Son beş yılda Türkiye genelinde toplam 2.718 konkordato başvurusu yapıldı. Yalnızca 2025’in ilk sekiz ayında gelen 994 başvuru, son iki yıldaki toplam 1.565 başvurunun büyük bölümünü oluşturdu. Uzmanlar, bu artışın ekonomik daralma, finansman sıkışıklığı ve yüksek faiz oranlarının etkisiyle bağlantılı olduğunu belirtiyor.

İNŞAAT SEKTÖRÜ İLK SIRADA
Konkordato başvurularında inşaat sektörü 268 şirketle ilk sırada yer aldı. Onu 214 başvuruyla imalat sanayi ve 145 başvuruyla toptan ve perakende ticaret sektörü izledi. Diğer sektörlerdeki başvuru sayıları ise şöyle: ulaştırma ve depolama 88, konaklama ve yiyecek hizmetleri 61, diğer hizmet faaliyetleri 52, enerji, madencilik, tarım ve finans 159.
KONKORDATO MALİYETLERİ ŞİRKETLERİ ZORLUYOR
Borçlarını ödeyemeyen firmalar için iflasın eşiğinden dönme yolu olan konkordato süreci, yüksek maliyetleri nedeniyle tartışma konusu oldu. Bir şirketin konkordato ilan etmesi için ödemesi gereken toplam bedel, ölçeğine göre 1 milyon TL ile 5 milyon TL arasında değişiyor. Küçük işletmelerde bu rakam 750 bin TL’ye kadar düşerken, büyük firmalarda üç kişilik komiser heyeti atandığında maliyet katlanıyor.

Ekonomistlere göre bu yüksek maliyetin ana nedenleri arasında enflasyon, uzayan dava süreçleri ve profesyonel hizmet ücretlerindeki artış bulunuyor. Ayrıca komiser sayısının azlığı nedeniyle artan talep, ücretlerin yükselmesine yol açıyor. Konkordato danışmanlığı sunan hukuk ve mali müşavirlik firmalarının yüksek bedeller talep etmesi de süreci daha maliyetli hale getiriyor.
Uzmanlar, konkordato maliyetlerinin bu kadar yüksek olmasının birçok firmayı sürece başvurmaktan caydırdığını, bunun da iflas oranlarını artırabileceğini ifade ediyor. Ekonomi çevreleri, sistemin amacına ulaşabilmesi için konkordato sürecinin daha erişilebilir hale getirilmesi ve maliyetlerin düşürülmesi gerektiğini vurguluyor.




