Ticaret Bakanı Bolat: “Fahiş fiyata neden olanlara ve fırsatçılara taviz vermeyeceğiz” Ticaret Bakanı Bolat: “Fahiş fiyata neden olanlara ve fırsatçılara taviz vermeyeceğiz”
SANAYİCİ-ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ İTSO Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya Kaymakam Ali Akça, Uludağ Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekanı Prof.Dr.İbrahim S.Canbolat, Belediye Başkan Yardımcısı Adil Kansu ve İMOS Başkanı Yavuz Uğurdağ da katıldı. TENKOPARK LANSMAN TOPLANTISI Toplantıda konuşan İTSO Başkanı Metin Anıl; “İnegöl’de Teknopark kurulması ile ilgili lansman toplantısı yapmış bulunuyoruz. BEBKA’nın verdiği destekle fizibiliteyi hazırlattık. Bugün de sunumu yapılacak. İlk ve ortaokul yıllarımızda 1960’lı yıllarda Türkiye’nin dış ticareti 100 milyonlarla telaffuz ediliyordu. Derslerimizde öğretmenlerimiz Türkiye’nin ihraç ürünlerini incir, fındıki, tütün, pamuk olarak sıralarlardı. 5-6 tarım ürününden ibaretti. Türkiye kendi yağıyla kavrulsun diye yerli malı haftası kutlanırdı. Gün geldi devran geçti 157 milyar dolar ihracatı, 250 milyar dolar ihracatı olan bir dış ticaret hacmine ulaştı” DAHA HIZLI KOŞMALIYIZ Türkiye’nin 1960’lı yıllardan bugüne dünyanın ekonomik sıralamasındaki yerini değiştiremediğini vurgulayan Anıl; “Uzun yıllardır 16-17-18.ekonomisi. Rakamları yükselmesine rağmen dünyanın üzerindeki ekonomik sıralaması çok da değişmedi. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında olmalıyız. O hedef için de çok çalışmalıyız. Türkiye üreten ihraç eden, ihracatını yükselten bir ülke ama 16.sırada. Kim çalışıyor" Özel sektör. Devlet teşvikler veriyor. Bizim o hedefe ulaşmak için. Mevcut hükümetin 2023 vizyonu var. 2023’e 8 yıl kalmış. Bu hedeflere 8 yılda ulaşabilir miyiz" Biz büyürken; bizden daha hızlı yürüyen ve bizi geçenler var. Bizim daha tempolu ve daha önde koşmamız lazım. Daha fazla üretmemiz lazım. Daha yüksek teknoloji ile üretmemiz lazım. Dünyanın her ülkesine satmamız lazım. Bizim AB ve ABD gibi ülkelere de mal satmak lazım. Katma değeri yüksek ve yüksek teknolojili ürünler satmamız lazım” diye konuştu. TEKNOPARK KURALIM Yaptıkları çalışma hakkında da bilgi veren Anıl; “Fizibilite çalışmasını BEBKA’dan kaynakla kullandık. İnegöl adına bu fizibilite hazırladık. İnegöl’e teknopark kurulmalıdır. İnegöl’e teknoparkı kuralım. İnegöl, üniversite, belediye, sanayicimizle oturup; Teknopark’ı tartışıp kurabilir. Önemli olan kurmak değil, işletmek. İnegöl’de Mobilya Test Laboratuvarı kurduk. Ama TÜV gitti. Biz yerini dolduracağız. Bizim Teknopark’ı kurma konusunda zamana ihtiyacımız var. Sanayici-üniversite iş birliği ise sanayici var, üniversitemiz var. Onların ortaklığında Ar-Ge ve inovasyon çalışması yapacağız. Buna devlet destek verecek. İşte o zaman daha katma değerli ürünler üretip dünyadaki gelişmiş ülkelerle rekabet edebilir noktaya geleceğiz. Teknopark’ın hayata geçirilmesi bugünden olacak bir iş değil. O arz ile talep olayı. Biz İTSO olarak olayı elimizi taşın altına koyarız ama firmaların bu konuda talepleri olması gerekir. Biz o rüzgarı bulup, Teknopark’ı İnegöl’e kuracağız. İhracat yapan tüm