İYİ Parti'nin lideri Meral Akşener, 27 Nisan'da yapılacak olan Olağanüstü Genel Kurul öncesinde genel başkanlık için aday olmayacağını açıkladı. Akşener, bu kararını sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı geniş kapsamlı bir açıklama ile duyurdu. Kendi siyasi kariyeri boyunca her zaman ülkenin ve milletin iyiliğini ön planda tuttuğunu belirten Akşener, aldığı bu kararda da Türkiye'nin geleceğini düşündüğünü vurguladı.
Akşener'in açıklaması, kişisel sorumluluk ve siyasi etik vurgusu ile dikkat çekti. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde İYİ Parti'nin aldığı kararlar ve bu kararların sonuçlarına dair sorumluluğu bireysel olarak üstlendiğini ifade eden Akşener, partinin ve kendi siyasi duruşunun, kısa vadeli çıkarlar uğruna değil, uzun vadeli milli çıkarlar gözetilerek şekillendiğini dile getirdi.
Akşener, İYİ Parti'nin Türkiye siyasetinde kutuplaşmayı aşma ve daha kapsayıcı bir politika izleme hedefiyle yola çıktığını, bu hedef doğrultusunda her türlü zorluğa göğüs germeye hazır olduğunu belirtti. Seçim sonuçlarından duyduğu rahatsızlığı ifade etmek yerine, partisinin aldığı yolu ve geleceğe yönelik hedeflerini savundu.
Bu açıklama, Akşener'in siyasi kariyerindeki önemli bir dönemeç olarak değerlendirilebilir. Kendisi, daha önce 2018 yılında da benzer bir durumda genel başkanlık için aday olmayacağını açıklamış, ancak partinin yönetim şekli ve politikaları konusunda önemli bir etki bırakmıştı. Bu son kararı ile Akşener, İYİ Parti'nin gelecek dönemdeki siyasi rotasını ve liderlik yapısını yeniden şekillendirmeye hazır olduğunun sinyalini verdi.
Öte yandan, İYİ Parti içerisinden Mehmet Tolga Akalın gibi isimlerin adaylık planları ve gelecek vizyonları da, partinin gelecekteki yönünü belirleyecek önemli faktörler arasında yer alıyor. Akşener'in bu kararı, İYİ Parti'nin hem kendi iç dinamiklerinde hem de Türkiye'nin genel siyasi sahnesinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
