim vardı"

Cengiz Yılmaz’ın eşi Emine Yılmaz ise, "1992 yılında evlendik. O günden bugüne hiç ayrılmadık. Benim bir dileğim vardı, eşime hep demişimdir. ’Allah canımızı alacaksa ikimizi bir alsın’ demiştim. Rabbim depremden ikimizi de çocuklarımızla birlikte sağ salim çıkardı. Rabbime binlerce şükür" dedi.

Kaynak: iha