2025 yılı, konkordato başvurularında yeniden bir yükseliş dönemi olarak öne çıkıyor. 2024 yılında toplam 3497 konkordato başvurusu yapılırken, sadece 2025’in ilk altı ayında 2776 yeni başvuru kayıtlara geçti. Döviz kurlarındaki artış, faiz oranlarındaki yükselme ve piyasalardaki belirsizlik bu artışın temel nedenleri arasında gösteriliyor.
Büyük firmalar da konkordato talep ediyor
Önceki yıllarda ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin başvurduğu konkordato, son dönemde büyük markaların da başvurduğu bir çözüm yolu haline geldi. Bu durum, alacaklı taraflar için zincirleme etkiler doğurarak ekonomik kaygıları derinleştiriyor.
Konkordato nedir ve nasıl işler?
Konkordato, borçlunun ödeme güçlüğüne düşmesi halinde, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak borçlarını belirli koşullarda yapılandırma talebinde bulunmasıyla başlayan hukuki bir süreçtir. Başvuruda sunulan projede borçların nasıl ödeneceği detaylandırılırken, mahkemenin kararı ile “geçici mühlet” süreci başlar. Bu süreçte borçlu aleyhine haciz işlemleri durur ve rehinli malların satışı mahkeme iznine bağlanır.
Süreçler ve zaman çizelgesi
Geçici mühlet üç ay olup, iki aya kadar uzatılabilir. Ardından şartların olumlu olması durumunda 12 aylık “kesin mühlet” verilir. Bu süre de altı ay uzatılabilir. Sürecin sonunda, konkordato projesi mahkeme tarafından tasdik edilirse kayyım denetiminde borçların ödeme süreci başlar. Aksi takdirde dosya iflas masasına devredilir.
Avantajlar ve riskler
Konkordato, borçlular için zaman kazandırırken, firmaların iflastan kurtulmasını sağlar. Alacaklılar için ise borçların ödenme ihtimali doğar. Ancak yüksek mahkeme harçları, komiser ücretleri ve olası iflas durumları hem borçlu hem de alacaklılar açısından dezavantaj oluşturur.
2025’te başvurular arttı, tasdikler azaldı
2025’in ilk yarısında rekor başvuru sayısına ulaşılırken, kesin mühlet ve tasdik kararlarında ise belirgin bir azalma yaşandı. Ret ve iflas kararlarının arttığı görülüyor. Ekonomik belirsizliklerin etkisiyle konkordato, daha çok borçlu koruyan bir uygulama olarak algılanıyor.
İcra ve İflas Kanunu’ndaki aksaklıkların güncellenmesine yönelik talepler artarken, uzman komiserlerin ve ticaret mahkemelerinin tecrübeleri sayesinde konkordato süreci daha profesyonel bir yapıya kavuşmuş durumda. Sürecin sağlıklı yönetilmesi halinde hem borçlu hem de alacaklı için önemli bir çözüm olabileceği ifade ediliyor.