Ceyhan, kitabında 20.Yüzyılın başlarında Bursanın sosyolojik, siyasi ve ekonomik durumuna da değiniyor. Mümin Ceyhan, tarihi bir roman yazma fikrinin, kendisini Bursanın yakın dönem tarihine, kentteki farklı dini ve etnik grupların varlığına, Osmanlı Devletinin çöküşü, işgal yılları, kurtuluş mücadelesi, Cumhuriyetin ilk yılları ile kentin sanayileşme süreçlerine sürüklediğini ifade etti. Çıktığım bu yolda en büyük avantajım Bursa araştırmalarının yer aldığı bir ihtisas kütüphanem ve tabi ki çevremdeki tarihçi dostlarımdı diyen Ceyhan, yoğun bir araştırma sürecinin ardından kaleme aldığı hikayenin kahramanlarının gerçekten var olup olmadığı hakkındaki soruyu ise şu sözlerle yanıtladı: Aslında sadece kafamdalardı, ancak yazın sürecinde hikayeye kendimi kaptırdıkça, gerçekliklerine ben de inanmaya başladım. Bir süre sonra da onlarla birlikte duygulanmaya başladığımı fark ettim
Kitabın okurla buluşmasında, araştırmacı ve yazar Hacı Tonakın büyük katkısı olduğunu vurgulayan Ceyhan, Yazmaya başlamadan önce ve yazarken çok araştırdım, düşündüm, ince hesaplar yaptım. Bunları hep bir mühendis kafası ve titizliğiyle gerçekleştirdim ve kitabın duvarlarını ördüm. Ancak Hacı Tonak, kitabın editörü olmasaydı, o yapının içine girip tarihi ve edebi birikimiyle dekorasyonu üstlenmeseydi, bugün bu söyleşiyi gerçekleştiremezdik dedi. Söyleşinin ardından Nilüfer Belediyesi Kütüphane Müdürü Şafak Pala, Mümin Ceyhana katılımı ve samimi sohbeti için Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem adına teşekkür etti. Ceyhan daha sonra okurları için, geliri Çağdaş Eğitim Kooperatifinin Kır Çiçekleri Projesine bağışlanan kitaplarını da imzaladı.