Merhaba İnegöl'ün güzel insanları! 
İnegöl'ün tarih ve kültürüne dair yazılarımıza devam ediyoruz.
 

İnegöl, tarihi ve kültürel mirasın yanında doğal kaynaklarıyla da dikkat çekiyor. Bu zenginliklerin başında Kınık ve Çitli maden suları ve ne yazık ki yıkılmış olan Sarı Camii geliyor. Gelin bu kadim kentin ihmal edilmiş değerlerini yakından tanıyalım.

Kınık Maden Suyu: 
İnegöl Ovası'nın sınırındaki Mezit Deresi'nin kıyısında yer alan bu kaynak, yıllardır özel bir şirket tarafından işletilmekte ve piyasaya sunulmaktadır. Debisi yüksek ve kalitesiyle bilinen Kınık, İnegöl’ün doğal zenginliklerinden biridir.

Çitli Maden Suyu:  
Çitli Köyü yakınlarında debisi düşük olmasına rağmen şifalı özellikleriyle tanınan bu su, maalesef ilgisizlik ve ihmal yüzünden işletilememektedir.

1861-1876 yılları arasında Sultan Abdülaziz, bu kaynağa büyük önem vermiş, çevresine tesisler kurdurmuş ve suyunu İstanbul'a taşıtmıştır.

 1887 yılında çıkarılan bir padişah fermanına dayalı olarak Çitli Maden Suyu Şirketi kurulmuştu.

Hatta Çitli maden suyu Avrupa'ya bile ihraç edilmiş, bilim insanları tarafından şifası belgelenmiştir.  Tarihi Kaynakalrda yer alan bilgilere göre; Çitli maden suyu; karaciğer, böbrek, mide, bağırsak hastalıklarına şifa vermektedir

Ancak günümüzde Çitli Maden Suyu'nun tesisleri yıkılmış, yol ve kaynak yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Sarı Camii’nin Hikayesi:
Çitli maden suyu gibi Sultan Abdülaziz döneminden miras başka bir tarihi hatıra Sarıcami...

İnegöl, Sarı Camii olarak bilinen bir başka önemli tarihi yapıya da ev sahipliği yapmaktaydı.

Sultan Abdülaziz'in av köşkü ile bağlantılı olarak inşa edilen bu cami, 1990'lı yıllara kadar ayakta kalabilmiş, ancak Hürriyet Camii’nin inşa edilmesiyle kaderine terk edilmiştir. Sonunda yıkılması, İnegöl'ün tarihine derin bir yara açmıştır.

Recep Akakuş hoca bu tarihi alan ile ilgili şu bilgiyi vermektedir: "Güreş sporuna düşkün olan Sultan Abdülaziz, İnegöl’de bir de av köşkü inşa ettirmiştir. Harap olsa da 1990’lı yıllara kadar ayakta kalabilen İnegöl-Sarı Camii, bu av köşkü’ne ait bir mescit olarak inşa olunmuştur.Ne hazin bir tecellidir ki tarihî bir nitelik taşıyan söz konusu bu mescit, bitişiğine halk tarafından inşâ edilmiş olan görkemli yeni bir camiin (Hürriyet Camii’nin) kenarında metruk hâlde bir müddet hayatiyetini sürdürmüş ise de -maalesef- günümüzde ortadan kalkmıştır."

Sonuç: 
İnegöl, hem tarihi hem de doğal zenginlikleriyle öne çıkan bir şehir olmasına rağmen, bu mirasın korunması konusunda ciddi adımlar atılması gerekmektedir.

Çitli Maden Suyu ve Sarı Camii’nin akıbeti, kentimizin sahip olduğu değerlerin nasıl ihmal edildiğinin bir göstergesidir. Geleceğe miras bırakmak adına, bu değerlere sahip çıkmak ve gerekli adımları atmak zorundayız.

Sıradaki yazımızda görüşmek üzere! Yaşam sevinciniz eksik olmasın!