Murat Altın'ın köşe yazısı

Türkiye'nin saklı cennetlerinden biri olan Oylat Kaplıcaları, İnegöl'e kısa bir mesafede, doğal güzellikleri ve zengin tarihî geçmişiyle dikkat çekiyor.

Geçmişten günümüze sağlık ve dinlenme merkezi olarak kullanılan bu özel yer, hem manzarasıyla hem de sunduğu termal su kaynaklarıyla ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.


Oylat Kaplıcaları, İnegöl'ün 30 kilometre uzağında, 680 metre yükseklikte bir doğa harikasıdır. Burası, volkanik faaliyetler sonucu şekillenmiş, üç ayrı noktadan sıcak suların fışkırdığı, derin vadilerin buz gibi sularının aktığı büyüleyici bir coğrafyadır. Yemyeşil doğasıyla iç içe geçmiş bu kaplıca, adeta bir tabiat şöleni sunuyor.

Recep Akakuş hoca bu kaynakla ilgili şu bilgiyi vermektedir: "Türkiye Maden Tetkik ve Araştırma Enstitü’sünce yapılan hidroloji amaçlı bir çalışma sonunda, Oylat Kaplıca sahasında 4 sıcak su kaynağı tespit olunmuştur. Bunlardan biri, ana kaynak diğerleri tâli kaynaktır. Ana kaynağın debisi 2 litre/saniyedir. Bir diğer ifade ile ana kaynak, saniyede 2 litre su vermektedir. Sıcaklığı ise 40 derece santi grattır. Mağara kaynağının debisi 1,6 litre/ saniyedir. Küp ve vâdi doğusundaki diğer kaynağın debisi ise 0,4 litre/ saniyedir."

Çocukluğumdan kalma anılarım, Oylat Kaplıcaları'nın çok daha fazlasını hak ettiğini gösteriyor. Buradaki Hızır-İlyas eğlenceleri ve hıdrellez kutlamaları, topluluklarımızın bir araya geldiği, mutluluğun ve dayanışmanın simgesi olan zamanlardı.

Ancak günümüzde, yerli turistlerin artan ilgisine rağmen, bölge yeterince geliştirilmemiş durumda. Günübirlik tesislerin yetersizliği ve mevcut konaklama olanaklarının yüksek maliyeti, ziyaretçiler için önemli sorunlar arasında.

Oylat Kaplıcaları'nın tarihi, Roma ve Bizans dönemlerine dayanır ve Osmanlı döneminde de önemli bir yer olarak kullanılmıştır.

Turgut Alp'in oğlu İlyas Bey ve Osman Gâzi'nin oğlu Pazarlu Bey bu kaplıcaları işletmişlerdir. Bugün bile Oylat, Türkiye Maden Tetkik ve Araştırma Enstitüsü tarafından yapılan çalışmalarla dört ana sıcak su kaynağının bulunduğu bir sağlık merkezi olarak önemini korumaktadır.

Oylat Kaplıcaları, tarihi dokusunu ve doğal güzelliklerini koruyarak modern zamanların gereksinimlerine uyum sağlamalıdır.

Daha iyi tesisler, uygun fiyatlı konaklama seçenekleri ve çevreye duyarlı bir yapılanma ile bu eşsiz yer, geçmişin izlerini taşıyan bir sağlık ve dinlenme merkezi olmaya devam edebilir.

Böylece hem yerli hem de yabancı turistler için vazgeçilmez bir destinasyon haline gelebilir.

Yerel yönetimler ve turizm sektörü bu potansiyeli görmeli ve Oylat'ı dünya çapında bir marka haline getirmek için gereken adımları atmalıdır.