İnsanın hayatında kaçınılmaz olan kayıplar, ruhsal dünyamızda derin izler bırakır. Sevdiklerimizin vefatı, ayrılıklar, hatta iş veya sağlık kaybı bile bir yas sürecini başlatabilir. Peki yas nedir, neden yaşanır ve insanlar bu süreci nasıl atlatır?
Yas Nedir ve Neden Yas Tutulur?
Yas, bir kaybın ardından hissedilen yoğun üzüntü, özlem ve kabullenememe hali olarak tanımlanır. Genellikle ölümle ilişkilendirilse de, bir ilişkinin bitmesi, iş kaybı, göç veya hastalık gibi durumlar da yas duygusunu tetikleyebilir.
Yas aslında insanın kayıpla baş etme şeklidir. Psikolojik bir savunma mekanizmasıdır; çünkü beyin, bir anda yaşanan boşluğu kabullenmekte zorlanır ve duygusal bir uyum süreci başlar.
Yas Tutmak Ne Anlama Gelir?
Yas tutmak, sadece gözyaşı dökmek değildir. Bu süreç, kaybı kabul etmeye, duyguları anlamlandırmaya ve yeniden hayata adapte olmaya çalışmayı da içerir. Bazı kişiler için sessiz bir içe dönüş dönemi olurken, bazıları için paylaşım ve destek arayışıyla geçer.
Türk kültüründe yas tutma genellikle siyah giyinmek, taziye ziyaretlerinde bulunmak ve kaybedilen kişiyi dualarla anmak gibi toplumsal ritüellerle desteklenir. Bu ritüeller, duyguların dışa vurulmasına ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesine yardımcı olur.
Yas Evreleri Nelerdir?
Psikiyatrist Elisabeth Kübler-Ross tarafından tanımlanan yas evreleri, kişinin kaybı kabullenme sürecindeki aşamaları açıklar. Her insan bu evreleri farklı sürede yaşasa da genellikle şu sırayla ilerler:
İnkar Evresi
İlk tepki genellikle “Bu olamaz” düşüncesidir. Kayıp henüz tam olarak kabul edilmez. Beyin bir tür şok halindedir.
Öfke Evresi
Kişi kaybı kabullendikçe öfke hissi ortaya çıkar. “Neden ben?”, “Bu neden oldu?” gibi sorular sorulur. Bu evre doğal bir tepkidir; çünkü insan kontrol edemediği bir olaya karşı içsel tepki verir.
Pazarlık Evresi
Kaybın etkisini azaltmak için kişi bilinçsizce bir “pazarlık” sürecine girer. “Keşke şunu yapsaydım, belki böyle olmazdı” düşüncesi sık görülür.
Depresyon Evresi
Gerçekle yüzleşme başladığında, yoğun bir boşluk ve çaresizlik hissi ortaya çıkar. Bu dönemde kişi içine kapanabilir, hayattan zevk alamayabilir.
Kabullenme Evresi
Zamanla kişi, kaybı yaşamının bir gerçeği olarak kabul eder. Acı tamamen bitmez ama daha yönetilebilir hale gelir. Bu, duygusal iyileşmenin başladığı aşamadır.
Yas Süreci Ne Kadar Sürer?
Yas süreci kişiden kişiye değişir. Kimi insanlar birkaç ayda toparlanırken, kimileri için bu dönem bir yılı hatta daha fazlasını bulabilir. Önemli olan, duyguların bastırılmaması ve gerektiğinde profesyonel destek alınmasıdır.
Uzmanlar, yasın bastırılmasının ileride depresyon, kaygı bozukluğu veya fiziksel rahatsızlıklara yol açabileceğini belirtiyor. Bu nedenle duyguların yaşanmasına izin vermek, süreci sağlıklı bir şekilde tamamlamanın ilk adımıdır.
Yas Sürecinde Ne Yapılmalı?
- Duygularınızı bastırmayın, hislerinizi ifade edin.
- Güvendiğiniz kişilerle konuşun, paylaşmaktan çekinmeyin.
- Kayıpla ilgili ritüeller (dua etmek, anmak, yazı yazmak) duygusal boşalım sağlar.
- Günlük rutinlerinize dönmeye çalışın ama kendinize zaman tanıyın.
- Uzun süren umutsuzluk ve hayattan kopma hissi varsa bir psikologdan destek alın.
Yasın Ardından Hayata Yeniden Dönmek
Yas, bir dönemin bitişi ama aynı zamanda bir farkındalığın başlangıcıdır. Kayıp yaşansa da, kişi bu süreç sonunda duygusal olarak olgunlaşır ve yaşamın değerini daha derinden hisseder.