firmalarımız Ar-Ge’lerini burada yapacaklar. Biz de dünya pazarında biz de varız diyeceğiz” şeklinde konuştu. ORTAK BİR SİNERJİ Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat da yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Ticaret ve sanayi biliyoruz ki bütün toplumların kalkınmasında, gelişmesinde öncü konumundadır. Ve bunun da önemli partneri bilim kurumlarıdır. Bilim ileriye dönük olarak kalkınmak için veriler üretir. Kendince yöntemleri vardır. Ticaret ve sanayide ise uygulama vardır. Pratikteki uygulamalarla, teoridekilerin zaman zaman terk edilmesi gerekir. Biri diğerine öncülük eder. Bilimdeki teorilerin test edilmesi, sanayide mümkündür. Ve sanayi de yeni ufuklara ancak bilimle ulaşır. O bakımdan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odasıyla ile İşletme Fakültesinin ortak bir sinerji oluşturacağını düşünüyoruz” GEREKEN DUYARLILIĞI GÖSTERELİM “2-3 yıldır zaten böyle bir işbirliği içindeyiz. Birlikte bir protokol imzaladık. Ve değişik konularda hocalarımız danışmanlık yapıyor. Bu teknopark çok iyi bir projedir. Teknoparkın içinin gerçekten doldurulması lazım. Bir takım teorik kurumsal yapılar kurabiliriz ama biz onları hayata geçiremezsek çok fazla sonuç alamayız. Örneğin TÜV’ün gitmesi bence iyi olmamıştır. İnegöl’de keşke talep olsaydı ve o burada kalsaydı. İstanbul’da düzenlenen toplantıya bende katılmıştım ve yetkililerle görüşmüştüm. Hatta bir yazı yazdım. İnegöl mobilyasına Alman kalite testi diye. Bu gerçekten önemli. Çünkü Alman kalitesi dünyada hep bilinir. Elbette biz TSE ile de yapabiliriz. TSE milli bir kuruluşumuzdur. Fakat bize göre iyidir ama dışardan bakanlar için, dünya genelinden bakarsanız, uluslararası boyutta TÜV önemlidir. İleriye dönük olarak teknik, bilimsel, akademik temeli olan herhangi bir proje başlatılmışsa ona lütfen özellikle ben İnegöllü işadamlarına çağrıda bulunmak istiyorum; ona gereken duyarlılığı gösterelim. Toplumun kalkınması ve dönüşümü için önemlidir” İLKLER İNEGÖL’DE Kaymakam Ali Akçada konuşmasında; “İnegöl’de gerçekten güzel şeyler oluyor. Arkadaşlarımızın yakın bir tarihte İtalya’ya mobilya fuarı için gittiler. Dünyada mobilyada ki gelişimin, değişimin hangi seviyede olduğu yerinde gördüler. Ve İtalya’ya gidiş sıradan bir gidiş değil. Kocaman bir uçak kaldırıldı. Bu sene ikincisi düzenlendi. Bu Türkiye’de ticaretin duayenleri olarak kabul edilen Kayserililere örnek olmuş. Bu sene İtalya’da ki fuara sadece İnegöllüler uçak kaldırmamış, Kayserililerde uçak kaldırmış. Ne güzel İnegöl olarak Kayseri’ye örnek olmuşuz. Yine Nisan başlarında mobilya fuarının açılışını gerçekleştirdik. İMOS’un ve BEBKA’nın ortak gayretiyle Mobilya Tasarım Merkezinin açılışı gerçekleşti. BEBKA’nın destekleri ve İnegöl Belediyesinin ciddi performansıyla hayata geçirilen, Türkiye’de ve dünyada ilk olduğu iddia edilen Mobilya ve Ağaç İşleri Müzesi açıldı” İNEGÖL MUCİZESİ “Bu güzel örnekleri çoğaltmak mümkün. Bunları kimler yapıyor biliyor musunuz" İnegöl insanı yapıyor. Peki İnegöl insanı bunu nasıl başarıyor" İnegöl insanı bir takım değerlere sahip. İnegöl insanı gerçekten evrensel düşünmeyi bir hayat şiarı haline