Salih Erol'un Köşe Yazısı

Bizim iktisadî tarihimizde pazar ve panayırlar yüzlerce yıllık geçmişe uzanan bir gelenektir. Ancak çağdaş anlamda sergilerle, fuarlarla tanışmamız o kadar eskiye gitmez. Zaten dünyada da modern anlamda büyük sergi / fuar düzenlemek ancak Sanayi Devrimi’nden sonradır. Daha net tarihlendirecek olursak, büyük fuarların 1850’den sonradır. Bu konuda öncü olan şehir de dünyada sanayileşmenin öncüsü olan İngiltere’nin başkenti Londra’dır. 1851, 1855 …derken Londra fuarları büyüyerek gider. Sonra Paris, fuarcılık bayrağını devralır. O ünlü 1867 Paris fuarının özel konuklarından birisi de bizim Sultan Abdülaziz’dir mesela. Ardından1873’te Viyana’da düzenlenen sergi /fuar etkinliği de müthiştir.

Sanayileşmiş Avrupa devletlerini hayretle – hayranlıkla izleyen bizler, onların çapında sanayileşmeyi hiçbir zaman başaramamış olsak da öykünmeye, taklide çalışmışız. Bizler de klasik Pazar – panayır formatının ötesine çıkarak sergi ve fuar düzenlemeye girişmişiz. Yukarıda ismini andığımız padişahın döneminde, 1863’te, İstanbul’da yapılan Sergi-i umumi bu konuda ilk örnek sayılabilir.

Avrupa’dan İstanbul’a; oradan da Bursa’ya gelecek olursak, şunu söyleyebiliriz: Bursa, 1900’lerin başlarına kadar herhangi büyük bir sergi ya da fuar etkinliğine sahne olmamıştır. Bursa’da açılan ilk sergi, 1906 yılının sonlarına doğrudur. Bu aynı zamanda Sultan II. Abdülhamid’in uzunca saltanatının da son demleridir.   

1 Eylül 1906’da açılışı yapılan serginin adı: Bursa Mamulat ve Mahsulat Sergisi’dir. Bunu, Bursa’da açılan ilk modern sergi / fuar olarak nitelendirebiliriz. Kırk gün kadar sürmüştür. Bu teşhir günleri boyunca Yirmi farklı ürün kategorisi Bursa Erkek Lisesi’nin 21 sınıfında ve ayrıca büyük salonunda sergilendi ve sergi aynı zamanda satış yapılan mekândı. Sergi süresince şehirde çeşitli yarışmalar, eğlenceler de tertip edildi.

1906 Bursa Sergisi’nin İnegöl özelinden detayına girmeden önce sergicilik tarihimize kısa bir not daha ekleyeyim: Bursa’da 1909 yılında bir sergi daha düzenlenmiştir. O sergiye dönemin padişahı Sultan Mehmed Reşad da katılmıştır. Ayrıca sergi için özel bir dergi çıkarılmış; bu dergi günümüzde yeniden bir kitap halinde yayınlanmıştır.

1906 Bursa Sergisi’ne katılım için Bursa’nın yanında, yakınındaki bütün yerlere davetiyeler gönderildi. Gerçi, çok önceden planlanmış bir etkinlik olmadığından öyle büyük katılımlar gerçekleşemedi. Yine de İnegöl ve Yenişehir’den ve sair yerlerden katılımlar oldu.

Şimdi, bu sergiye İnegöl’den kimler, ne tür eşyalarla katılmış? Ona bakıp, yazımızı bağlayalım. 1 Eylül 1906 tarihli Bursa Mahsulat ve Mamulat Sergisi’ne İnegöl’den katılanlar, gönderilen eşya ve bu eşyanın kıymet bedeli şöyledir:

1- İnegöllü Bakırcı Ali Usta: iki adet sahandan birisini 25 kuruşa satmış; bir çorba tası satmış 25 kuruşa; Otuz beş kuruşa bir tane büyük sahan getirmiş, fakat satamamış ve aynı fiyattan bir su güğümü getirmiş; onu da satamamıştır.

2- İnegöl merkezde yaşayan Musevî dininden Yaşu:11 metre gömlek bezi getirmiş ve 16 kuruştan bezlerin tamamını satmıştır. Bu durumda en kazançlı çıkan kişi işbilir Yahudi Yaşu’dur.

3- Saraç Edhem Usta: Bir at eyer takımı getirmiş, 245 kuruş fiyatı var; alanı yok. İki adet manda yuları 30 kuruşa; Bir çift çarık 12 kuruşa getirmiş ama hiç birisini satamamıştır.

4- Arabacı Yusuf Usta: İki adet bargir (beygir) sabanı 120 kuruşa; satamamış.

5- Kaşıkçı Mehmet Usta: Üç makaslı kaşık, 18 kuruştan satmış. Üç çatallı kırma kaşık on beş kuruştan satmış. Üç adet düz kırma kaşıktan ikisini 7 kuruştan satmış.

6- Demirci Kara Ali Usta: Bir dehre getirip on kuruşa satılığa çıkarmış; ancak o da satılmamıştır.

7- Şaban Usta: 1 dehre (10 kuruşa), 1 balta (30 kuruşa) ve 1 keser getirmiş. Keseri on beş kuruştan satmış; gerisini satamamıştır.

8- Debbağ (derici ustası) esnafından Mehmet Efendi: Beş adet sahtiyan, 150 kuruştan satılığa çıkarmış.

9- Debbağ Nazif Ağa: Beş meşin, 75 kuruştan satmıştır.

10- Yemenici Cafer Usta: Bir merkub (sarı meşinden yapılan yapılan, mest olarak da kullanılan bir tür ayakkabı) yemeni getirip 20 kuruştan sergilemiş; ancak satamamıştır. Ayrıca bir yemeni on altı kuruşa ve bir tulumbacı yemenisini de 16 kuruştan satabilmiştir.

Sonuç: İnegöl’den sergiye getirilen mal tutarı toplamı: 959 kuruştur. Yapılan satış: 212 kuruş.

Not:  Bu sergiden yaklaşık üç sene sonra, 23 Temmuz 1909 Sergisi’nde teşhir ettikleri ürünlerden dolayı 3. Dereceden takdir belgesi verilen İnegöllü iki zanaatkârımızın olduğunu biliyoruz. Bunlar: Bakırcı Boşnak Abdullah Usta ve yaptığı eyer takımından dolayı Hezargradlı Edhem Usta.

Gördüğümüz üzere, gerek 1906 ve gerekse de 1909 Bursa sergilerinde İnegöl son derece mütevazı bir yer kaplamıştır. Günümüzdeki mobilya ve sanayi devi İnegöl, verdiğimiz bu yakın tarihlerde henüz doğmamıştır.