ANAHTAR Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu, partisinin il binası açılışı ve “Halk Buluşmaları” programı kapsamında Kırşehire giderek gündeme ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Türkiye’de siyasetin yeniden inşa edilmesi gerektiğini vurgulayan Ağıralioğlu, “ANAHTAR Parti; devlete itibar, millete huzur, siyasete güven, kurumlara kapasite, gençlere imkân, memleketin bilenlerine ise bildiğini yapma fırsatı sunmak için kuruldu” dedi.
“Memlekette Bu Kadar Dert Varken...”
Ağıralioğlu, bazı çevrelerden gelen “Şimdi parti mi kurulur?” eleştirilerine ise esprili bir dille yanıt verdi: “Memlekette bu kadar dert varken parti kurmayacağız da turşu mu kuracağız?” ifadelerini kullandı.
“Particilik Yetmedi, Artık Daha Fazlası Lazım”
AK Parti’nin 23 yıllık iktidarını da eleştiren Ağıralioğlu, sadece partili bir duruşla ülkenin ayağa kalkamayacağını belirterek şöyle konuştu:
“Bir partiyle ülke düzlüğe çıkacak olsaydı bunu AK Parti başarırdı. Ama olmadı. Bize artık bir parti değil; ciddiyet, ahlak, akıl ve kapsamlı bir program gerekiyor. Yollar, hastaneler, havaalanları yapıldı ama pahalı yapıldı. Hesapsız işlerin bedeli milletin sırtına kaldı.”
“Siyaset Haddini ve Hududunu Bilmeli”
Siyasetin milletin hizmetinde olduğunu hatırlatan Ağıralioğlu, “Türkiye’de siyaset, milletin asil; siyasetçinin ise vekil olduğunu unutmamalı. Bugünkü siyasetin en büyük sorunu, haddini ve hududunu bilmemesidir. ANAHTAR Parti, siyasete had ve hudut teklif ediyor” dedi.
“Terörsüz Türkiye’ye Evet, Teröristle Müzakereye Hayır”
Gündemdeki ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine de değinen Ağıralioğlu, sürece destek verdiklerini ancak terör örgütü ve temsilcileriyle müzakereye kesinlikle karşı olduklarını belirtti:
“Terörsüz Türkiye’ye evet, ama çocuklarımızın katillerine tebessüme hayır. Öcalan’a umut hakkına da hayır. Bu meseleler Meclis’te sadece oy çokluğu ile değil, milletin açık rızasıyla karara bağlanmalıdır.”
ANAHTAR Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nun açıklamaları, yeni bir siyasi çizginin işaretlerini verirken, halktan doğrudan destek isteyen bir yaklaşımın da altını çizmiş oldu.