getirmiştir. İnegöl insanı evrensel düşünmeyi becermiş. Bunda 1890 yılında kurulan İnegöl Ticaret ve Sanayi Odasının da ciddi payı var. Evrensel düşünme yeteneği öyle kolay bir yetenek değil. Bu süreci tarihsel geçmişimizi, değerlerimizi katarak uzatmamız mümkün. Ve bu insanlar belki Türkiye’de birçok yerde konuşulduğunda hiçbir anlam ifade etmeyen ar-ge, teknoloji ağırlıklı üretim, inovasyon, rekabet. Bu terimleri belki de Türkiye’de birçok yerde söyleseniz insanların kafasında bir şey çağrıştırmaz. Ama İnegöl’de bu kavramları konuşun, İnegöl insanları bunu hayata geçirmiş. İşte bu kavramları hayata geçirmek, bu değerleri bir şekilde uygulamak İnegöl mucizesini yaratmış. İnegöl mucizesi ne biliyor musunuz" Ekonomilerin en büyük sıkıntılarıdır, dış ticaret açığı. İnegöl’e bakıyoruz; dış ticaret hacmimiz 1 milyar 200 milyon dolarlar seviyesinde. İthalat ve ihracat rakamlarına bakıyoruz; yaklaşık 600 milyon dolarlar seviyesinde dış ticaret fazlamız var. İşte ben buna İnegöl mucizesi diyorum. Yeterli mi, elbette değil. Hayat süreklilik arz eden bir süreçtir. Ve bu süreçte bisikletin tekerleği ne kadar hızlı çevirirseniz o kadar ileriye gidersiniz. Dünyada ki gelişmeleri ve değişimleri bir şekilde hayatımıza katmak durumundayız. Teknopark kavramı bilgiyle teknolojinin, üniversiteyle sanayicinin bütünleştirildiği bir kavram. Ve İnegöl’de buna ihtiyaç var mı" BEBKA’nın desteğiyle bununla ilgili bir fizibilite çalışması yapılmış. Bu konuda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek açıklamasını sonlandırdı. Konuşmaların ardından İTSO Kobi Uzmanı Faruk Öner, Teknopark projesi hakkında bilgilendirmede bulundu. TEKNOPARK NEDİR" Uluslararası Bilim Parkları Birliği (IASP)’nin tanımına göre, Teknopark; bir veya birden fazla üniversite veya diğer yüksek öğretim kurumu ve araştırma merkezleri ile resmi veya faaliyet bazında ilişkili, bünyesinde bilgiye ve ileri teknolojilere dayalı sanayi firmalarının kurulup gelişmesini teşvik etmek üzere tasarlanmış, içinde yer alan kiracı firmalara, teknoloji transferi ve iş idaresi konularında destek sağlayacak bir yönetim fonksiyonuna sahip, teşvik ve mülkiyete dayalı bir teşebbüstür. Teknoparklar Teknoloji Geliştirme Bölgesinde yer alır ve teknoparklar için 4691 numaralı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu(Kanun No:4691) uygulanır. 4 TEMEL ÖĞESİ Teknoloji üretmenin dört temel öğesi vardır: 1. Araştırmacı nitelik sahibi insan gücü, 2. Yeterli bilgi birikimi, 3. Yeterli finansal kaynak, 4. Programlı bir şekilde AR-GE çalışması yapmak. ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİNDE Teknoloji geliştirmede, bu öğeler doğrultusunda dünyada birçok yöntem-birliktelik denenmiştir. Bunlardan en verimlisi, Üniversite-Araştırma kurumları ve Sanayi arasındaki diyalogla oluşmuş birlikteliktir. Teknoloji üretmenin dört temel öğesi doğrultusunda teknoparkların ortak amacı; bilim ve teknoloji alanlarında yetişmiş insan gücünden yeni girişimciler yaratarak, üniversite ve ArGe kuruluşlarında birikmiş bilginin nitelikli girişimcilerin kurduğu teknoloji oryantasyonlu firmalar aracılığıyla ekonomik dönüşümünü sağlamaktır.