Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı Mesudiye Mahallesi’nde, imar planı eksikliği nedeniyle yıkım tebligatları alan vatandaşlar, seslerini duyurmak istiyor.
23 Haziran Pazartesi günü Mudanya Belediyesi’nden gelen yıkım kararlarının ardından bir araya gelen bölge sakinleri, kararların iptal edilmesini ve imar planlarının bir an önce hazırlanmasını talep etti. Dernek Başkanı İbrahim Hacıoğlu, yaşanan sürecin yalnızca bir yapı meselesi değil, bir “emek ve umut yıkımı” olduğunu belirtti.
“Milyonlarca Vatandaş Mağdur”
Hacıoğlu, 2018 yılında çıkarılan ve kamuoyunda "İmar Barışı" olarak bilinen düzenleme kapsamında alınan Yapı Kayıt Belgeleri’nin iptal edilmesiyle birlikte mağduriyetlerin arttığını ifade etti. Bu durumun hem bireysel hem de milli serveti yok ettiğini savunan Hacıoğlu, ilgili yasanın eksik ve sorunlu olduğunu vurguladı.
“Anayasa Mahkemesi’nin 23 Temmuz 2024 tarihli kararıyla, 'Yapının depreme dayanıklılığı malikin sorumluluğundadır' ifadesi iptal edildi. Bu karar, İmar Barışı’nın yeniden ele alınması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.”
“İmar Planları Hazırlanmadı, Vatandaş Suçlu Sayılıyor”
5216 sayılı Büyükşehir Yasası’nın geçici 1. maddesi gereği, büyükşehir belediyelerinin 1/25.000 ölçekli nazım imar planlarını hazırlama yükümlülüğü olduğunu hatırlatan Hacıoğlu, bu planların zamanında yapılmaması sebebiyle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşların mağdur edildiğini söyledi.
Mesudiye başta olmak üzere Eğerce, Söğütpınar ve Esence gibi mahallelerde imar planı bulunmaması nedeniyle ruhsat verilemediğini belirten Hacıoğlu, vatandaşların yapılarına elektrik ve su aboneliği bulunduğu halde kaçak statüsü ile yıkım tehdidiyle karşı karşıya kaldığını kaydetti.
“Yıkılan Evler Değil, Hayatlar”
Bölgedeki birçok evin resmi kapı numarası, altyapı hizmetleri ve market, cami gibi sosyal alanlara sahip olduğunu belirten Hacıoğlu, buna rağmen posta, ATM, sağlık kabini, okul ve toplu ulaşım gibi kamu hizmetlerinden mahrum olduklarını ifade etti.
“Yıllardır hizmet görmeyen bölgelere şimdi ceza ve yıkım uygulanıyor. Bu sadece binaların değil, insanların hayallerinin ve yaşamlarının yıkımıdır. Belediyenin dahi kaçak yapılar inşa ettiği bir ortamda, vatandaşa bu cezaların kesilmesi kabul edilemez.”
“Yasal Düzenleme Şart”
İbrahim Hacıoğlu, merkezi hükümete ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne çağrıda bulunarak, mülkiyet sorunlarının çözümü için acil bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini vurguladı. Kentsel dönüşümün bu sorunlar çözülmeden başarıya ulaşamayacağını belirten Hacıoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Her seçim döneminde vaat edilen çözümler hâlâ hayata geçirilmedi. Bu çelişkinin son bulması gerekiyor. Vatandaşın toprağı üzerinde insanca yaşama hakkı elinden alınmamalıdır.”






